Ne oldu bize? - Mustafa Mutlu

13 Eylül 1924: Erzurum’un Pasinler İlçesi’nde 6.9 büyüklüğündeki depremde 310 kişi öldü.
6 Mayıs 1930: Hakkari’de 7.2 büyüklüğündeki depremde 2 bin 514 kişi öldü.
15 Aralık 1934: Bingöl’de 4.9 büyüklüğündeki depremde 12 kişi öldü.
1 Mayıs 1935: Kars’ın Digor İlçesi’nde 6.2′lik depremde 200 kişi öldü.
21 Kasım 1939: Erzincan’ın Tercan İlçesi’nde 5.9′luk depremde 43 kişi öldü.
26 Aralık 1939: Erzincan’da 7.9 büyüklüğündeki depremde 32 bin 962 kişi öldü.
10 Eylül 1941: Van’ın Erciş İlçesi’nde 5.9 büyüklüğündeki depremde 194 kişi öldü.
12 Kasım 1941: Erzincan’da 5.9′luk depremde 15 kişi öldü.
31 Mayıs 1946: Muş’un Varto İlçesi’nde 5.7′lik depremde 839 kişi öldü.
17 Ağustos 1949: Bingöl’ün Karlıova İlçesi’nde 7 büyüklüğündeki depremde 450 kişi öldü.
4 Şubat 1950: Bingöl’ün Kığı İlçesi’nde 4.6 büyüklüğündeki depremde 20 kişi öldü.
3 Ocak 1952: Erzurum’un Hasankale İlçesi’nde 5.8 büyüklüğündeki depremde 133 kişi öldü.
23 Mayıs 1961: Erzurum’un Hınıs İlçesi’nde 5 büyüklüğündeki depremde 18 kişi öldü.
4 Eylül 1962: Iğdır’da 5.3 büyüklüğündeki depremde 1 kişi öldü.
7 Mart 1965: Muş’un Varto İlçesi’nde 5.6 büyüklüğündeki depremde 14 kişi öldü.
19 Ağustos 1966: Varto’da 6.9 büyüklüğündeki depremde 2 bin 394 kişi öldü.
26 Temmuz 1967: Bingöl’ün Pülümür İlçesi’nde 6.2 büyüklüğündeki depremde 97 kişi öldü.
24 Eylül 1968: Bingöl ve Elazığ’da 5.1 büyüklüğündeki depremde 2 kişi öldü.
22 Mayıs 1971: Tunceli’de 6.7 büyüklüğündeki depremde 878 kişi öldü.
1 Şubat 1974: Van’da 5.2 büyüklüğündeki depremde 2 kişi öldü.
25 Mart 1975: Kars’ın Susuz İlçesi’nde 5.1 büyüklüğündeki depremde 2 kişi öldü.
6 Eylül 1975: Diyarbakır Lice’de 6.7 büyüklüğündeki depremde 2 bin 385 kişi öldü.
2 Nisan 1976: Ağrı’nın Doğubeyazıt İlçesi’nde 4.8 büyüklüğündeki depremde 5 kişi öldü.
30 Nisan 1976: Ardahan’da 5 büyüklüğündeki depremde 4 kişi öldü.
24 Kasım 1976: Kars’ın Çaldıran ve Muradiye ilçelerinde 7.2 büyüklüğündeki depremde 3 bin 840 kişi öldü.
25 Mart 1977: Diyarbakır’ın Lice İlçesi’nde 4.8 büyüklüğündeki depremde 8 kişi öldü.
26 Mart 1977: Elazığ’ın Palu İlçesi’nde 5.2 büyüklüğündeki depremde 8 kişi öldü.
30 Ekim 1983: Erzurum’da 6.8 büyüklüğündeki depremde bin 155 kişi öldü.
18 Eylül 1984: Erzurum Balkaya’da 5.9 büyüklüğündeki depremde 3 kişi öldü.
6 Haziran 1986: Malatya’nın Sürgü İlçesi’nde 5.6 büyüklüğündeki depremde 1 kişi öldü.
7 Aralık 1988: Kars’ın Akyaka İlçesi’nde 6.9 büyüklüğündeki depremde 4 kişi öldü.
13 Mart 1992: Erzincan’da 6.8 büyüklüğündeki depremde 653 kişi öldü.
27 Ocak 2003: Tunceli’nin Pülümür İlçesi’nde 6.2 büyüklüğündeki depremde 1 kişi öldü.
1 Mayıs 2003: Bingöl’de 6.4 büyüklüğündeki depremde 176 kişi öldü.
25 Mart 2004: Erzurum’un Çat İlçesi’ndeki depremde 9 kişi öldü.
2 Temmuz 2004: Ağrı’nın Doğubeyazıt İlçesi’nde 5.1 büyüklüğündeki depremde 9 kişi öldü.
25 Ocak 2005: Hakkari’de 5.5 büyüklüğündeki depremde 2 kişi öldü.
***
Yani resmi verilere göre… Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki illerimizde meydana gelen depremlerde toplam 48 bin 370 vatandaşımız can verdi…
Ama hiçbir depremde; diğer bölgelerde yaşayan yurttaşlarımızın ağzından kötü tek bir söz çıkmadı. Acılar toplumsal dayanışmayla hafifledi, yaralar tek yürek olarak sarıldı.
Hiçbir televizyon spikeri, son depremde olduğu gibi, “Her ne kadar Van da olsa acımız büyük” diye ırkçılık yapmadı!
Hiçbir program sunucusunun aklına, “Yeri geldi mi taş atacaksın, Mehmetçik’i kuş avlar gibi avlayacaksın; sonra zor günlerde canım cicim deyip yardım isteyeceksin” diyerek acılı insanları aşağılamak gelmedi!
Ve hiçbir vatandaşımız; bugün Twitter’da, internette binlerce örneğine rastladığımız gibi bu sözlere destek mesajı yağdırmadı.
***
Yıl 2011… Cumhuriyet’in kuruluşun üzerinden dolu dolu 88 yıl geçti…
Sözüm ona özgürlük ve demokrasi ticareti yapan ırkçı tacirler ve katiller yüzünden öyle bölündük ki; daha Van’daki enkazlarda can kurtarma çabaları sürerken birbirimize girdik…
***
Lütfen başınızı iki elinizin arasına alıp sorun kendinize:
Bu tartışma, bu bölünme, bu kutuplaşma kime yarar?
Bu kin, bu ötekileştirme kimin işine gelir?
Sorularımın yanıtını ben vereyim:
Dün Van’da asker ve polislerimiz enkaz altında kalanları kurtarmaya uğraşırken, aynı saatlerde Yüksekova’da polis aracına roketatarla saldıran hainlere…
Haydi; bu ülkeyi sevmiyorsanız, bu aptal “kaşımalara” devam edin yine…
Türk ya da Kürt ırkçılığı yapın, depremin alamadığı canları alın kendi ellerinizle…
Sivri dillerinizle; tırmalayın, kaşıyın, kanatın!
Bir siz akıllısınız çünkü… 88 yıldır her acıda tek yürek olan analarınızın, babalarınızın, dedelerinizin, ninelerinizin göremediği gerçeği; bir siz görüyorsunuz…
Yazıklar olsun hepinize!
*****
Günün Sorusu
Soru, haberertesi.com’un yazarı Sait Temur’dan: Başbakan’ın; annesinin vefatından sonra “Çelenk göndermeyin, buraya bağış yapın” diye adres gösterdiği ve bu çağrıyla 15 yılda topladığı bağışı üç günde toplayan İstanbul Eğitim ve Gençliğe Hizmet Vakfı’na:
Van depremzedelerine yardım yapmayı düşünüyor musunuz?

Mustafa Mutlu/VATAN

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget