Gelişmiş teknolojinin eski-yeni istediğiniz filmlere ulaşma olanağı sağlaması evde sinema keyfini kolaylaştırdı. İnternetten hem klasiklere hem de bir önceki yılın filmlerine HD kalitesinde ulaşılabiliyor. Oğlum belirli aralarla on beş yirmi filmlik bir bellek dolduruyor bana. İzlediğim iyi bir film beni etkiliyor, gündelik yaşama hızının neden olduğu duygu kütlüğünü gideriyor ve yazma isteğimi arttırıyor.
Tüm sanat dallarıyla etkileşim içinde olan sinema geçmişten günümüze en güçlü bağını edebiyatla kurdu. Her zaman hem klasik hem güncel roman ve hikâye uyarlamalarına ilgi duydu. Sayısız yazarın ürünü filme çekildi. “Romeo ve Juliet” başta olmak üzere, 300 kadar filmle eserleri en çok sinemaya uyarlanan yazar Shakespeare oldu. Tolstoy, Dostoyevski, Gorki, E. Hemingway, Turgenyev, Virginia Woolf, G. Garcia Marquez, J. Steinbeck, Goethe, J. London ise klasikleşmiş eserleriyle sinema sanatına kan ve can verdiler. Savaş ve Barış’tan Gazap Üzümleri’ne, Anna Karenina’dan Germinal’e, Gülün Adı’ndan Venedik’te Ölüm’e, belleklerimizde romanı kadar yer eden birçok film oldu. Bazı uyarlamalardan romandaki tadı alamadık, kimi ise orijinal metni aştı.
***
Sinema ve edebiyat ilişkisi tek taraflı değil, sürekli birbirini etkiliyor. Sinema edebiyattan sınırsız hayal gücü, yaratıcılık ve konu alırken yazarlar sinemadan soyutlama, çözümleme ve kavramlaştırmayı öğrendiler. Ben de yeni bir romana başlamadan önce iyi filmler izliyor, üzerlerine düşünüyor ve notlar alıyorum. Senaryo yazan ya da kamera arkasına geçen birçok yazar da var. Ticari sinemaya malzeme sağlayan popüler romancılar Stephen King ve benzerlerinin verimleri sanayi haline gelmiş durumda.
Popüler romanlar bizde de filme çekildi ve ilgi gördü. Özellikle 1950’lerde Kerime Nadir ve Muazzez Tahsin’in romanlarından yapılan uyarlamalarla Türk sineması uzun yıllar klişelere teslim edildi. Aşırı duygusal, gerçeklikten uzak genç kızlar, Esat Mahmut’un serüven meraklısı maço erkekleri Yeşilçam’ın sevdiği tiplerdi. Bunların dışında eserleri sinemaya uyarlanmış önemli yazarlarımızın sayısı da az değil. Sabahattin Ali, Sait Faik, Orhan Kemal, Rıfat Ilgaz, Halide Edip, Necati Cumalı, Sabahattin Ali, Kemal Tahir, Yaşar Kemal, Fakir Baykurt, Tarık Dursun K., Yusuf Atılgan, Bekir Yıldız, Osman Şahin, Ferit Edgü, Muzaffer İzgü, Attilâ İlhan listede yer alanlardan yalnızca bir bölümü.
***
Bir uyarlamanın başarısını kamera ve kurgu ile hikâyeyi yeniden yazan yönetmenin bakışı, yorumu belirliyor. Ölçüt, esere ne kadar sadık kalındığı, yorumun romanın özüne yakınlığı ya da yöntemsel sorunlarla ilgili olabilir. Yönetmen elindeki malzemeyi film sanatının gereklerine göre kullanırken değiştirir ama genelde eserin ruhunu koruması beklenir. Belirleyici olan ise heyecanı ve yeniden yaratma özgünlüğüdür. Sonuçta, film kendi bütünlüğü ve anlatım dili temelinde ele alınacaktır.
Ne olursa olsun roman okurları sevdikleri eserin yorumlanışını ve hayal ettikleri karakterlerin nasıl can bulduğunu görmek istiyorlar. Merakla sinema salonlarına koşanların yanında o romanı okumamış, ama iki saatlik bir seyirlikle “okumuş gibi” olmak isteyenler eklenince, uyarlamalar her zaman seyirci topluyor. Başarılı bir uyarlama ise seyircide filmden sonra romanı da okuma arzusu uyandırıyor. Bu merak edebi eserin satışlarında “patlama” yaratmasa da çoğu zaman yeniden gündeme gelmesini sağlayabiliyor.
Yorum Gönder