İşte o anda son teknoloji ile donatılmış TIR’lar; battaniye, çadır, ilk yardım malzemesi yüklü oldukları halde kontak açacaklardı. Van, Muş, Bitlis, Ağrı depolarındaki malzemeler de anında Erciş’e yollanmak üzere yola çıkacaktı. Aynı anda; hangi sokakta, hangi mahallede, hangi köyde, hangi mezrada kaç ailenin evinin başına yıkıldığını, kimin çadıra, battaniyeye, ilaca, sağlık ekibine ihtiyacı olduğunu TIR’larla yardım yetiştiren ekibin sorumlusuna bildirecekti. O sorumlu aynı anda seyyar fırınlarla, otomatik yemek fabrikalarının da Erciş’e zamanında ulaşmasının talimatlarını vermiş olacaktı.
Bunların hiçbirisi olmadı.
Bir battaniye bile yetiştiremediler.
Battaniye talanı yaşandı.
Çadır yağmaları görüldü.
Van’da ana caddelerde, meydan köşelerinde, deprem yemiş apartman bozuntusu enkazların önünde “çadır kapma meydan savaşları” oldu. Van’da Tayyip Erdoğan efsanesi bir kuru battaniye altında eridi!
Kızılay’ı suçluyorlar.
Kızılay’ı Somaliler mi yönetiyor?
Xxx
Büyük projecilik fosladı.
Boğaz’a ikinci boğaz yapacaktı.
Türkiye’ye 2 Türkiye katacaktı.
Bölge lideri olmuştuk.
Dünya lideri de olacaktık.
Bir deprem çadırını Van’a ulaştıramayan Tayyip Erdoğan efsanesi dün halka “büyük projeciye yakışır bir eda ile” nutuk söyledi. Van’ı “cennet kapısı yapacaklarmış” gibi çok kararlı bir eda ile konuştu.
Kaçak yapıya son denilecekmiş.
Bu bina çürük denilecekmiş.
Yık bu binayı denilecekmiş.
Sen yıkmıyorsan biz yıkıyoruz denilecekmiş. Bedeli yeniden seçilmeyip iktidardan düşmek olsa bile “çürük binaları yapanlar yıkmıyorsa Tayyip Erdoğan iktidarı yıkacak” ve böyle böyle Van şehri yeni baştan kurulacakmış!
Bir battaniye yetiştiremedi!
Büyük projecilik üfürüyor.
Van’da “örtülü cinayet” var.
Van Erciş’de 3 katlı bina dikilmesi gereken şehir arsası üzerine 7 katlı bina yükselmiş.
7 kat depremle çökmüş.
Enkaza dönüşmüş.
Malzemesine bakıyorlar; kumundan çalınmış, demirinden çalınmış, işçiliğinden çalınmış, mühendisliğinden çalınmış, denetiminden çalınmış, planından çalınmış, projesinden çalınmış, imar ve iskan izninden de çalınmış.
Xxx
Hırsız kim?
Efsane Başbakan’ın önce “hırsızları bulması” gerekmiyor mu? Bu 7 katlı binanın yapılmasına hangi belediye yönetimi izin verdi? Bütün parmaklar;iki dönem belediye başkanlığı yaptıktan sonra efsane projeci Başbakan’ın partisinden Van milletvekili seçileni işaret ediyor. Van’ın iki dönem üst üste belediye başkanlığını yapmış şimdi de AKP Van milletvekili olan kişiyi, seçim listesine kim koymuş olabilir!
Kimse koyamaz.
Efsane Başbakan koyabilir.
İşte o büyük Efsane; Van depremi sonunda kendi partisinin listesine milletvekili olsun diye ismini koyduğu kişiden hesap soramadığı için “Van’ı yeniden kuracağız” diye konuyu battaniye altına iteliyor.
(uyan borusu)
Anlayana açıklama!
Sayın DOĞRU,
17 Ekim 2011 günlü Sözcü Gazetesi'ndeki köşenizde, hayırsever işadamı merhum Sıtkı Koçman'ın adının Muğla Üniversitesi'ne verilmemesini konu yaparak, yazıyı, "Benim sorum ise şu: Aynı YÖK, devletin parasıyla Kayseri’de kurulmakta olan üçüncü üniversiteye yaşamakta olan “Abdullah Gül” isminin verilmesini nasıl kabul ediyor?" sorusuyla bitiriyorsunuz. Ben ve kimi üyeler, YÖK üyeliğimiz süresince, "yükseköğretim kurumlarına kişi adı verilmesinin devlet ciddiyetiyle, kamu düzeniyle, bilimsel etikle ve yükseköğretimin niteliğiyle bağdaştırmanın olanaksız bulunduğu" gerekçeleriyle buna karşı çıkmıştık.Ne yazık ki, son uygulamalar nedeniyle, yükseköğretim listesi, özel ad taşıyan üniversiteler, fakülteler, enstitüler ve yüksekokullarla doldu. Saygılar. Bülent SERİM (YÖK eski Üyesi)
Necati Doğru/SÖZCÜ
Yorum Gönder