Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın savunmasını okuduktan sonra ne kadar haklı olduğum iyice ortaya çıktı. Gerçeği görelim:
*Operasyon, adli değildir siyasidir .
*Fenerbahçe'yi ele geçirmek isteyen odak; şike gerekçesiyle yola çıkmış;
polisin organize suçlar şubesini,
özel yetkili savcılığı,
gazete ve televizyonları yönlendirerek kullanmıştır. (Nerede Temmuz ayındaki embedded spor gazetecileri?)
*Şike operasyonunun amacı Aziz Yıldırım'ı Fenerbahçe'nin başından uzaklaştırmaktı. Bu amaçla onu ağır bir suçtan hapse atmak ve hapiste tutmak lazımdı. İşte bu yüzden davayı 'suç örgütü'nden açtılar.
*Fenerbahçe lidersiz kalınca yere düşücek; sürünecek; işte o zaman odaktan birisi gelip 'Fenerbahçe'yi kurtaran adam!' pozunda kulübün yönetimini ele geçirecekti. Acaba Mehmet Ali Aydınlar mı idi bu isim?
*Temmuz ayında; 'Şike operasyonu Fenerbahçe'yi çökertmek için başlatıldı. Diğer takımlar bu gerçeği gizlemek için davaya dahil edildiler.' diye yazmıştım. Bu dediğim de çıktı. Bugün tutuklu olarak kalanlar Fenerbahçe ile ilgili isimlerdir. Bu bile operasyonunun hukuki değil siyasi olduğunu gösterir.
HÜKÜMET KARŞISINDAYDI
Geçen sene şampiyonluk yarışı Fenerbahçe ile Trabzonspor arasında idi.
AKP iktidarı bütün gücüyle Trabzonspor'un arkasında duruyordu.
Bakan Faruk Özak; 'Başbakan'ın iki dudağı arasında, Trabzonspor'a 27 milyon dolar aktardık!' diyerek bu tavrı açıkça ortaya koymuştu.
WikiLeaks belgelerinde de iktidarın gizli ödenekten bu kulübe milyon dolarlar aktardığı iddiası vardı ve bu iddia yalanlanmadı.
Bu kadar da değil... Tespit edilen telefon konuşmasında Trabzonsporlu yönetici Nevzat Şakar; Başkan Sadri Şener'e; '6 trilyon liralık bir şey çıkarttık. (.....) Spor Toto üzerinden.' diyerek Bakan Özak aracılığıyla ayrıca bir para daha aldıklarını itiraf ediyor.
Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar; 'Şampiyonluk kupasının Trabzonsporumuza getirilmesi için ince ayarlı bir çalışma yapıyoruz.' diyerek AKP iktidarının her türlü yolu deneyip Trabzonspor'u şampiyon yapmak peşinde olduğunu itiraf ediyor.
Ve, şike operasyonunda durumu aynı olduğu halde; bu kulüp Fenerbahçe yerine Avrupa Şampiyonlar Ligi'ne yollanıyor.
Gerçeği görelim: Geçen sene Aziz Yıldırım sadece Trabzonspor'la değil iktidar ile de mücadele etmek zorunda bırakılıyor. Hükümetin bütün gücüyle Trabzonspor'u desteklemesi karşısında Sayın Yıldırım Fenerbahçe'nin çıkarlarını korumaya çalışıyor. Bu yolda da etkili olduğu bilindiğinden yok edilmek isteniyor.
SAVCI ÖZ'DEN BERK'E
Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz, Sayın Yıldırım'ı 1. Ergenekon davası ile ilintilemek istedi ama başaralı olamadı; sonra işte bu şike iddialarını devreye soktu. Onun sistemini Savcı Mehmet Berk devraldı. En masum konuşmaları bile şike belgesi gibi göstermeye kalkışan; 'somut olgu ve deliller' bulamayınca bunu hayali yorumlarla imal etmeye çalışan Savcı Berk anlaşılıyor ki hasım gibi davranmıştır. Böyle olunca da iddianamesi hukukdışı yorumlarla ayakta tutulan işe yaramaz sayfalar haline gelmiştir. Sayın Savcı; 'delil olmadan sadece kendisine has bir mantıksal yorumla suç imal ederek ceza istediği için' iddianamesi, Aziz Yıldırım tarafından paramparça edilmiştir.
Özel sektörde geçerli olan yönetim ilişkilerini, mafya-çete ilişkileri gibi göstermeye kalkışan bu iddianamenin artık mahkeme tarafından ciddiye alınacağını sanmıyorum.
Kendi şüphesini delil zanneden savcının yarattığı bu hukuk ayıbına bir an önce son verilmesi, çok eleştirilen özel yetkili mahkemeler açısından da olumlu bir adım olacaktır.
Trabzon'da rahip Santoro'yu, İstanbul'da Hrant Dink'i öldüren odak suç örgütü olmayacak Fenerbahçe olacak, öyle mi?
Yorum Gönder