Devlet vergi koyar. Artırır. Azaltır. Kol büker. Ceza yazar. Kaçıranı yakalar. İcabında içeri atar. Vergiyi toplar.
Devlet sahipsizi sahiplenir.
Yoksula, kimsesize bakar.
Devlet, ordu besler.
Polis barındırır.
Eğitime, sağlığa, kültüre destek verir. Gelir uçurumu çok açılmışsa yoksullar lehine kapatır. Bölgeler arası kalkınmışlık uçurumu açılmışsa gerice yörelere destek çıkar. Pozitif ayrım yapar. Topladığı vergileri ihtiyaca göre dağıtır. Dünyanın ileri, şeffaf, halkına hesap veren, saydamlığı ilke edinmiş ülkelerinde devlet yani Maliye Bakanları, sözünde dururlar. Topluma ne söz vermişlerse onu yaparlar. Deprem vergisi çıkartmışlarsa; “deprem vergileriyle toplanmış paraları deprem afetini savuşturmak” için harcarlar.
Hesap verirler.
Çıkıp toplumun karşısına; “deprem vergisi diye topladım ama duble yol yaptım- karayollarına harcadım- hava yollarına harcadım” diye tafra atmazlar.
Atamazlar.
“Ne olmuş yani, toplanan vergileri biz yemedik ya….” dercesine tafra atarlarsa; “vergileri deve yapmış” sayılırlar.
Xxx
Devlet vergileri deve yapamaz.
Yaparsa o devletin Maliye Bakanı, “halkı deve yerine” koyuyor sayılır. Develerin bakanı olur.
Ona sorurlar; madem ki, “duble yol yapacaktın o zaman duble yol vergisi” koymayı” niçin düşünmedin. Madem ki, havayollarına harcayacak ve o harcama içinde “Başbakan’a binsin ve yandaş gazete yazarlarını da yağcı yazılar yazsınlar diye yanında götürsün diye dördüncü VİP protokol uçağını satın alacaktın” o zaman verginin adını “Başbakan’a dördüncü VİP uçağını alma vergisi” koyacaktın derler.
Devlet adamı sözünde durur.
Maliye Bakanı sözünde durmamış.
Adına “deprem vergisi” denilmiş.
Geçici olarak konmuş.
Deprem için toplanmış.
Sonra kalıcı hale getirilmiş.
Deprem için harcanmamış yani deprem vergileri “deve yapılmış” Sayın Bakan da bunu başarıymış gibi anlatıyor. Deprem vergilerini, sağlığa, eğitime, duble yola, başbakana uçak almaya harcadıysan peki o zaman halktan topladığın diğer vergiler nereye gitti?
Xxx
12 yıldır toplanıyor.
Halkı “deve yerine koyan” bakanın zorlana zorlana yaptığı açıklamaya göre, bir yılda eğitime, sağlığa, duble yola, hava yola aktarılan 44 milyar lira oluyormuş. “12 yılda deprem vergisi adı altında ne kadar toplandığını” ise sayın bakan “toplam miktara bakmam lazım” cevabını yapıştırıyor. İşte bu cevap; o “vergilerin deve yapıldığının” resmidir.
Resim açık ve nettir.
O vergiler deve olacaktır.
(uyan borusu)
O vergiler
deve olmaya
devam edecek!
Şükrü Kızılot’un köşesinde yazdığına göre Başbakan, 12 Haziran seçimlerinde Meclis’e giren yeni milletvekilleri için “ballı emeklilik” talimatı verdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’na “gerekli düzenlemeyi yapın” denildi. Buna göre, milletvekilleri gerekli şartları taşımaları ve 2 yıllık milletvekilliği yaptıktan sonra, milletvekili emeklisi de olacaklar. Hem 11 bin TL milletvekili maaşı ve hem de 4 bin TL milletvekili emeklisi maaşını aynı anda alacaklar. Deprem vergisinin “deve yapılması” süreci böylece kesintisiz işleyecek. Ayrıca Ankara’dan gelen yeni habere göre, TBMM Teşikalat Yasası’nı değiştiren teklife yapılan eklemelerle milletvekili danışmanın maaşı 4 bin 500 TL’ye çıkıyor. Meclis lokantasında ise Etli türlü fırın yine 1 TL ve cacık yine 50 kuruş.
Necati Doğru/SÖZCÜ
Yorum Gönder