Burak'ın Katili - Coşkun Özdemir

Burak’ın katili azgelişmişliktir, ilkelliktir, uygarlıktan çağdaşlıktan uzak bırakılmış bir toplum oluşumuzdur. Yoksa o yirmi yaşındaki genç çocuk değil. Bu katil zanlısı ve benzerlerinin, futbol fanatiklerinin futbol dışında bir dünyaları olmamıştır... Kitap okumamış, müzik dinlememiş, şiir ezberlememiş, dengeli sevecen bir kişilik kazanamamışlardır.
Onlar için rakip takım demek düşmanlar topluluğu demektir. Onları yenmek yetmez yok etmelidir. Otobüsleri taşlanmalı camları kırılmalıdır. Rakip oyuncu korner atarken rahat bırakılmamalı, taşlanmalıdır. Sahaya, galip durumdayken bile tuttuğumuz takımın ceza alması pahasına taş, pet şişe, bozuk para atmaktan geri durmamalıdır.
Tuttuğumuz takım yenilirse, hele küme düşerse koltukları, aynaları lavaboları parçalamakla kalmayıp kulüp binasını tahrip etmek haklarıdır onların. Stadyumda taraftarlar sahaya çıkan rakip takım oyuncularına hep bir ağızdan tam bir uyum içinde hepiniz o……. çocuğusunuz diye haykırabilirler.
Size hangi takımı tutuyorsun amca diye sorarlar ve siz de hiçbir takımı tutmadığınızı, futbol dünyasını tepeden tırnağa kirli bulduğunuzu söyler bir önceki o…… çocuğu olayını kanıt olarak ileri sürerseniz “Öyle değiller mi ama amca” cevabını alabilirsiniz. Böyledir benim memleketim, benim gençliğim... Kaliteli demokratik, hümanist bir eğitimden, aydınlanmadan, laik dünya görüşünden yoksun bırakılmıştır benim halkım. Aile içi çocuk eğitimimiz yanlışlarla, yanılgılarla doludur.
Dogmalar, bağnazlıklar yaşamımıza egemendir. Yazık ki yöneticilerimiz, politikacılarımız hatta profesörlerimiz de sıklıkla gelişmemişlik örnekleri sergilerler. Örtünmeyen kadınlarımızı fuhuş davetçisi, müziği günah olarak ilan eden profesörlerimiz vardır.
Erkeklerimiz ayrıldıkları karılarının her hareketinden sorumludurlar. Yıllar sonra uygunsuz buldukları bir şey görürlerse öldürüverirler. Çok sayıda baba, kızına göz açtırmayıp yaşamı zindan eder, eşini hiç sakınmadan döver. Yüksek binalar, gökdelenler, AVM’lerin hiçbir şekilde gelişmişlik kanıtı olmadığını anlayamayız ve ileri demokrasiden bahsederiz.
Bu anlayış kıtlığı iyi okumuşlarımız arasında da ender değildir. İnsani gelişmişlikte, kadın erkek eşitliğinde, basın özgürlüğünde kurallara uymada, bilimde, bilimsel araştırmalarda dünya ülkeleri arasında en gerilerde yer alır memleketimiz. Bunlar bizim söylenmeyen, gizlenen gerçeklerimizdir. Bu nedenledir ki çok sayıda gencimiz insanımız toplumumuzun bu ilkelliğinin gelişmemişliğinin kurbanı oluyorlar. Ölüyor ya da hapislerde yatıyorlar. Her şeyi hayırlara vesile olsun diye karşılamak mutadımızdır. Ben de bu yazıyı öyle bitiriyorum...

Prof. Dr. Coşkun ÖZDEMİR

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget