Atatürkçü Düşünce Sistemi - Kurtul Altuğ

Atatürkçü Düşünce Sistemi Mustafa Kemal’in düşünce sisteminde 4 ana unsur vardır: Çağdaş ulus devlet, çağdaş uygar ekonomi, ulusal ordu, çağdaş üniter toplum…

Atatürkçü Düşünce Sistemi - Kurtul Altuğ
29 Ekim’in üzerinden 2 gün geçti ama bir Atatürkçü olarak 29 Ekim’in törensiz, heyecansız kutlandığı o heyecan dozu eksik günde anlattığım noktadan biraz daha ileri gitmek niyetindeyim. Mustafa Kemal’in düşünce sisteminde neler vardı? Onlardan söz etmek istiyorum. Tarihin tozlu sayfalarının içinden ya da toprağın derinliklerinden fırlayan çıyanlar gibi şeyh Sait’in torunları, Bedüü Zaman Nurcuları ya da İngiliz muhipleri, Amerikan mandacıları için “Bu millet, bu vatan tarikatlara, dervişlere, şeyhlere emanet edilemez” diyerek Kurtuluş Savaşı’nı başlatan Atatürk’ün ne kadar haklı olduğunu bir kez daha anlıyoruz. şair Tevfik Fikret’in “Sis” manzumesinde anlattığı bu puslu havanın yarattığı neme lazımcılık, umursamazlık mı bizleri bunları konuşmaya mahkum etmekte? İşte beni üzen bu.
Mustafa Kemal’in düşünce sisteminde 4 ana unsur vardır: Çağdaş ulus devlet, çağdaş uygar ekonomi, ulusal ordu, çağdaş üniter toplum… Mustafa Kemal Cumhuriyet’in ilanından sadece 4 yıl sonra bu kavramları açıklığa kavuşturmuştur. Ama bakın Atatürk’ün düşündüklerini, 1925 yılının baharında çağdaş/asri devletin ne olduğunu Yusuf Akçura İstanbul Üniversitesi’ndeki bir konuşmasında nasıl anlatmıştı:
Çağdaş Devlet Nedir?
“Çağdaş devlette egemen güç devleti kuran ulusun kendisidir. Ulus bireyleri hukuk açısından eşittir. Bireyin bireye baskısını doğuran kurumlara yer verilmemiştir.
Çağdaş devlet ulusaldır. Ulus aynı kültürün ürünüdür. Bundan dolayı da en azından çoğunluk aynı ülküye bağlıdır.
Devlet dışında bazı hiçbir dinsel ya da siyasal güç bulunamaz (yani tarikatlar, mezhepler ve etnik gruplar).
Çağdaş devlet özgürlükçüdür. Ulusu oluşturan bireylerin özgürlükleri devletin bağımsızlığına egemenlik gücüne zarar vermeyecek biçimde yasalarla korunur.
Çağdaş devletin ayırt edici özelliği, hak egemenliğidir (demokrasidir).
Çağdaş devlet aynı zamanda ekonomik devlettir. Hükümetin birinci görevi, ekonomik etkinlikleri düzenli biçimde yönetmektir.”
Atatürk ise 1927′de şöyle diyordu: “Bu sözlerimle ulusal varlığı sona ermiş sayılan büyük bir ulusun bağımsızlığını nasıl kazandığını, bilim ve tekniğin en son ilkelerine dayanan ulusal ve çağdaş devleti anlatmaya çalıştım.” (ATATÜRK,Büyük Söylev)
Oysa Gazi Mustafa Kemal asıl amacını 1921′de TBMM’de bir konuşmasında şöyle anlatmıştı: “2.Mahmut memleketin yönetimini ıslah etmek için teşebbüste bulunmak istedi fakat yapılan girişimler Avrupa’yı takdir etmek oldu. Avrupa kanunlarını almak, Avrupa düzenlerini almak, Avrupa’nın elbisesini giymek gibi birtakım düzenleme girişimlerinde bulundu. Fakat bu gerçekte olumlu sonuç vermedi. Çünkü ıslahat için taklitçiliğe geçilmişti. Taklit suretiyle olan bu ıslahat girişiminin doğurduğu karşıklık bugün de sürmektedir.” (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, s.204 vd.)
2011′de Cumhuriyet
Fes yerine şapka, tesettürün kadınlar için kaldırılması Anayasamız’ın 174. maddesinde yer alan kılık kıyafet devrimi… İşte bir süredir karşıdevrim bunları yok sayıyor ve daha da ileri giderek Meclis’te kurulan ortaklıklarla yeni bir Anayasa hazırlamak için kolları sıvıyor. Sayın Başbakan diyor ki:” Masadan kalkan tokadı yer.”
Ne için?

Kimilerine göre 2. Cumhuriyet,kimilerine göre Sevr’i diriltmek ya da Osmanlı’yı mezardan çıkarmak için. Açığı, asıl amaca ulaşmak uğruna…

Bu devrimlerin ve daha pek çoğunun sahibi ana muhalefet partisi CHP, masada önceden kaybedeceğini bildiği bir kumara oturmakta.
Ülkenin yargı organları siyasallaşmış, Cumhuriyet’in aydınları, TSK’nın komutanları Hasdal’da rehin tutulmakta. Parlamento uluslararası güç odakları tarafından sahneye konulan bir parçalama oyununu seyretmekte. Hatta zaman zaman oyuna katılmakta. Ülkenin bütün tersaneleri çalışamaz hale gelmiş, savaş gemilerini yürütecek komutanları hapiste, iktidara sahip olan kişisel tutkularıyla ülkeyi bir iç ve dış savaştan korumak gücünden yoksunlar. TSK’nın başkomutanı bile söylemek istediklerini ancak satır aralarında gizliyor. Medya o konuşmayı halka duyurmaktan korkuyor…
Ve biz “Cumhuriyet’in 88. yılını coşkuyla kutladık” diyoruz.
Hadi canım sende.

Kurtul Altuğ/AYDINLIK

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget