Neden, Nerede Düşürüldü? - Cüneyt Arcayürek

Ne olacağı, neye varacağı henüz belli olmayan AKP ile CHP arasındaki bahar rüzgârları devam ediyor.

Dağlıca saldırısı, yeniden alevlenen Kandil’i çökertme tartışmaları henüz kapanmadı.
Suriye F-4 keşif uçağımızı karasuları içinde düşürdüğünü açıkladı.
“Türkiye’nin olayın tam aydınlatılmasının ardından nihai tavrını ortaya koyacağı” açıklandı.
Bu açıklamadan sonra uzmanlar Türkiye’nin “ne yapabileceğini” tartışmaya başladı.
Oysa ne yapılabileceği kararını verebilmek için önce Şam hükümetinin yaptığı açıklamada iddia ettiği gibi keşif uçağımızın Suriye sınırından 1 kilometre içeri girip girmediğinin, Suriye karasuları içinde düşürülüp düşürülmediğinin saptanması zorunlu.
Bu türden olaylarda ya uçak inişe ya da hava veya karasuları dışına çıkmaya zorlanıyor.
Bir Suriyeli gazetecinin iddiasına göre keşif uçağımız Suriye hava savunma sistemlerinin bulunduğu hava üssünün üzerinde iken uçaksavar ateşi ile düşürüldü.
Bu iddiayı Şam’ın uçağın karasuları üzerinde iken düşürüldüğünü içeren resmi açıklaması doğrulamıyor ama…
***
Ama, Türkiye-Suriye ilişkileri aylardır kopuk.
Türkiye’nin Esad rejimine karşı ortaya koyduğu tavır, Esad’ın Türkiye’nin, muhaliflerine silah vererek Suriye’deki kanlı olayları tahrik ettiğini ileri süren açıklamaları dikkate alınırsa; Suriyeli gazetecinin verdiği bilgi Şam’ın olası davranışlarına bir işaret sayılabilir.
Bu nedenle Şam’dan uçağımızın Suriye hava üssü üzerinde uçarak keşif yaptığını ısrarla yinelemesi ve olayı Türkiye düşmanlığına koz olarak kullanması da beklenebilir.
***
Bu olay; Türkiye ile Suriye arasında savaş başlayabilir mi sorusunu gündeme getirdi. Soruya olumlu yanıt veren yok!
Sorunun uluslararası hukuk çerçevesinde çözümlenmesi görüşü ağırlık kazanıyor.
Türkiye’nin mukabelei bilmisil kuralını işleterek askeri bir harekete başvurması olasılığı da gündemde değil.
NATO sözleşmesinin 4. ve 5. maddelerine dayanan yorumlar yapılıyor.
NATO, olayı Türkiye’ye saldırı olduğunu ve bu saldırının örgüte üye bütün ülkelere yapıldığını kabul edecek mi, edebilir mi?
Bir de soruşturma komisyonu kurulmasından söz ediliyor. Suriye’nin özür dilemesinden, tazminat ödemesinden de…
Öne sürülen görüşler uzman görüşleri.
Başlarda söylediğimiz gibi; önce uçağımızın nerede vurulup düşürüldüğü saptandıktan, pilotlarımızın akıbeti kesinlik kazandıktan, Suriye’nin, NATO’nun, BM’nin bakış açıları açıklandıktan sonra Türkiye’nin ortaya koyacağı tavır tartışmaya başlanacak.
***
Hem siyasetçi hem de deneyimli bir diplomatın görüşlerini almak istedim.
Değerli bir diplomat, eski CHP Milletvekili Onur Öymen’e “Uçağımızı düşüren Suriye’ye savaş açabilir miyiz?” diye sordum.
“Bizim her gün hava sahalarımızı bir veya birkaç defa ihlal eden savaş uçakları nedeniyle Yunanistan’a her gün birkaç kez savaş açmamız gerekir” dedi.
Bu tür ihlallerin çeşitli nedenleri olabileceğine rota kaymasını örnek gösterdi.
Öymen neler olabileceğine de değindi. Suriye’nin protesto edilebileceği, Birleşmiş Milletler’den kınama kararı çıkabileceği olasılıkları üzerinde durdu.
Herhangi bir gerekçeyle uçağımızı Suriye’nin düşürmesini haklı görmenin olanaksız olduğunun altını çizdi.
“Şimdi muhalefete iş düşüyor. Sorunu Meclis’e getirmesi, uçağımızın Suriye hava ve karasularında hangi görevle uçtuğunu, neden, nerede düşürüldüğünü sorması gerekir” diyor.
Diyor… Diyoruz da…
İyi pazarlar!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget