Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
“silahlarını bırakıp sınır ötesine geçsinler” dedi. Yani asker, polis şehit
etmiş, yol kesmiş, adam kaçırmış teröristlerin suç işledikleri bilinmesine
rağmen başka bir ülkenin topraklarına gitmesi isteniyor. Teröristbaşı da 8
Mayıs’tan itibaren çekilmelerin başlayacağını, ancak Başbakan’ın istediği gibi
silahsız değil, silahlı olarak gidileceğini belirtti.
İşte, yalan rüzgarı da hemen başladı. Güneydoğu’dan gelen haberlere
göre, teröristlerin ilk grubunun sınır ötesine geçtiği belirtildi. Hem de ne
hikayeler, ne senaryolar yazılarak. Önce saç-sakal tıraşı olmuşlar, sınır
ötesinde kendilerini bekleyen grup tarafından sevgi gösterileriyle
karşılanmışlar. Son yemekleri de şunlar olmuş…
Daha
geçişlere tanık olunmadı
Basında teröristlerin geri
çekilme fotoğrafları yayımlanıyor. Fotoğrafların önemli bir bölümünün bu dönemle
ilgisi bile yok. Teröristler sanki gazeteciler tarafından adım adım izleniyormuş
gibi bir hava veriliyor. Asker, polis, korucu, vatandaş teröristlerin sınır
ötesine geçtiğine henüz tanık olmadı.
Yalnız sınır
illerinden değil, daha iç bölgelerden, yani teröristlerin bulunduğu bilinen
yörelerin yetkilileriyle de konuştum. Teröristlerde bir hareketlilik,
gittiklerine ilişkin işaret bulunmadığını söylediler.
Yöre halkını memnun eden durum şu dönemde silahların patlamaması.
Büyük bir sessizlik var. Kuşkusuz bu durum herkesi memnun ediyor. Ancak,
teröristin ne zaman ne yapacağının da belli olmadığı güvenlik birimleri
tarafından dikkate alınıyor. Açıkçası ne terörist askere, ne de asker teröriste
güveniyor. Hatta böyle dönemlerde provokasyon olabileceği de değerlendirildiği
için asker daha dikkatli hareket ediyor. Üs bölgelerinin dışına çıkmasa da,
bulundukları yerde alabildiğine duyarlı hareket ediyorlar. Aynı durum, köy
korucuları için de geçerli.
İşte o yüzdendir ki,
gazetelere yansıyan PKK’lıların gündüz tek sıra halinde geçişlerini gösteren
fotoğrafların gerçek durumla ilgisi yok. Konuştuğum yetkili, “terörist böyle
gitmez” diyor ve şunları ekliyorlar:
“Güneydoğu
dışındaki illerde öyle bir algı var ki, sanki teröristler bu şekilde rahat bir
biçimde gidiyor. Teröristler gerçekten gidecek olsa bile bu şekilde gitmez. Bu
şekilde geçme durumu söz konusu bile olamaz. Askere, teröristlerin geçişlerine
asla müdahale edilmeyeceğine ilişkin emir verilse de teröristlerin bu kadar
rahat geçişi mümkün olamaz. Teröristlerin çekilmeleri, girişlerinde olduğu gibi
yine gizlilik içinde gerçekleşir.”
Yöre insanı
sessiz
Her ne kadar basında “şu kadar PKK’lı sınır
dışına çekildi” iddiaları yer alsa da, Güneydoğu’da görevli resmi yetkililer,
“çekilme” olduğuna ilişkin henüz bir bilgiye sahip olmadıklarını, hareketliliğin
de olmadığını bildirdiler.
Açıkçası Genelkurmay
Başkanlığı’na da, çekilme olduğuna ilişkin henüz bir bilgi gelmedi. Ancak,
teröristlerin geçip geçmediği konusunda net bir bilgiye sahip olamayan
yetkililer, istihbarat birimlerinin de bu konuda çalışma yaptığını
söylediler.
Peki, yöre halkı ne düşünüyor? Bu konuda
genelde bir sessizlik var. Onlar da teröristlerin ne zaman ne yapacağını
bilemiyor. O yüzden, geçişler konusunda sessiz kalmayı tercih ediyorlar. Yani,
PKK’nın çekilip çekilmediği konuşulmuyor ama bu sessizlik en çok yöre insanını
memnun ediyor.
Herkeste bir tedirginlik var.
Teröristler çekileceği açıklandı ama neyin karşılığında çekiliyor? İstedikleri
gerçekleşmezse yine silahlarıyla gelebileceklerini değerlendiriyorlar. O yüzden
böyle dönemde çok konuşmak, ortaya çıkmak, yorum yapmak da yöre insanın uzak
durduğu konulardan. En iyisi gelişmeleri sessizce izlemek…
Hükümet, bu yaz döneminin çatışmasız bir biçimde sonuçlanmasını
hedefliyor. Böylece önümüzdeki yılın mart ayında yapılması beklenen yerel
seçimlere bu şekilde gidip “terörü durdurduk” mesajlarıyla oylarını artırmayı
amaçlıyor. Peki, seçimlerden sonra yani teröristlerin mevsim gereği Türkiye’ye
Nisan ayından itibaren gelmesi nasıl önlenecek? Yani, şu anda olan terörün
bitirilmesi, silahların susturulması değil, olayların ötelenmesinden başka bir
şey değildir.
Sınır ötesi dediğiniz neresi?
Terör örgütünün istekleri arasında genel af, anayasada
eşitlik, özerklik, seçim barajının indirilmesi de yer alıyor. Bunların hükümet
tarafından yerine getirileceğine inananların oranı ise hayli düşük. Ancak yine
de insanlar umutlarını koruyor.
Teröristlerin sınır
ötesine gitmesi de abartılacak bir durum değil. “Sınır ötesi” dediğiniz, örneğin
Üzümlü Köyü’nün, Işıklı Köyü’nün, Çayırlı Köyü’nün, Samanlı Köyü’nün 1-3
kilometre ilerisi. Sınır ötesine geçen, birkaç saat sonra o sınırlardan içeriye
de girebilir.
Sınır ötesinde olmak teröristler
açısından güvenceli. Çünkü, TBMM Başbakan’a sınır ötesi operasyon yetkisi
vermesine rağmen, başbakan bugüne kadar askere, sınır ötesine adımını attırmadı.
Ama, onlar istedikleri zaman sınırlarımıza giriyor-çıkıyor. O yüzden sınır
ötesine çekilmek bir şeyi çözmüyor…
Yorum Gönder