Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretim Genel Müdürü İrfan Aycan, imam hatip lisesi müdürlüklerine birer yazı göndererek, “Değerler Eğitimi Merkezi” tarafından 24-25 Aralık’ta yapılacak “İmam Hatip Liselerinde Arapça Öğretimi Sempozyumu”na katılımın sağlanması çağrısında bulundu:
“Sempozyumun imam hatip ve Anadolu imam hatip liselerindeki Arapça öğretimine olumlu katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bu nedenle, konunun okulunuzdaki meslek dersleri ve Arapça öğretmenlerine duyurulması konusunda gereğini rica ederim.”
Sempozyumu düzenleyecek olan Değerler Eğitim Merkezi, Ensar Vakfı’nın kurduğu bir merkez. Geçen temmuz ayında ölen vakfın eski başkanı Ahmet Şişman’ın cenazesinde, tabutunu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan taşımışlardı.
Ensar Vakfı’nın şu andaki başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu. Dilberoğlu, aynı zamanda İstanbul İl Genel Meclisi’nin AKP’li üyelerinden. Ensar Vakfı’nın başkan yardımcıları arasında Mehmet Sarımermer adına rastlıyoruz.
Sarımermer, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün damadı. Bir diğer genel başkan yardımcısı Hasan Can, AKP’li Ümraniye Belediye Başkanı. Vakfın sekreteri İbrahim Bacacı, Gül’ün damadı Mehmet Sarımermer’in Fen Bilgi Teknolojileri Sanayi ve Ticaret Şirketi’nden ortağı. Ensar Vakfı Mütevelli Heyeti üyeleri arasında AKP’li Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, AKP İstanbul Milletvekili Feyzullah Kıyıklık da bulunuyor.
Bir başka heyet üyesi de, AKP’li Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu’nun oğlu Ziya Develioğlu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ziya Develioğlu’nun düğününde, evlenen çiftten üç çocuk yapmalarını istemişti.
Okurlarımız daha önceki yazılarımızdan biliyor, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer de Ensar Vakfı Kurucular Kurulu üyesi... Ömer Dinçer’in oğlu, Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın damadı Asım Dinçer de vakfın bugünkü mütevelli heyetinde üye.
Anlayacağınız, Ensar Vakfı adeta AKP’nin bir aile kuruluşu...
Böyle bir kuruluş ile işbirliğinin anlamı bellidir:
Zil çalmış; AKP, arka bahçesini Milli Eğitim’de ön bahçeye teneffüse çıkarmıştır.
Okullarda Cumhuriyet törenlerinin yasaklanmasının ardındaki asıl gerekçe de, iktidardakilerin benzer kadrolarla ülkemizde yarattığı depremdir!
İlerlemiş çocuklar
Cumhuriyet Kitapları’ndan arkadaşımız Hakan Şehirli’nin, Antalya Kitap Fuarı gözlemleri:
Çocuklara sormuşlar:
- Okuma yazma biliyor musunuz?
Aralarından biri “Eveeet biliyorum” demiş, “Elif, be, lâm, mim, nûn.”
Standa, bir ilkokul öğrencisi yaklaşmış:
- İlahi kitabı var mı? Ben dindarım da.
Bir başka ufaklık da, ileride matematikçi olma isteğinden vazgeçmesinin gerekçesini açıklamış:
- Kaldığım yurtta hafız olmaya karar verdim.
Kol kola
Alman Sosyal Demokrat Partisi (SPD), Almanya ile Türkiye arası iş göçü anlaşmasının 50. yılında Bavyera Eyalet Parlamentosu’nda 24 Ekim’de bir kokteyl verdi. Kokteylin çağrısı aşağı yukarı şöyleydi:
“SPD Parlamento Grubu, Türkiye Cumhuriyeti Münih Baskonsolosu Hidayet Eriş ve IDIZEM e.V. temsilcileri ile beraber, Türk kökenlilerin Bavyera refahına katkısını onurlandırmak istemektedir.”
Çağrıda adı geçen IDIZEM, bildik cemaatin Bavyera’daki temsilciliğiydi ve sosyal demokratlar da onlarla kol kola girmişti!
“Dünya değişiyor” diyorlar da, inanmıyorsunuz...
Irak için güncelleniyoruz
Kuzey Irak’a giden bir arkadaşımız anlattı: “Bölgedeki evlerin hiçbirinde elektrik saati yok. Türkiye’den gelen elektrik bedavaya tüketiliyor!”
Irak’a yapılan elektrik dışsatımını uzmanlara sorduk, durumu şöyle özetlediler:
TEİAŞ’ın raporuna göre, 2009’da Irak’a 1 milyar 215 milyon kilovat saat, 2010’da ise 1 milyar 288 milyon kilovat saat elektrik satılmış.
Türkiye’nin toplam elektrik ihracatı da zaten 2009 yılında 1 milyar 545 milyon kilovat saat, 2010’da ise 1 milyar 917 milyon kilovat saat.
Yani elektrik ihracatının 2009’da yüzde 78.6’sı, 2010’da da yüzde 67.2’si Irak’a yapılmış.
İhracatçılar Birliği verilerinden çıkan sonuca göre, Irak’a 1 kilovat saat elektrik ortalama olarak 2009’da 11.76 kuruşa, 2010’da 11.55 kuruşa satılmış görünüyor.
Aynı dönemde, Enerji Piyasası Denetleme Kurumu’nun (EPDK) açıkladığı Türkiye ortalama toptan elektrik satış fiyatı 2009’da 13.32 kuruş, 2010 yılında 14.07 kuruş.
EPDK’nin açıkladığı TETAŞ tarifesi de 2009’da 13.3 kuruş, 2010’da ise 15.28 kuruştur. Yani bu durumda HES’lerden nükleer santrala değin elektrik üretim yatırımları için birçok tartışmanın sürdüğü Türkiye, kendi ülkesindeki satış fiyatından daha ucuza Irak’a elektrik sağlıyor.
Özetle, elektrik bize pahalı, onlara ucuza satıldığına göre, aradaki farkı Türk halkı “güncelleme” yoluyla karşılamış oluyor.
Övünçle bağırabiliriz:
Işık Kansu/Cumhuriyet
Yorum Gönder