Hepimiz o zaman inanırız. Bu ülkede kente karşı kim suç işlemişse; “zengin- fakir, yandaş-karşıt, bizden-sizden, rüşveti veren- rüşveti yiyen” diye fark gözetmeksizin kanun önünde cezasını çekiyor deriz.
İnanırız. Destekleriz.
İnsanlık adına seviniriz.
Özetle şunu demek istiyorum: Başbakan “Van depreminin beşinci gününde ülkeyi yönetenlerin üzerine ağır bir leke olarak yapışan çadır yağması-battaniye talanı- şehir planına aykırı kaçak çürük bina yapımı” ile toplumda yükselen öfkenin gazını almak için değil “gerçekten bir devlet adamı sözü veriyorsa” önce inandırıcı olmalı. Sözünün eri ise “medya patronun alışveriş merkezini (center) yıkarak” işe İstanbul’dan başlamalı.
Toplantısına çağırdığı!
Uçağına aldığı!
Kotrasına bindiği!
TV’sine konuk olduğu!
Güçlü ve egemen NTV televizyonu ile Star TV’nin yeni sahibi Medya Patronu Ferit Şahenk tarafından dikilen ve şehir planına aykırı, özel muamele görerek usulsüz yapıldığı mahkemece karara bağlanan “Doğuş Pover Center” adlı alış veriş merkezini yıkarak ilk adımı atar.
Duymuşsunuzdur.
Başbakan söz verdi:
Oy düşünmeden yıkacağız. Gecekonduları, kaçak yapıları sormadan kamulaştıracağız. Yani devlet el koyacak. Oy vermiş vermemiş dinlemeyeceğiz, yıkacağız. Hem şehirlerimizi güzelleştireceğiz, hem de sağlam konutlarla donacağız dedi.
Xxx
Bu sözler kulağa hoş geliyor.
O zaman Başbakan, ilk yıkımı; çok güçlü medya patronunun diktirdiği yapıya el koyup “herkese ibret olsun” diye yerle bir ederek göstermeli. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Hüseyin Sağ mahkemeye verdi. Hüseyin Sağ, mahkemeye sunduğu şikayet dilekçesinde; “Doğuş Pover Center” adlı yapı, Büyükşehir Belediyesi’nce usullere ve kent planına aykırı olarak parsel bazında plan değişikliği yapılarak kişiye ve şirkete özel avantajlar oluşturan bir uygulamadır.” dedi ve yapımın durdurularak yıkılması için davacı oldu.
Mahkeme açıldı.
İstanbul 5. İdare Mahkemesi bilirkişi tayin etti. Bilirkişi; Prof. Dr. Hüseyin Cengiz, Yrd. Doç. Dr. Mustafa Lütfi Yazcıoğlu ve Yrd. Doç. Dr. Yiğit Evren’den oluşuyordu. Bilirkişi heyeti Raporunda; “dava konusu işlemin yukarda açıklanan nedenlerden dolayı kamu yararına planlama tekniklerine ve şehircilik ilkelerine uygun olmadığı görüş ve kanısına varılmıştır” soncuna vardı. Mahkeme de; bilirkişi raporuna dayanarak Başbakan’ın partisinden AKP’li Büyükşehir Belediyesi’ni böyle bir yapıya izin verdiği için mahkum etti. Planı da iptal etti. Medya patronun binası plansız kaldı.
Xxx
Başbakan belki merak eder!
Sonra ne oldu, anlatıyım.
Başbakan’ın partisinden Büyük Şehir Belediyesi, mahkemenin bu kararına “hülle” yaptı. Yeni bir planı Belediye Meclisi’nden geçirerek medya patronun “Doğuş Pover Center” nin dikilmesine yol verdi. Hüseyin Sağ adlı Belediye Meclis üyesi yeniden mahkemeye gitti. Bu kez İstanbul 3. İdare Mahkemesi bir bilirkişi heyeti seçti. Bilirkişi heyetinde; Prof. Dr. Akın Eryoldaş, Yrd. Doç. Dr.Tansel Erbil, Yrd. Doç. Dr. Erdem Erbaş vardı. İstanbul 3. İdare Mahkemesi de medya patronuna ait “Doğuş Pover Center” in şehircilik ilklerine aykırı olarak dikildiğine karar verdi.
Xxx
Ve dikildi Center!
Plansız kalmış olarak dikildi.
Törenle açıldı.
Center’in içindeki ünlü markaları satan mağazalar da ruhsatsız duruma düştü. Onların da kapatılması gerekiyor. Açılışa Başbakan’ın partisinin önde gelen adamları da katıldılar. Şu anda bu binada medya patronuna ait birkaç tv kanalı da yayın yapıyor. Bu tv kanaları da dün Başbakan’ın; “Oy düşünmeden yıkacağız. Gecekonduları, kaçak yapıları sormadan kamulaştıracağız. Yani devlet el koyacak. Oy vermiş vermemiş dinlemeyeceğiz, yıkacağız. Hem şehirlerimizi güzelleştireceğiz, hem de sağlam konutlarla donatacağız” sözlerini canlı yayınladılar.
Halkla dalga geçtiler.
Başbakan sözünün eri mi?
Önce “Doğuş Center’i yıkmalı.
Necati Doğru/SÖZCÜ
Yorum Gönder