Yunanistan’ın Mora Yarımadası’nda çıkan yangında 42 kişi öldü; Yunanistan Cumhurbaşkanı Karolos Papulyas 25 Ağustos 2007′de ulusal yas ilan etti. Tüm resmi dairelerde ve okullarda bayraklar yarıya indirildi.
***
Aşırı sağcı Avusturyalı lider Jörg Haider’in 10 Ekim 2008 gecesi bir trafik kazası sonucu hayatını yitirmesiyle ülke genelinde yas ilan edildi.
***
Türk Hava Yolları’na ait yolcu uçağı 25 Şubat 2009′da Amsterdam Schiphol Havaalanı’na inerken yere çakıldı. Hollanda Hükümeti, ölen 70 vatandaşı için ulusal yas ilan etti.
***
Almanya Hükümeti, Tim K. adlı Alman’ın; Winnenden kentinde bulunan Albertville Lisesi’nde 15 kişiyi öldürmesi nedeniyle 13 Mart 2009′da yas ilan etti.
***
Polonya’nın güneyindeki bir kömür madeninde 20 Eylül 2009′da meydana gelen grizu patlaması sonucu ölen 13 işçi için Cumhurbaşkanı Lech Kaczynski tarafından ulusal yas ilan edildi.
***
Şili’de deprem oldu, 800 kişi öldü. Devlet Başkanı Michelle Bachelet, 5 Mart 2010 günü, ölenlerin anısına üç günlük ulusal yas ilan etti.
***
Çin’in Çinghay eyaletinde 14 Nisan 2010′da meydana gelen depremde ölenleri anmak için Devlet Konseyi tarafından bir günlük ulusal yas ilan edildi.
***
Pakistan’da 28 Temmuz 2010′da yolcu uçağı düştü 152 kişi öldü… Pakistan Hükümeti ulusal yas ilan etti.
***
Arnavutluk’un başkenti Tiran”da yaşayan Dünya Bektaşiler Merkezi Başkanı Hacı Dede Reşat Bardhi 2 Nisan 2011 günü öldü, Arnavutluk Hükümeti 4 Nisan”da ulusal yas ilan etti.
***
Bulgaristan’da 15 Haziran 2011′de meydana gelen trafik kazasında ölen 9 kişi için Bulgaristan Hükümeti 16 Haziran’da ulusal yas ilan etti, bayraklar yarıya indirildi.
***
Volga Nehri’nde 11 Temmuz 2011′de bir turist gemisi battı, 125 kişi öldü; Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev ulusal yas ilan etti.
***
Meksika’da bir gece kulübünde 26 Ağustos 2011′de çıkan yangında 52 kişi öldü; Devlet Başkanı Felipe Calderon üç günlük ulusal yas ilan etti.
***
Bu örnekleri çoğaltabiliriz; ama gerek yok…
Çünkü acılar paylaşarak azalır, bunu bilen hükümetler de ulusal felaketlerde ulusal yas ilan ederler…
Bizde ise bu kural işlemez…
Sadece şu son 15 günde yaşadıklarımıza bakın:
PKK, 24 askerimizi şehit etti, hükümet tüm baskılara ve beklentilere karşın ulusal yas ilan etmedi.
Hemen ardından Van’da deprem oldu; bine yakın vatandaşımızın öldüğü söyleniyor… Hükümet yine ulusal yas ilan etmedi!
Peki; bizim hükümetler hiç mi “ulusal yas” ilan etmez?
Eder elbette…
Ama “ölenler” Türk olmadığı zaman!
Örneğin İran İslam Devrimi”nin Ruhani Lideri Ayetullah Humeyni ölünce, Türk Hükümeti 3 Haziran 1989′da ulusal yas ilan etti ve bayrakları yarıya indirtti.
Ama Allah’ı var; bizim hükümetler İslam’ın önde gelen liderlerinin ölümünde gösterdikleri duyarlılığı Hıristiyan dünyası için de gösteriyor: Papa II. Jean Paul de, 2 Nisan 2005 günü son yolculuğuna Türkiye’de yarıya indirilen bayraklarla uğurlandı.
Peki; Türkiye, sadece dini liderler öldüğünde mi bayrak indiriyor? Elbette hayır!
Amerika’daki İkiz Kuleler’e yapılan saldırılarda ilan ettiğimiz ulusal yası da unutmayalım. 13 Eylül günü tüm Türkiye’de bayraklar yine yarıya inmişti!
Ve… Bir örnek daha:
Resmi olmayan rakamlara göre yaklaşık 40 bin kişinin öldüğü Gölcük ve Adapazarı depremlerinde bir gün bile ulusal yas ilan etmeyen Türk Hükümeti, bu yıl Japonya’da meydana gelen deprem ve tsunamide hayatını kaybeden Japonlar için 21 Mart’ta bayrakları yarıya indirdi ve ulusal yas ilan etti!
***
Bizi yönetenlerin hakkını yemeyelim:
Tamam; kendi ulusal felaketlerimizde yas ilan etmeyip, başkalarının yasını bize tutturuyorlar ama… Özellikle son birkaç yıldır “ilan edilmeyen yas”ı gerekçe göstererek, Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını iptal etmeyi asla ihmal etmiyorlar!
Bu yazıyı “haşin” bir yorumla mı bitirmemi bekliyorsunuz?
Çok isterdim ama “yas”tayım, sertlik yapamam!
Dün 94 yaşındayken ölen ve “moleküllerin yapısı” konulu araştırmasıyla 1985 yılında Nobel kazanan Herbert Hauptman’ın yasını tutuyorum!
Eminim bizim hükümet bu acı ölümü duymamıştır; yoksa hemen bayrakları yarıya indirtip, 10 Kasım anma törenlerini de şimdiden iptal ederdi!
*****
Günün Sorusu
Hükümetin çıkardığı bir kanunla yapı denetimleri özel şirketlere devredilmişti ya… Anlaşılmış ki; bu denetimleri üstlenen şirketlerin yüzde 90′ı denetimleri kâğıt üstünde yapıyormuş… Hatta hazırlanan raporlarda hayatta olmayan mühendislerin imzası bile bulunuyormuş… Sorum yetkililere:
“Yapı denetimcilerini denetleme şirketleri” kurmayı da düşünüyor musunuz?
*****
Kaçması mı bekleniyor?
Van’daki depremde arama ve kurtarma çalmışmalarının en çok yoğunlaştığı binayı yapan müteahhit, dün bizim muhabir arkadaşlara konuşmuş ve “Benim hiçbir suçum yok” demiş…
O kadar “pişkin” ki; yıkılan binanın enkazının yanına çektiği cipinin ve kurduğu iki çadırın yanında poz vererek söylemiş bu sözleri…
Bu adam bugün orada ama yarın nerede olacağı belli değil…
Yargılanacağı kesin olduğu halde; acaba polis neden yakasına yapışmıyor?
Yoksa o binada o standart dışı kumu ve demiri benim kullandığımı mı düşünüyorlar?
Mustafa Mutlu/VATAN
Yorum Gönder