WikiLeaks’te Neler var Neler - Emin Çölaşan

SEVGİLİ okuyucularım, dünkü yazımda sizlere Silivri’de tutuklu iki gazeteci arkadaşımızın, Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu nun “Sızıntı WikiLeaks Belgelerinde Ünlü Türkler” isimli kitabından söz etmiştim.

WikiLeaks, dünyanın dört bir yanındaki ABD elçiliklerinin bulundukları ülkeyle ilgili olarak Washington’a geçtiği gizli bilgi, belge ve raporlardan oluşuyor. Doğal olarak Türkiye’den geçilen binlerce gizli belgede bunların arasında yer alıyor.
Bugün size yine bu kitaptan örnekler vereceğim. 2002 yılında Abdullah Gül’le ilgili bölüm:
“Erdoğan’a sadık ama kendi ihtirasları var. Bizimle konuşurken kaba saba bir adam olan Erdoğan’a tabi olmaktan duyduğu rahatsızlığı yansıttı.”
Hoppalaaa!..
2007 tarihli belge  ”Gül, Arınç’a, Çankaya’da Vecdi Gönül’ü görmek istemediğini söyledi… Gül’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığında en büyük engel, o makama kendisini layık gören Erdoğan…”
2005 tarihli belge:  Nimet Çubukçu, bakan olma isteğini aylar önce bize bildirmişti… AKP Genel Başkan yardımcısı Saban Dişli nin bize aktardığına göre, Çubukçu’nun söz konusu göreve getirilmesinde Emine Erdoğan ile yakınlığı ciddi rol oynamış…”
Bir başka belge: “Vecdi Gönül…  Gibi üst düzey isimler, (şu anda Milli Eğitim Bakanı olan ve marifetlerini izlediğimiz) Ömer Dinçer gibi yetersiz, cahil ve önyargılı kişilerin Başbakanlık Müsteşarlığı gibi devlet bürokrasisinin tepe noktasına oturtulmasından duydukları şaşkınlığı bize ilettiler…”

Eyvah!..
2004 tarihli bir belge: Vecdi Gönül, ABD’li diplomatlara Abdullah Gül’ü şikâyet ediyor. Ahmet Davut oğlu için aşırı tehlikeli ifadesini kullanıyor.
Yine 2004 tarihli başka bir belge: Bakanlardan milletvekillerine ve partinin entelektüel isimlerine kadar AKP içinde temasta olduğumuz bütün isimler, Erdoğan’ın dış politika danışmanlarını (Cüneyt Zapsu, Egemen Bağış, Ömer Çelik, Mücahit Arşlar.; yetersiz, bilgisiz ve yolsuzluğa bulaşmış kişiler olarak tanımlıyor.”

Abdülkadir Aksu ile ilgili olarak Washington’a geçilen belge: “Aksu’nun Kürtlere yönelik kayırmacılığı, eroin ticaretine karıştığı söylentileri, genç kızlara olan bilinen ilgisi ve oğlunun mafya ile olan bağlantıları, kabine içinde onu zayıf halka durumuna getirmişti.”
2004 tarihli bir başka belge: “Cemaat (Fethullah tayfası) AKP’ye karşı kararsız bir durumda. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Kültür Bakanı Erkan Mumcu ile birlikte 60-80 arası AKP milletvekili, cemaatin AKP içindeki temsilcileri.”
ABD Büyükelçiliği’ne bu son nottaki bilgileri veren kişinin adı da belgede geçiyor. Cemaatin içinden bir yayıncı olan
Abdurrahman Çelik.

* * *

WikiLeaks belgelerinde askerlere de sık sık değiniliyor. Ankara’daki ABD Büyükelçisi,  Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök karşıtı olan komutanları tek tek sayıyor. Yakın bir gelecekte bazılarının başına neler geleceğini belki biliyor, belki de bilmiyor!

“Aytaç Yalman, Şener Eruygur, Çetin Doğan,Hursit Tolon, Fevzi Türkeri, Tuncer Kılınç…”
Büyükelçi Washington’a geçtiği raporunda daha sonra şöyle diyor.l
“(Türk generaller) Tayyip Erdoğan’ın davranışlarından büyük rahatsızlık duyuyorlar. Erdoğan bizim güçlü bir müttefikimizdir. Generallerin bu tutumu, ABD çıkarlarının korunması açısından engelleyicidir. Hilmi Özkök’ün sadakatli (ABD ye sadık) duruşu sahiplenilmelidir.

Muhalif generaller Hilmi Özkök’ çizgisine itiraz ediyorlar. Erdoğan, kendisine (ABD tarafından) desteğin devamı halinde, ABD’nin bir müttefiki olarak Ortadoğu ve Irak dâhil olmak üzere Türk hava sahasını, kara ve demiryolları ile Mersin ve İskenderun limanlarını kullanımımıza açacağını taahhüt etmektedir. Ancak (ABD olarak) Türk Ordusu’ndaki üst düzey subaylar tarafından sürekli engellenmek istenmekteyiz.

ABD çıkarlarına karşı çıkan Aytaç Yalman, Şener Eruygur,Çetin Doğan, Hurşit Tolon, Fevzi Türken, Tuncer Kilinç ve Yaşar Büyükanıt, Hilmi Özkök’ün emir ve talimatlarına uymadıkları gibi, her an muhtıra verebilirler.”
ABD’nin gözü aydın, bazıları artık hapishanede çile çekiyor
Ancak, aynı belgenin çok önemli bir bölümü şöyle;
“Bu bakımdan değerlendirildiğinde, (AKP’ye hizmet verecek) güçlü bir medya grubunun oluşturulmasına acilen ihtiyaç duyulmaktadır.

Bu konu Recep Erdoğan’la da paylaşılmış olup, gereği için olumlu değerlendirmelerin yapıldığı ve yapılacağı teyidi (doğrulaması) alınmıştır.”

Adına yandaş medya denilen nesnenin nasıl oluşturulduğu bu belgeden açıkça ortaya çıkıyor. Ankara’daki ABD Büyükelçiliği böyle bir istemde bulunuyor, konu Tayyip’le konuşuluyor ve paraları bastırıp gereği yapılıyor!
İşte size ABD raporlarında yer alan bir Türkiye gerçeği daha!
***
AKP, Türk milletini yıllarca AB masalları ile uyutmadı mı? Oysa AB’nin bizi hiçbir zaman almayacağını biliyorlardı Günümüzün Adalet Bakanı Sadullah Ergin, daha 2004 yılında ABD Büyükelçisi ne konuşmuş. Rapor şöyle: “…AKP’nin dindar kanadı, AB’yi bir Hıristiyan kulübü olarak kabul ediyor. Partinin önde gelen isimlerinden Sadullah Ergin bir şiire önce bİ2e itiraf etti: ‘Eğer AB evet derse kısa bir ümit doğar. Ancak AKP için esas zorlu süreç o zaman başlar. Eğer AB hayır derse başta bir zorluk yaşanır, ancak uzun vadede her şey bizim için çok daha kolay olur.”

Evet, Türk kamuoyundan gizlenen hususları yabancı elçiliklere söylüyor inşallah bizi almazlar” demeye getiriyor.

***

WikiLeaks’te Türkiye’de görevli ABD’li diplomatlar tarafından Washington’a geçilen on binlerce gizli bilgi ve belge var.  Ne ararsanız orada mevcut…
ABD’li diplomatlara bülbül gibi öten iktidar mensupları, onlara minik kuş olarak hizmet veren AKP’liler, siyasetçiler, gazeteciler…
Birbirlerini gammaz la yanlar, jurnal edenler, dedikodu yapanlar…
Polis tarafından verilen brifingler…
Seks belgeleri, şantaj malzemeleri…
Atını öpen kovboy ve sonrasında atın intikamı! Tekmili 36 kısım kovboy filmi!.. ^
Bizim bilmediğimiz ne varsa hepsi ABD belgelerinde.
Kim düşünürdü ki günün birinde ortaya Julian Assange isimli biri çıkıp ABD nin gizli şifrelerini kıracak, bütün gizli bilgi ve belgeler, bu arada Türkiye’den geçilen kriptolar da ortalığa saçılacak, birilerinin marifetleri böyle elden ele dolaşacak!..
Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu’nu bir kez daha kutluyorum.

KİŞİYE ÖZEL NOTUMDUR

SEVGİLİ okuyucularım, önümüzdeki Salı yani 7 Şubat 2012 benim gazeteciliğe başladığım 7 Şubat 1977 gününün tam 35. Yıldönümü.
Benim için manevi acıdan çok önemli bir gün.
O nedenle Salı ve Çarşamba günleri burada çıkacak iki yazımda, size bu 35 yılımın hesabını kendi açımdan, iki yazıya sığdırmaya çalışarak vereceğim.
Yani büyük söylemeyeyim ama o günlerde dünya yıkılsa gazeteye o iki yazım girecek. Bunu sizlere duyduğum saygı gereği şimdiden iletiyorum.
Tam bu yıldönümü öncesinde çok güzel bir gelişme daha Mediacat dergisinin her yıl yabancı bir şirket oları Nielsen’e bir yıl boyunca yaptırdığı ve sonuçları şubatta açıklanan bir anket var. Türkiye’nin her yerinde yaklaşık 14 bin kişiyle yapılan bu “En çok okunan köşe yazarı” anketinde geçen yıl birinci idim, bu yıl ikinci seçilmişim.
Biraz çaptan düşme var! Yine de bu kurtlar sofrasında pek çoğu yandaş, paraşütle indirilmiş, ne idüğü belirsiz yaklaşık 500 köşe yazarının her gün ahkam kestiği bir ortamda ikinci olmak, herhalde çok iyi bir sonuçtur.
35. yıl mutluluğuma bunu da ekliyorum. Salı ve Çarşamba günleri, hesap verme günlerimde buluşmak üzere hoşçakalın efendim.

Emin Çölaşan/SÖZCÜ

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget