Barış ve huzur için Mustafa Kemal Atatürk’ün
vasiyeti: “Akıl ve bilim, yurtta ve dünyada barış ve laik Cumhuriyet”
idi. AKP iktidarının, Tanzimat’ta denenmiş, ama tutunamamış “Yeni
Osmanlılar”dan başka (Ebüzziya Tevfik) bir önerisi varsa açıklanmalıdır.
Gazete
manşetleri ve köşeyazıları Reyhanlı bombaları ile dolup taşarken Nilgün
Cerrahoğlu’nun, 14 Mayıs günlü “Sağnak” köşesinin başlığı ‘Bizim
Guernica’ idi. Duymuş ama görmemiştim. Nilgün, öylesine yaşayarak
anlatıyor ki -Döne Ana’nın Tanrı’ya seslenen fotoğrafı eşliğinde- yanan
taşları, alev saçan insanları görmüş gibi oldum.
Guernica, İkinci
Dünya Savaşı’nın bir prova sahnesi olan İspanya’da, Alman uçaklarının
yerle bir ettiği Bask kasabasının adıdır. Sanatçı Pablo Picasso,
‘Guernica’ tablosu ile kente saldırıyı tarihe mal etmiştir. Öyle ki
‘Guernica’ denilince akla gelen Picasso, bu eseri nasıl yaptığını merak
eden Alman subayına, “Bu benim değil, sizin eserinizdir” demiştir.
Barışı
korumak amacıyla üretilen bombalar kendiliğinden patlamaz, patlatılır.
Bombanın uzaklardan duyulan gürültüsü, davulun sesi gibi kulağa hoş
gelir. Hatta, insanlıktan payını almamış benciller, “Çok şükür biz barış
içinde yaşıyoruz” deyip suçsuz ana babaları, çocukları topluca
öldürenleri lanetlemekle yetinirler. Benzer bir felaketin kendi
başlarına geleceğini düşünmek bile istemezler.
Tarihten yapraklar…
Birinci
Dünya Savaşı’nı kazanan Büyük Britanya ile Fransa, Osmanlı mirası
Ortadoğu’yu milli çıkarlarına göre sil baştan çizip biçtiler,
paylaştılar (David Fromkin). Ne ki İslam şeriatı tek bir emir olsa bile
onun sürekliliğini sağlayan ülkeler, mezhepler, cemaatler ve tarikatlar
çeşitli, karşıt ve çatışmalıdır (Gellner).
İkinci Dünya Savaşı’ndan
ve Soğuk Savaş’tan rakipsiz bir dünya gücü olarak çıkan ABD, Ortadoğu’da
kendi milli çıkarlarına uygun, köktenci (Müslüman) olmayan bir BOD
(Büyük Ortadoğu) kurmaya kalkınca, dengeler altüst oldu. Saddam ile
Kaddafi yıkıldı, Mübarek’in yerini Müslüman Kardeşler aldı. Suriye’de
Esad direniyor.
ABD’nin sadık müttefiki ya da stratejik ortağı
Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni Ortadoğu’da özgün bir yeri ve özel
sorunları var: Yegâne Müslüman demokrasi (Bernard Lewis), NATO üyesi, AB
adayı Türkiye, Gülen cemaatini kollamak durumunda. AKP hükümeti,
Türkiye Cumhuriyeti’nin izlediği laik ve barışçı dış politikasını
sürdürmek yerine, BOD’da, örnek ülke, bölgesel bir barış gücü, yeni bir
Osmanlı olmak hevesine kapılınca, sınırında bombalar patlatıldı, kendi
içinde barış aramaya başladı.
Atasözleri, deyişler, söyleşiler
Yazarlar,
çizerler, on yıldır izlenen politikanın sakıncaları konusunda iktidarı
uyarmaya çalıştı, ama dinletemedi. Tok sözlü bir diplomat, kendi
ülkesinin “Kristal evde oturan komşusuna taş atmamalı” sözünü
hatırlatmıştı. Son haftalarda, AKP’li Mehmet Dülger, Alevi-Sünni
kutuplaşmasına usulca, usulünce değindi. Sanki uzaklardan konuşuyordu,
yankı bulmadı. Alevi yurttaşların ibadet (cemevi) sorununa çözüm
bulamamış laik Türkiye’nin, sınır komşusu ülkelere liberal demokrasi
dersleri vermekle yetinmeyip iç savaşa taraf olması, en azından tarihi
bir yanılgı değil miydi? Yanlış hesap, Bağdat’tan, Şam’dan döndü geldi,
Reyhanlı’da kapımıza dayandı.
Çıkış yönü nerede, n’apalım?
Tarihe
not düşmek, yanılgıları eleştirmek kolay, çıkış yönü nerede, n’apalım?
Vatikan’ı, CHP’yi, TSK’yi, ‘Monşer’leri, hocaları, aydınları ve
medyacıları yargılamak çözüm değil. Reyhanlı bombaları, izlenen iç ve
dış politikanın güvenilir olmadığını kanıtladı.
Dünya devleti ABD,
Vietnam’da, Irak’ta, Dünya Ticaret Merkezi’ne yönelik saldırılardan ve
son Boston Maratonu’ndan aldığı derslerle, Suriye konusunda ihtiyatlı
davranıyor; BM’de destek, Rusya ile uzlaşma arıyor. ‘Küreselleşen Dünya’
politikasıyla yarattığı ekonomik bunalımdan çıkamayan ABD, barış ve
savaş konusunda ikiye bölünmüş görünüyor.
Biz, savaşçı Huntington’ları, dinci Evanjelistleri değil, barışçı Chomski’leri dinlemeliyiz.
Barış
ve huzur için Mustafa Kemal Atatürk’ün vasiyeti: “Akıl ve bilim, yurtta
ve dünyada barış ve laik Cumhuriyet” idi. AKP iktidarının, Tanzimat’ta
denenmiş, ama tutunamamış “Yeni Osmanlılar”dan başka (Ebüzziya Tevfik)
bir önerisi varsa açıklanmalıdır.
Yorum Gönder