İbrahim Özcan Toplumsal Dönüşüm Yayınlarında çalışıyordu. 5 yıl önce tutuklandı.
Türkçe Kuran-ı Kerim’ine el kondu… “Suç” unsuruna rastlanmayınca 4 yıl sonra cezaevinde kendisine iade edildi
Bilgisayarında bazı “örgüt belgeleri” bulunduğu öne sürüldü. Hiçbir zaman bilgisayarının olmadığı ortaya çıktı.
Ona ait 6 telefonun dinlendiği, bu telefonlarda “örgütsel faaliyet” yapıldığı ileri sürüldü. 5 yıl sonra o telefonların İbrahim Özcan’a ait olmadığının, dahası Özcan hakkında hiçbir dinleme kararı bulunmadığının belgesi geldi.
Neticede Ergenekon Savcısı, davayla ilgili son mütalaasını açıklarken, İbrahim Özcan’ın tahliyesi talebinde bulundu, ama mahkeme reddetti.
İşte Özcan bugünkü son savunmasında tüm bunları anlattı ardından, “Hakkımda tek bir itham kaldı. O da şu; Terör örgütüyle irtibatlı olduğu söylenen Toplumsal Dönüşüm Yayınlarının afiş ve pankartlarını dağıtmak” dedi ve çantasından söz konusu “suç delili” afiş ve takvimleri çıkarıp, mahkeme heyetine gösterdi.
Biri 2009 yılına ait bir takvimdi; Atatürk resmiyle birlikte “Mevzubahis Vatansa Gerisi Teferruattır” yazıyordu.
İkincisi yine Atatürklü, bayraklı ve “Mevzubahis Vatansa Gerisi Teferruattır” yazılı afiş, üçüncüsü ise Atatürklü, bayraklı ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” afişiydi.
Özcan, savunmasını şöyle tamamladı:
“Bunları terör örgütü faaliyeti sayan zihniyeti milletin vicdanına havale ediyorum. Bu afişler için son nefesime kadar, ömrümün sonuna kadar yatarım…”
Daha da çarpıcı olan şuydu; Özcan bu afişleri cezaevindeki koğuşunun duvarlarından söküp getirmişti. Yani “suç unsurlarını” cezaevine sokmuş, oradan da mahkemeye taşımıştı.
Savunması bittikten sonra fotoğraflarını çekip, sizlere ulaştırabilmek için Özcan’dan o afişleri istedim. Avukatları aracılığıyla ulaştırırken, “Aman ne olur geri getirin, yoksa koğuşumuzun duvarları boş kalır” mesajı gönderdi.
Gördüğünüz üzere ben de “suç delillerini” dışarı çıkarmış oldum.
Silivri’den Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyer’e kucak dolusu sevgiler
Müyesser YILDIZ
16 Mayıs 2013
Yorum Gönder