Irak’ın Türkiye’den “çekilen” PKK’yi kabul etmemesini “Irak’tan ‘ret’ komedisi” başlığıyla birinci sayfadan tiye alan Haber Türk, ilk bakışta haklıymış gibi görünebilir. Tabii Fatih Altaylı değil de, bir başkası hazırladıysa birinci sayfayı…
Zira konuyu derinlemesine bilmeyen biri için Bağdat’ın çıkışı
kuşkusuz komiktir; çünkü PKK’nin karargâhı Irak’tadır, PKK Irak’tan
Türkiye’ye girerek saldırı düzenlemektedir, PKK TSK’nin operasyonları
sırasında Irak’a kaçmaktadır…
Ama 2002 öncesini bilen biri için asıl komiklik, Irak’ın bugünkü çıkışını komik bulmaktır!
BAĞDAT’IN BÖLGE İSTİKRARI VURGUSU
2002 öncesini anlatacağız ama gelin önce en önemli kısmı çoğu
gazetede yer almayan Irak Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasına bir göz
atalım. Açıklamanın dört vurgusu var:
1. Kürt sorununun çözümünü istiyoruz.
2. Fakat güvenlik ve egemenlik gereği PKK’nin Irak topraklarına girmesini kabul etmiyoruz.
3. PKK’nin Irak’a girmesi, bölge ülkelerinin de güvenlik ve istikrarını tehlikeye sokar.
4. Tutumumuzun dayanağı anayasamız ve uluslararası hukuk ilkeleridir.
PKK’Yİ ABD BÜYÜTTÜ
Gelelim Irak’ın çıkışının neden komik olmadığına:
1. PKK’nin Irak’ın kuzeyinde yuvalanmasının sorumlusu Bağdat değil, Washington’dur.
2. PKK, tarihinde iki kez sıçramalı büyüdü. İkisi de ABD’nin
bölgeye geldiği dönemdir. ABD 1991’de Irak’a saldırdı, PKK büyüdü. ABD
2003’te Irak’a saldırdı, PKK yine büyüdü! (ABD’nin PKK’ye yardımlarını
saptayan Jandarma Genel Komutanı Org. Eşref Bitlis şehit edildi!)
3. Irak’ın kuzeyinin PKK için korunaklı bölge olmasının
nedeni, ABD’nin 1992’de 36. paralele bir çizgi çekmesi ve Bağdat’a bu
çizginin yukarısına çıkmasını yasaklamasıdır.
Bu yasak, karargâhı Silopi’de, kuvveti İncirlik’te olan Çekiç Güç tarafından uygulanmıştır. Yani Türk hükümetleri, AKP dâhil, PKK’nin Irak’ın kuzeyinde yuvalanmasına dolaylı destek vermiştir! (Erdoğan
zaman zaman Çekiç Güç’ü kendilerinin kaldırdığını söyleyerek,
övünmektedir. Doğrusu şudur: ABD 20 Mart 2003’te Irak’a saldıracağı ve
uzun yıllar bu ülkede asker bulunduracağı için artık Çekiç Güç’e ihtiyaç
duymamıştır!)
Türk Ordusu da, maalesef, 36. paralel yasağının kendisine Bağdat’ın
izni olmadan Irak’ın kuzeyine girip çıkma serbestliği sağlayacağını
umarak, direnmemiştir! Bunun bir kurmaylık hatası olduğunu, ilk E. 2.
Ordu Komutanı Em. Org. Necati Özgen, 15 Eylül 2005 tarihinde Ulusal Kanal ekranlarından açıklamıştır. Sonrasında pek çok üst düzey komutan bu hataya dikkat çekmiştir.
TSK-SADDAM İŞBİRLİĞİYLE PKK’YE DARBE
4. Nitekim Türk Ordusu, sonrasında ABD’ye rağmen Irak’ın
kuzeyine girmek zorunda kalmış ve örneğin 1995 tarihli Çelik
Harekâtı’yla CIA’nın peşmergelerini dağıtmıştır. Bu yıllar içinde Türk
Ordusu Saddam Hüseyin’le anlaşmış, TSK kuzeyden, Irak Ordusu güneyden ABD’nin kukla devletini sıkıştırmıştır!
5. Saddam Hüseyin’in ABD’ye yenilmesiyle birlikte, Türk
Ordusu’nun Irak’ın kuzeyine ve PKK’ye müdahale edemeyeceği yeni bir
sürece girilmiştir. ABD, bizzat AKP hükümeti üzerinden TSK’nin elini
konulu bağlamıştır. ABD ile AKP arasında yapılan anlaşmalar ortadadır: ABD
ve AKP önce Irak’ın kuzeyinde TSK birliklerinin çıkarılmasını sağlamış,
sonra da TSK’nin Irak’ın kuzeyine müdahale etmemesini sağlayacak
imzalar atmışlardır.
Türk Ordusu’nun 2008’de ABD ve AKP’ye rağmen başlattığı, Pentagon’un
“hemen çıkın” diye uyardığı, AKP’nin Genelkurmay’a “bitirin” baskısı
uyguladığı sınır ötesi harekât hâlâ belleklerdedir.
ABD BÖLDÜ, MALİKİ BİRLEŞTİRİYOR
Tüm bunları yok sayarak Irak Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasını komik bulmak, operasyonel değilse, mizahın ta kendisidir.
Kuşkusuz mizah olmayıp operasyonel olan yorumlar da vardır. Örneğin Yeni Şafak’a “PKK Irak’ta, Maliki panikte” manşeti atan Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül,
doğrusunu bal gibi bildiği halde, köşesinden şu yalanı yazabilmektedir:
“Açıklama ciddiye alınır mı? Irak’ın istikrarı diye bir şey söz konusu
mu? Kürtlerle zaten ayrışmış, Sünnilerle savaş halinde olan, ülkeyi
neredeyse üç parçaya bölen Bağdat yönetimi Irak için asıl istikrarsızlık
kaynağı değil mi?” (Yeni Şafak, 10 Mayıs 2013)
Bağdat’ın değil fakat Washington’un Irak’ı üçe böldüğünü en iyi bilenlerden biridir Karagül. Okurları, onun bu yöndeki eski yazılarını internetten bulabilirler. Karagül’ün konumu gereği artık yazamayacağı yeni gerçeği de biz buradan yazalım: ABD Irak’ı üçe böldü, Maliki şimdi yeniden birleştiriyor!
TÜRKİYE’Yİ BÜYÜTMEK, KOMŞULARI KÜÇÜLTMEKTİR!
Tablo ortadadır: AKP, PKK, Barzani ve İsrail Atlantik cephesinde
sıralanmıştır. ABD bu dört kuvvete dayanarak Ortadoğu haritasını yeniden
çizmek istiyor. Gerek AKP gerekse PKK sözcülerinin artık sakınmadan
söyledikleri “Türkiye’nin Kürtlerle büyümesi” tezi, Büyük Kürdistan
demektir, komşularımızın bölünmesi demektir. Türkiye’ye verilen kuzey
Irak petrol ve doğal gazı rüşvetinin karşılığı, Türk Ordusu’nun
bölünmeye direnecek Irak, Suriye ve İran’a sürülmesidir!
Ve bitirirken ekleyelim: ABD’nin Irak’a saldırdığı 1991 ve 2003
sürecinde PKK’nin iki kez sıçramalı büyüdüğünü belirtmiştik yukarıda.
Şimdi AKP eliyle PKK, üçüncü sıçramalı büyüme dönemine girmiştir!
Yorum Gönder