Kulluğa Dönerken - Orhan Erinç

Baba erenlerin yolu her nasılsa Mısır’a düşmüş. Bir gün dolaşırken bakmış, karşıdan atlas ama sırmalarla süslenmiş elbiseler giymiş birilerinin geldiğini görmüş.
Merakla yanındakine sormuş:
- Kim bunlar?
- Hidivin kulları!
Baba erenler önce, vaktiyle siyah fakat yemyeşil olmuş kendi elbisesine, sonra da gelenlere bakarak ellerini havaya kaldırıp şöyle demiş:
- Ya Rabbim bir kendi kullarına bak, bir de hidivin kullarına.
Anlaşılıyor ki kuldan kula fark var, yani tornadan çıkmış gibi standart olmuyorlar.
Zaten Mecelle bile İbad (Kul) Hukuku, Nas (İnsan) Hukuku diye iki ayrı hukuk tanımlıyor .
***
Salt dinsel hukukun geçerli olduğu Osmanlı döneminde insanlar bir yönüyle Allah’ın öte yönüyle de padişahın kullarıydılar. Kadılar yargıladığı için de Allah’ın kulu olmak ağır basıyordu. Vakta ki Fransa’dan alıntı Ceza Kanunnamei Hümayunu ve izleyen yasalar yürürlüğe girdi ve yetki adliye yargıçlarına geçti, işler karışmaya başladı. Padişah hazretlerinin atadığı ya da görev verdiği kullarını, bir anlamda padişah vekillerini cart diye çağırıp yargılama olanağı doğdu. Bu durumu önlemek gerekti ve bu nedenle de 4 Şubat 1329’da (1913) “Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat” çıkarıldı. Padişah hazretleri kullarını koruma hakkını kazandı. Böylece daha Kanuni döneminde vurgulanmış olan “kanun önünde eşitlik” ilkesi de delinmiş oldu.
MİT Yasası’nın 26’ncı maddesinin değiştirilmesini ve bir madde eklenmesini öngören önerinin yıldırım hızıyla yasalaşması ve uygun bulunarak yürürlüğe sokulmasının tartışılması sürüyor. Ben bu tartışmaya yeniden girecek değilim. Bir yasa yıldırım hızıyla çıkarılırken, bir Bakanlar Kurulu tasarısının kaplumbağa hızıyla bile değil, komisyonda bekletilmesini irdelemeye çalışacağım .
***
AKP iktidarının 2004 yılında başlatılıp 2006 yılında sonuçlandırdığı “ileri demokrasi dönemi” kapsamındaki Türk Ceza Yasası, Terörle Mücadele Yasası ve Ceza Muhakemesi Yasası’nın suç tanım ve yorumlarıyla gazeteciler hakkındaki soruşturmalar 10 bini aştı. Büyük bölümü için geçilen kovuşturma dönemi sürüyor, bir bölümü de mahkûmiyetle sonuçlandı ama hükmün açıklanması ertelendi. Açılan ya da hükme bağlanıp ertelenen davaların büyük bölümünü, iktidara yakın yayın organlarında çalışan gazeteciler oluşturuyor.
Kim olursa olsun, gazetecilerin sanık ya da hükümlü olması hem kabul edilemez hem de Türkiye’ye yakışmayan bir durum. İçerde pek sözü edilmiyor ama, dışarıdaki uluslararası kurumlar söylemedik söz bırakmıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de ihlal üzerine ihlal kararları veriyor.
Artık alışılan torba yasa uygulaması kapsamında Türk Ceza Yasası ile Terörle Mücadele Yasası’nın da eklendiği bir tasarı 30 Ocak 2012 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunuldu .
Ancak henüz, bir arpa boyu bile ilerlemedi denecek konumda.
Daha önce de yazmıştım. Basın-yayın yoluyla ya da başka düşünce açıklama yöntemleriyle işlenmiş olan üst sınırı beş yıla kadar hapis cezası öngörülen suçlar askıya alınıyor.
Tasarı bu kapsamdaki soruşturmaların ve kovuşturmaların 31 Aralık 2011 tarihine kadar olanlarını yok sayıyor.
Bu tarihin, verilecek önerge ile daha ileri bir tarihe dönüştürülmesi olası. Bu olasılık ve tasarının rafta bekletilmesi, “Acaba daha sızdırılması ve yayımlanması gereken belge ve bilgiler mi var ki onları da kapsayacak bir beklenti söz konusu?” sorusunu ister istemez akla getiriyor.
***
Tasarının en önemli maddelerinden biri de 54’üncü madde.
“…mahkemelerce basılı yayınlarla ilgili olarak verilmiş toplatma, yasaklama, dağıtım ve satışın engellenmesi” kararlarının koşullu olarak kaldırılması öngörülüyor.
Mahkemeler devam kararları verirse bu hüküm geçersiz kalıyor.
Ancak tasarıda bir koşul daha var. Kaldırılacak kararların 1 Haziran 2005’ten önce alınmış olması gerekiyor. Niye bu tarih, sorusunun yanıtı madde gerekçesinde de yok.
1 Haziran 2005, hukukumuz da reform (?) yapan Türk Ceza Yasası’nın yürürlüğe giriş tarihidir.
Acaba siyasal iktidar böyle yaparak, bunca eleştiri ve değişiklik tasarılarına karşın “Benim yasam iyidir” demek mi istiyor?

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget