***
“İstanbul’a saygılıyız” dediler; binlerce ağacı keserek Çamlıca’ya kentin her yerinden görünecek bir cami yapmaya soyundular!
***
“Kültürel mirasımıza” saygılıyız dediler; Rumeli Hisarı’nın surlarını bir firmaya kiralayıp reklam panosuna dönüştürdüler.
***
“Yeşile saygılıyız” dediler; çevre yollarının kenarları dâhil tüm yeşil alanları yapsatçılara sattılar... Ama haklarını yememek lazım:
Çöp kovalarını yeşile boyadılar.
***
“Ormana saygılıyız” dediler; orman arazilerine kaçak bina dikenleri affettiler.
***
“Düşünce özgürlüğüne saygılıyız” dediler, basılmamış kitabı yasakladılar.
***
“İfade özgürlüğüne saygılıyız” dediler, “Parasız üniversite” pankartı açan gençleri içeri tıktılar.
***
“Gösteri hakkına saygılıyız” dediler; gösteri yapmaya kalkışanı önce biber gazıyla terbiye edip, sonra kışın ayazında havuza attılar. Havuzdan çıkmaya kalkanı copladılar.
***
“Özgür internete saygılıyız” dediler; binlerce siteyi yasakladılar.
***
“İnanç özgürlüğüne saygılıyız” dediler; ateistleri hedef gösterdiler.
***
“Mezheplere saygılıyız” dediler; Alevi vatandaşların kapısına boyayla çarpı işareti koyanların çocuk olduğuna, görmeden hüküm verdiler. Yetmedi, “Candaş” diye alay ettiler!
***
“İbadethanelere saygılıyız” dediler; camilerin altına dükkân açtılar.
***
“Kılık kıyafet özgürlüğüne saygılıyız” dediler; poşu takan genci hayatından bezdirdiler.
***
“Örgütlenme özgürlüğüne saygılıyız” dediler; ADD ve ÇYDD üyelerini fişlediler.
***
“Seyahat özgürlüğüne saygılıyız” dediler; Tandoğan’da mitinge gidenlerin otobüslerini Ankara’ya sokmadılar.
***
“Askerimize saygılıyız” dediler; biri eski Genelkurmay Başkanı olmak üzere beş ordu kuracak kadar generali, düzmece olduğu kanıtlanan belgelerle esir aldılar.
***
“Üniversitelere saygılıyız” dediler, rektörleri topladılar.
***
“Eğitime saygılıyız” dediler; geldikleri günden bu yana her altı ayda bir eğitim sistemini değiştirdiler.
***
“Tiyatroya saygılıyız” dediler, şehir ve devlet tiyatrolarını satışa çıkardılar.
***
“Güzel sanatlara saygılıyız” dediler, dünyaca ünlü heykeltıraşımızın anıtını “Ucube” ilan edip yıktılar.
***
“Resme saygılıyız” dediler, resmi konutlarındaki paha biçilmez tabloları depolara kaldırttılar.
***
“Müziğe saygılıyız” dediler; yüzlerce konseri yasakladılar.
***
“Basın özgürlüğüne saygılıyız” dediler; 100’den fazla gazeteciyi özgürlüklerinden ettiler...
***
“Eleştiriye saygılıyız” dediler, kendilerini eleştiren gazetecileri patronlarına şikâyet edip, “hâlâ neden çalıştırıyorsun” diye hesap sordular.
***
“Yargıya saygılıyız” dediler, istedikleri kararları vermeyen yargıçları yerden yere vurup sürdüler.
***
“Ulaşım hakkına saygılıyız” dediler, tüm çevre yollarından, köprülerden, viyadüklerden ücret alma fikrini ortaya attılar.
***
“Bilime saygılıyız” dediler; kürtaj ve sezaryen konusunda uzmanlığa soyundular.
***
“Herkesin sağlıklı yaşama hakkına saygılıyız” dediler; inek muayenesinin vizite ücreti 100 lirayken, vatandaşların muayenesi için özel hastanelere 25 lira verdiler.
***
“Doktorlara saygılıyız” dediler; muayenehaneleri kapattırıp, doktorları özel hastanelerin kucağına ittiler.
***
“Emeğe saygılıyız” dediler, yasa çıkararak çalışanların grev hakkını aldılar, itiraz edeni işten attılar.
***
“Annelerin ayağı öpülür, annelere saygılıyız” dediler, derdini anlatmaya çalışan çiftçiyi “Ananı da al da git ulan” diye kovdular.
***
“Kadına saygılıyız” dediler, Dünya Kadınlar Günü’nde gösteri yapan kadınları saçlarından yerlerde sürüklediler.
***
“Çocuğa saygılıyız” dediler; kendilerini protesto eden çocuğun boğazını sıktılar.
***
“Tutuklu ve hükümlü haklarına saygılıyız” dediler; cezaevine düşen çocukların taciz edilmesine göz yumdular.
***
“Cumhuriyete saygılıyız” dediler, bayramlarını yok etmeye soyundular.
***
“Ülkemizi kuranlara saygılıyız” dediler, İsmet İnönü’yü Hitler’e benzettip, Atatürk’e diktatör dediler.
***
“Dilimize saygılıyız” dediler; “tek ana dil”i tarihe gömdüler.
***
“Şehitlerimize saygılıyız” dediler, arkasından“kelle”yi yapıştırdılar!
***
“Komşularımızla sıfır sorun politikası izliyoruz, komşularımıza saygılıyız” dediler; Suriye’yle savaşın eşiğine geldiler. Kıbrıs Rum Kesimi’yle, Yunanistan’la, Irak’la, İran’la sorunları değil ama ilişkileri sıfırladılar.
***
Bu listeye daha binlerce madde ekleyebilirim... Ama gerek yok; anlamışsınızdır derdimi...
Ben artık “saygılı” bir iktidar istemiyorum.
Üstüne vazife olmayan şeylere karışmasın, her şeyi kendi uzmanlık alanı olarak görmesin, vatandaşlarına güvensin yeter...
Böyle saygılı olacağına, varsın saygısız olsun...
Kısacası...
Gölge etmesin, başka ihsan istemem!
*****
GÜNÜN SORUSU
CHP Konya Milletvekili ve TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi Atilla Kart, Milli Piyango talih oyunlarına iktidar tarafından müdahale edildiğini, ikramiyelerin “devir” yoluyla yükseltilip sonra da belli kişilere aktarıldığını öne sürdü. Sorum ortaya:
Böyle bir iddia çağdaş bir demokraside ortaya atılsa; o ülkede neler olur?
Yorum Gönder