On dokuz defa ABD’ye gitmiş! Başkan Obama’yla görüşmüş. Daha önceleri Clinton, Bush! Başbakanımız yolculukları çok sever. On yıllık iktidarında gitmediği ülke kalmadı. Yalnız da gitmez, yanında eşi, kızı da var. Yetmez, siyasetçi yakınları da olmalı...
Şimdilerde Meksika’da. İkinci gidişi. İlkinde eksik kalan şeyleri görmek istiyor. İlginç bir ülkedir Meksika, bin yıllık bir geçmişi var.
Bütün bu yolculuklardan, ünlü kişilerle tanışmasından etkilenmiyor mu? Yoksa tam tersi mi?..
Tüm gücü elinde tutan biri olmak. On yıllık başbakanlığı yetmedi, şimdi sıra Çankaya’da. Yaşarsak onu da göreceğiz, Atatürk’ün, İnönü’nün koltuğunda...
Geçen gün bir arkadaş yazdı, Tayyip Bey’in gezmeye gittiği ülkelerin, kentlerin sayısını! Yabancı dil bilse neyse! Ama o da yok. TV’lerde gösteriyorlar, yabancı liderlerle konuşmalarını. Yanında bir tercümanı olmalı, ama onu gereksiz görüyor. Sözcüklerle değil bakışlarla, el sıkışlarla sürdürülen bir sohbet yetiyor!
Ülkede kıyametler kopuyor. Sınırlarımızdan giren yüzlerce silahlı adam karakolları basıyor, askerleri, subayları öldürüyor. Bitip tükenmiyor bu baskınlar! Bu arada yanlışlıkla kendi halkımızı da bombaladığımız oluyor. Hesap vermek mi? Konu hemen değiştiriliyor. Bırak Uludere’yi, gel kadınların sorunlarına! Kanunları değiştirmekte çok başarılı. Bir anda gerçek unutuluyor. TV’lerde, gazetelerde, kadın kürtaj olsun mu olmasın mı tartışmaları başlıyor.
Ben bu yazıyı yazarken Başbakan Meksika’daydı. Gelince orda neler gördüğünü, neler öğrendiğini öğrenebilecek miyiz? Meksika’nın tarihi, sanatı ve edebiyatı ile azıcık ilgilenebilmiş mi?
Bizim liderlerin dış gezileri, turistik niteliktedir. Dost toplantısı gibi, eşiyle, arkadaşlarıyla eğlenceli geziler...
Neresi kaldı gitmediği? Avustralya mı? Kutuplar mı? Bir de heveslenip uzaya çıkmaya kalksa...
Yorum Gönder