Bir de çadır olayını Kızılay'dan dinleyelim - Saygı Öztürk

Hakkari, Yüksekova ve Çukurca’da dün 5.4 şiddetinde deprem olduğu bilgisi geldiğinde, Kızılay görevlileri “eyvah” dedi. Kısa süre sonra sevindirici haber geldi. Hakkari, Yüksekova ve Çukurca’da yıkılan ev yoktu. Depreme karşı en hazırlıklı bildiğimiz Türk Kızılay’ının, artçı sarsıntıların sık olduğu yerde işinin ne kadar zor olduğu Van-Erciş depremiyle ortaya çıktı.
Kızılay, depremin olduğu gün hemen “çadırkent” oluşturdu. 330 çadır çadır kuruldu. Ancak, kurulan çadırların 280’i güvenlik görevlileri olaya müdahale edinceye kadar oradan sökülüp götürüldü. İnsanlar, evlerinin önünden ayrılmak da istemiyor, artçı sarsıntılar durmadığı için evine de giremiyor. Bu durumda, ihtiyaç sahibi olmayana bile çadır gerekiyor.

Somali’ye gönderilen çadırlar
Kızılay Genel Başkanı Ahmet Lütfü Akar’la konuşuyoruz. Akar, “Van ve Erciş’in gerçek çadır ihtiyacı en fazla 5 bindir. Ancak istenen çadır 120 bindir. Bu kadar çadırın bırakın bizim stoklarımızda, dünyanın hiçbir ülkesinde yoktur. Gerçek afetzede 30 bin kişiyse, bugün 600 bin kişi kendisini afetzede kapsamında görüyor” diyor.

Yıllardır Kızılay’ın içinde olan Ahmet Lütfü Akar, herkese çadır vermek yerine çadırkentlerin kurulması gerektiğini, burada hizmetin daha rahat verileceğini anlatıyor. Ardından, şu ana kadar 30 bin çadırın gönderildiğini, 2 bin 355 adet “Mevlana evi” adı verilen evlerin kurulmasına başlandığını ekliyor. Bu evlerde ranzalar, mutfak gereçleri var ve 5 kişi rahatlıkla kalabiliyor.

İstanbul Valiliği tarafından alınıp Kızılay’a şartlı olarak bağışlanan 600 Mevlana evi de, valilikten onay alındıktan sonra, Van’a götürülecek. Yani, Devlet Vanlı vatandaşlarımızı memnun etmek için elinden geleni yapıyor. Onlardan beklenen de kendilerine yardımcı olunması.

Kızılay’ın bu kadar sıkışmasının nedeni, Başbakan Erdoğan’ın Somali için başlattığı yardım kampanyası. Somali’ye bu kapsamda, Kızılay’ın yetkililerin verdiği bilgiye göre 4 bin, bizim edindiğimiz bilgilere göre de 10 bine yakın çadır gönderildi. Suriye’den Türkiye’ye gelenler için de 5 bine yakın çadır kuruldu.

Umut, “kadrolu deprem uzmanları”nda
Vatandaşlara örnek olsun diye başta Kızılay yetkilileri olmak üzere giden görevlilerin bir kısmı otellere gidiyor, “Bakın siz de evlerinize girebilirsiniz” mesajı verilmeye çalışılıyor. O geceyi yaşayan bir yetkili, “İnanın kaldım ama sabahı zor ettim. Yatak, beşik gibi sallandı” diyor ve vatandaşların evlerine girememekte ki tedirginliğine hak veriyor.

Peki ne yapılması gerekiyor? Umut, televizyonların “kadrolu deprem uzmanları”nda. Onların “Artçı sarsıntılar var ama duvarlarında önemli bir çatlak yoksa, evinize girebilirsiniz” demeleri bekleniyor. Eğer, onlar öyle demezse, en az 100 bin kişi daha çadır istemeye devam edecek.
Kızılhaç’tan yardım istedik
Kış geliyor. Evi yıkılmış, kullanılmaz hale gelmiş olan ve çadırlara yerleştirilmiş vatandaşlarımız için şimdi konteynırlar yaptırılıyor ve bunların bir ay içinde kurulması planlanıyor.
Başlangıçta hiçbir ülkeden yardım kabul etmeyen Türkiye, sonra karar değiştirdi ve 30 ülkeden yardım kabul etmeye başladı. Türk Kızılay’ı da, Kızılhaç Federasyonuna başvurdu ve yardım istedi. Kızılhaç’tan yardımlar geldikçe, ihtiyaç sahiplerine ulaştırılacak. Yani, vatandaşlarımızın biraz daha dişlerini sıkması gerekecek. Bugün 30 bin civarında çadır dağıtılmışken, bu sayının bir ay içinde 50 bine çıkarılması hedefleniyor.

Van-Erciş depreminin yaralarının sarılması için büyük bir yardım kampanyası yürüyor. Önemli olan bunların yerinde kullanılmasıdır. Deniz Feneri e.V gibi Almanların “asrın bağış yolsuzluğu”nu, Bosna’ya yardım adı altında toplanan bağışları “yok” edilmiş bir maziye sahibiz.

Terör örgütü de kış hazırlığında
Şu günler, terör örgütünün de kış hazırlıklarını yoğunlaştırdığı dönemdir. Van-Erciş depremini örgüt kendisi için fırsata çevirmenin çabasında. Kışlık ihtiyaçlarının bir bölümünü, terör örgütünün dağ kadrosundan inen bir grup teröristin Van ve Erciş’ten karşılamaya başladığı bilgisi ulaşıyor.

Teröristlerin kışlık ihtiyaçlarını karşılamak için Van’a giden kamyonları çevirip sınıra doğru götürürlerse bunu da yadırgamamak gerekiyor. Nitekim, Van’da yağmalanan yardım malzemelerinin teröristlere gittiğine ilişkin kuşkular da Ankara’ya ulaşıyor. Örgütün, kışlık ihtiyacının bir bölümünü de Birleşmiş Milletler gözetimindeki Irak’ın Kuzeyinde bulunan Mahmur kampından karşılandığını da unutmayalım.

Saygı Öztürk

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget