SÖZCÜ’nün görüştüğü bazı tutuklu komutan eşleri, emekli komutanlar Türk Silahlı Kuvvetlerinin komuta kademesinde üst rütbelerde bulunanların tutuklu olmasının beraberinde büyük zafiyetlerin doğmasına neden olacağını belirttiler.
Çetin Doğan: Bu cesareti bulamazlardı
Cezaevlerindeki sağlık koşullarını yerinde görmek için Silivri cezaevine giden milletvekilleri arasında bulunan CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray, görüştükleri emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın ziyaret sırasında kendilerine söylediklerini SÖZCÜ’ye şöyle açıkladı:
“Güney Kıbrıs ile İsrail, Akdeniz’de ortak deniz tatbikatı yaptılar. Tatbikatta hedef alınan ülke Türkiye’dir ve tüm senaryolar Türkiye’nin saldırması halinde yapılacaklarla ilgilidir. Akdeniz’de doğal gaz çalışmaları yürütülürken, Türkiye’nin saldırması halinde ne yapılacağı değerlendirildi. Bu cesareti nereden buluyorlar? Bana göre, bu cesareti komutanların tutuklu olmasından buluyorlar. Çünkü, Türk Silahlı Kuvvetlerinde yükselme tecrübeye ve yıllara dayanıyor. Ordunun bu çerçevede yükselmiş generalleri cezaevinde. Onların yerine bu görevlere vekalet edenler de değerli komutanlardır. Ancak, onların gelmeleri için daha zamanları vardı. Türk Silahlı Kuvvetlerinin içinde bulunduğu bu durumu fırsat bilerek ve bu durumdan yararlanarak tatbikatın yapıldığına inanıyorum.”
CHP’li Aytun Çıray, “Şu anda tutuklu olan komutanların yargılamaları devam etsin. Ancak, bu tutuksuz olarak sürdürülmeli. Türk ordusunun bu komutanlara ihtiyacı var. Tutuklu emekli komutanlar kendilerinin durumunu değil, muvazzaf komutanların tutuklu olmasının sakıncalarını anlatıyorlar. Bunlar dikkate alınmalı” dedi.
“Savaş yeteneğini etkiler”
Emekli Hava Korgeneral Erdoğan Karakuş, “Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda, emir-/komutada en ufak bir oynama savaş yeteneğini, morali ve eğitimi büyük ölçüde etkiler, kuvvete güç kaybettirir” dedi. Karakuş, tutuklu komutanlarla ilgili şunları söyledi:
“Tutuklanan komutanların yerine başka arkadaşlarımız geldi ve bir boşluk yaşanmaması için çaba gösteriyor. Hava Kuvvetlerinde bir oynamanın sonuçları da ağır olur. Şu anda bile ciddi bir etkilenme olduğunu söyleyebilirim. Hava Kuvvetleri komuta kademesi pilota dayalıdır. Onların ortamı başkadır. Orgeneral- teğmen bağı diğer kuvvete benzemez. Teğmen, orgeneralin kolunda uçar. Aralarında ayrı bir sevgi saygı vardır. Biz hayatımızı havada birbirimize bağlamışız. Havada orgeneralle teğmen arasında bir fark yoktur. Herkes birbirini korur.”
“Serbest bırakılmaları önemli mesaj olur”
Emekli Korgeneral Karakuş, halen tutuklu olan komutanların böyle bir dönemde tutuksuz yargılanmasının büyük yarar sağlayacağını belirtti. Karakuş, şunları söyledi:
“Herkes görevinin başında olacak. Türkiye’nin kaderiyle ilgili konular yaşanırken komutanların tutuklu olması ülkemizin kaderiyle oynanması anlamına gelir. Tutuksuz yargılanmaları da mümkündür. Fevkalade stratejik noktada kurulmuş bir Devlet olduğumuz unutulmamalı. Türk ordusunun bunlara ihtiyacı var. Birlik ve beraberlik dönemidir. Böyle bir dönemde komutanların tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılması da son derece anlamlı olur ve önemli mesajlar verir”.
Tutuklu bazı komutanlar
Çoğunluğu “Balyoz” olarak bilinen davada olmak üzere halen 250 üst rütbeli komutan tutuklu. Bunların önemli bir bölümünü de Hava Kuvvetleri ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı personeli oluşturuyor. Tutuklu Hava Kuvvetleri Komutanlığı mensupları arasında, tutuklanmasaydı bu yıl Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na atanması beklenen Orgeneral Bilgin Balanlı da bulunuyor. Tutuklu bazı komutanların isimleri şöyle:
Hv. Orgeneral Bilgin Balanlı, Korgeneral Yurdaer Olcan, Koramiral A. Can Erenoğlu, Korgeneral Rıdvan Ulugüler, Koramiral Deniz Cora, Hava Korgeneral Ziya Güler , Hv. Plt. Tümgeneral Nedim Güngör Kurubaş, Hava Pilot Tuğgeneral M. Erhan Pamuk, Dz. Kurmay Albay H. Nejat Akgün, Tuğamiral Şafak Yürekli, Hv. Plt Tümgeneral Beyazıt Karataş, Tuğgeneral Gökhan Gökay, Hv. Plt. Tümgeneral Yalçın Ergül, Tuğamiral Levent Görgeç, Tuğamiral Tugay Erdağ, Tuğamiral A. Sadi Ünal, Hv. Albay Cengiz Köylü, J. Kur. Albay Hanefi Yıldırım, Tümgeneral Ahmet Yavuz, Hv. Korgeneral Turgut Atman, Dz. Kur. Albay Murat Saka, Hv. Plt. Tümgeneral İsmail Taş, Dz. Kur. Albay Ümit Metin, P. Kur. Yarbay Nedim Ulusan, Hv. Pilot Tuğgeneral Kubilay Baloğlu, Kur. Albay Erhan Kubat, Tuğamiral Osman Kayalar, Tümamiral Fikret Güneş, Tümgeneral Gürbüz Kaya, Tümamiral Sinan Ertuğrul, Hv. Plt. Tümgeneral Bülent Kocababuç, Albay Bülent Günçal, J. Kur. Albay Murat Özçelik, Albay Ahmet Erdem, Dz. Kur. Albay Ender Güngör, Tümamiral Mücahit Şişlioğlu, Dz. Kur. Albay Kadri Sonay Akpolat, Kur. Albay Ahmet Tuncer, Tuğgeneral Mehmet Eldem, Tümgeneral Hasan Fehmi Canan, Kur. Albay Murat Ataç, J. Kur. Albay Aziz Yılmaz, Kur. Albay Fatih Altun, Dz. Kur. Albay Nihat Altunbilek, Dz. Kur. Albay M. Koray Eryaşar, J. Kur. Albay Ahmet Hacıoğlu, Tümgeneral Halil Helvacıoğlu, Kur. Albay Mehmet Erkorkmaz, Dz. Kur. Albay Taylan Çakır, Kur. Albay V. Murat Tulga, Kur. Albay Dora Sungunay.
Karakutu 28 gün sinyal verir
Düşürülen uçağımızın karakutusu, 28 ile 30 gün arasında sinyal verebilme özelliğine sahip. Karakutunun bulunması halinde, uçağımızın nerede saldırıya uğradığı konusunda da önemli fikir edinilecek. Türkiye, uçağın Suriye karasularının dışında vurulduğunu öne sürüyor.
Suriye kendisini göstermeye çalıştı
Ankara’da komuta kademesinde yapılan değerlendirmeye göre, Suriye hava sahasının ihlali halinde neler yapabileceğini göstermek için uçağımıza saldırdı. Suriye’ye karşı bir harekat yapılması halinde ellerinde önemli silahlar bulunduğunu, bu konuda Rusya’nın desteğine sahip olduklarının da mesajını verdi.
Keşif amacıyla uçan uçaklar, aynı bölgede uzun süre kalabildiğini, sınır ihlali yapmadığı için karşı tarafın bunlara bir şey yapmadığını belirten bir komutan, “Suriye uçağı da sınırımıza yakın yerlerde keşif uçuşları yapardı. Bizim de bunlara karşı bir tavrımız olmuyordu. Hatta, keşif uçakları özellikle sınır ihlmali olmamasına dikkat eder ve rahat çalışabilmek için buna uyarlar” dedi.
“Dinlenir, anında önlem alınırdı ama…”
Emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş, Genelkurmay Elektronik Sistemler Komutanlığı’nın (GES) personeli ile birlikte MİT’e devredilmesinin sakıncalarını anlattı. Karakuş, şunları söyledi:
“Askerde olsa, dinlemelerden elde edilen bilgi anında Harekat Merkezi’ne ulaştırılır, uçak füzeye karşı uyarılır ve buna göre sistemler kullanılabilirdi. Dinleme sisteminin askerden alınması hatadır.”
Yorum Gönder