Geçtiğimiz günlerde bir milletvekilimiz sayın
Yaşar Büyükanıt’ın, Ergenekon davasında gizli tanık olduğunu ileri
sürdü. Bu iddia tekrar eski tartışmaları gündeme getirdi. Hatırlarsınız
sayın Fikri Sağlar da eski Genelkurmay Başkanı Büyükanıt’ın Dolmabahçe
Sarayı’nda Başbakan Erdoğan ile görüşmesini gündeme taşımıştı. Bu
görüşmede Başbakanın bazı belgeler göstererek, kendi
Genelkurmay Başkanını tehdit ettiğini, daha açık bir ifadeyle şantaj
yaptığını yazmıştı. Hatta bu şantaja kendi Genelkurmay Başkanının boyun
eğdiğini ve AKP hükumetinin icraatlarına sessiz kalarak
meşrulaştırdığını iddia etmişti. Aynı dönemde birçok farklı
spekülasyonda ileri sürülmüş ve tartışmalara neden olmuştu. Bunlardan en
dikkat çekici olanlarından birisi de 27 Nisan muhtırasının AKP
iktidarını mağdur etmeye yönelik bilinçli bir PİAR çalışması olduğu
iddiasıdır. Bu iddianın sahipleri Balyoz, 28 Şubat gibi düzmece belgeler
ile kurgulanmış komploları bile darbe suçlamaları
ile Türkiye'nin gündeminin en önemli meselesi
yapan Başbakanın Genelkurmay Başkanlığı internet sitesinden yayınlanan
ve aylarca arada kalan 27 Nisan muhtırasını görmezden gelmesini,
Dolmabahçe anlaşmasının en önemli delili saymışlardır.
BU MUHTIRAYI BEN YAZDIM KİMSEYE HESAP VERMEM
Eski Genelkurmay Başkanı ile ilgili tartışmalar tekrar gündeme
gelince, aynı dönemde Hava Kuvvetleri Komutanı olan sayın Faruk
Cömert’in anlattıklarını hatırladım. Bilmeyenler için yazıyorum ben
askeri hakim ve savcı olarak yıllarca Hava
Kuvvetleri Komutanlığında görev yaptım. Sayın Cömert’in komutanlık
yaptığı 2005-2007 yılları arasında bende Hava Kuvvetleri Komutanlığı
başsavcısıydım. Bu görevim sırasında Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı
hazırlanmış ilk komplo olan Karargah Evleri Soruşturmasını ben yürüttüm.
Bu soruşturma kapsamında sayın Cömert’in de ifadesine başvurmuştuk.
İfadesini tespit ettiğimiz yıl 2009 yılıydı. Sayın Cömert emekli olmuş
ve Levent Askeri Lojmanlarında ikamet ediyordu. İstanbul'a soruşturma
kapsamında geldiğimizde randevulaşıp evine gittik. Yanımda yardımcım
olan askeri savcı Mehmet Çelik ve yazı işleri müdürü vardı. Karargah
Evleri ile ilgili ifadesini tespit ettikten sonra eşi hanımefendi
bizlere çay ikram etti. Bu sırada sayın Faruk Cömert bizlere sohbet
esnasında 27 Nisan Muhtırası ile ilgili yaşadıklarını anlattı. Bizlere
Genelkurmay Başkanlığı internet sitesinden yayınlanan 27 Nisan
muhtırasını televizyondan öğrendiğini ve şok olduğunu söyledi. Sayın
Büyükanıt’ın bu konuda ne kendisine ne de diğer Kuvvet Komutanlarına en
küçük bir imada bile bulunmadığını ve böyle bir şey yapacağından hiç
bahsetmediğini söyledi. 27 Nisan'ın ertesi günü 4 Kuvvet Komutanı olarak
ilk iş olarak Yaşar Büyükanıt’ın karargahtaki odasına gittiklerini ve
kapıyı kapatarak “Kendilerinden habersiz ve onların düşüncelerini
sormaksızın nasıl böyle bir muhtıra yayınladığını, bu muhtıra ile AKP
iktidarının mağdur konuma getirildiğini, sürekli mağduriyet edebiyatı
yapan Başbakanın iki üç ay sonra yapılacak seçimlerde bu muhtırayı
kullanarak oylarını arttıracağını, bu muhtırayı AKP iktidarını
desteklemek için mi verdiğini” söyleyerek tepkilerini dile getirdiklerini anlattı. Kuvvet Komutanlarının bu tepkilerinin üzerine Yaşar Büyükanıt’da “Ben
Genelkurmay Başkanıyım. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin başı benim. Kimseye
hesap vermem. Bu muhtırayı ben yazdım, sorumlusu benim. Size sormak
zorunda değilim” diyerek karşılık verir. O dönemde Kara Kuvvetleri
Komutanı İlker Başbuğ, Deniz Kuvvetleri Komutanı Yener Karahanoğlu,
Jandarma Genel Komutanı’da Işık Koşaner’dir. Sayın Cömert benim
çalıştığım en zeki komutanlardan birisidir. Diğer Kuvvet Komutanları da
bu muhtıranın kimlerin işine geleceğini anlayabilecek kişilerdendir.
MUHTIRA AKP'YE YARADI
Bu nedenlerle 27 Nisan muhtırasının genel seçimlerde AKP lehine nasıl
bir etki yapabileceğini hepsi fark etmişlerdir. Zaten AKP yöneticileri
ve Sayın Erdoğan bu muhtıradan sonuna kadar yararlanmışlar ve en önemli
seçim malzemelerinden birisi yapmışlardır. Bazı siyasi yorumcular 2007
genel seçimlerinde, Büyükanıt’ın verdiği 27 Nisan muhtırasının AKP’nin
oylarını yüzde 10-15 oranında arttırdığını ileri sürmüşlerdir.
GİZLİ TANIK DEĞİLSE BİLE GİZLİ DESTEKÇİ
Sayın Faruk Cömert’in anlattıkları, Sayın Büyükanıt hakkında 27
Nisan muhtırasına rağmen hiçbir soruşturma açılmaması ve kamuoyunda yer
alan spekülasyonlar dikkate alındığında, sayın Yaşar Büyükanıt gizli
tanık değilse bile benim kanaatime göre, AKP iktidarının en büyük
destekçisidir.
Yorum Gönder