Türkiye Taşeron Ülke Olamaz - Hikmet Çetinkaya

Küresel ve emperyal güçlerin Ortadoğu’da sınırların yeniden çizilmesi için başlattıkları saldırı ve Türkiye’ye verilen gaz:
“Türkiye Ortadoğu’nun lideridir!”
Her şey ABD ve emperyal güçlerin Irak’ı işgal edip Saddam Hüseyin’i devirmesiyle başladı.
O günleri anımsayın...
Bizim sözde liberaller, yandaşlar ve candaşlar koro halinde, “Demokrasi ve özgürlük” diye bağırıyorlardı:
“Irak’a demokrasi gelecek!”
Saddam gitti, ABD Irak bataklığından çekildi...
Bugün Irak’ta bombalar patlıyor, kadınlar, çocuklar, erkekler ölüyor...
Başta ABD, İsrail, İngiltere ve öteki ülkeler Irak’ta yaptıkları yanlışı görüp “Arap Baharı”nı başlattı.
Mısır, Tunus ve Libya’da halkları birbirlerine vurdururken, araya Müslüman Kardeşler’i soktu...
Olayların ayrıntılarına girmek istemiyorum!
***
Bildiğim, Türkiye’nin gaza gelmesi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisini Ortadoğu’nun lideri sanmasıydı.
Hele Davos’ta “van münit” resti, başta Filistin olmak üzere, ezilen, baskıcı rejimden ötürü sığınacak yer arayan Arap halklarının çok hoşuna gitmişti.
Gaza gelen Türkiye, Mavi Marmara gemisini Gazze’ye yardım amacıyla gönderdi.
Magusa’da AKP milletvekilleri bekliyordu gemiye binmek için.
Son anda bundan vazgeçildi...
Gemi rotasını Gazze’ye çevirdi...
İsrail karasularına girince olanlar oldu... İsrail komandoları silahlı baskın yapıp insanlarımızı öldürdü...
Ortadoğu’da liderliğe soyunan Tayyip Bey bu işe çok şaşırmıştı.
Gereğini yapacaktı...
Yapamadı!
O dönemde Esad ve Tayyip Bey kardeştiler... Fenerbahçe Şam’a gitmişti Aziz Yıldırım başkanlığında...
***
Vize kaldırılmış, sınır ticareti artmış, özellikle Gaziantep’te esnafın, sanayicinin yüzü gülmüştü.
Bugün baktığımızda toplum olarak şöyle düşünüyoruz:
“Nereden nereye geldik?”
Önceden uyarmıştık, Türkiye’nin gaza gelmemesi için...
Emperyal güçlere güvenerek yola çıkılmaz, onlar kendi çıkarlarını korur ve seni beklemediğin anda satarlar.
Suriye, bir keşif uçağımızı, uyarmadan vurdu... İki pilotumuz kayıp...
Yüzbaşı Gökhan Erten, Teğmen Hüseyin Aksoy!
ABD’de sonbaharda başkanlık seçimi olduğundan, ihaleyi Türkiye’ye vermişlerdi.
Bu konuda öteki küresel güçler çekimserdi, gaza gelmek istemiyorlardı.
Olup bitenleri anımsamakta yarar var:
İsrail Başbakanı, Kıbrıs Rum Kesimi’ne gidiyor; Putin İsrail’i ziyaret ediyor...
Kıbrıs Rum Kesimi, İsrail, Rusya, Doğu Akdeniz’de doğalgaz, ticaret, para aklama...
Unutmayın, Kıbrıs Rum Kesimi’nde 30 bin Rus var!..
İsrail KKTC hava sahasına giriyor; Suriye keşif uçağımızı Rus füzesiyle vuruyor...
İlginç değil mi?..
***
Türkiye’ye gelince...
CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz, Suriye’deki muhaliflere ve isyancı güçlere Reyhanlı’dan silah gönderildiğini açıklayıp ekledi:
“Köylülerle görüştüm, onlar anlattı. Silah sevkıyatının yapıldığı yer jandarma karakoluna 300 metre uzaklıkta.”
Bir başka iddia daha vardı:
“Samandağı’na, sınıra sıfır noktasında, Suriyeli silahlı muhaliflerin her gün botlara bindirilerek Suriye’ye gittikleri, akşam yine botlarla Samandağı’na döndükleri doğru mudur?”
Suriye, uçağımızı uyarı yapmadan, bilerek vurdu...
Bu durum uluslararası hukuk açısından “vahim” bir olaydır.
Ben tüm bunlara karşın Türkiye’nin bu saldırı olayını diplomatik yollarla çözmesi gerektiğine inanıyorum.
***
Elbet acımız büyük!
İçimiz sızlıyor!
Eğer, Ortadoğu’da emperyal güçlerin taşeronluğunu yapar, yanlış politikalar izlerseniz, başınıza bunlar gelir...
Şu ana kadar Suriye özür dilemedi...
Rusya, İran ve Çin’in suskunluğu sürüyor.
Bakalım Türkiye saygınlığını koruyabilecek mi?

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget