Başbakan Erdoğan, “Suriye’den sınırlarımıza yaklaşan her askeri unsur, bir tehdit olarak değerlendirilecek ve askeri hedef olarak muamele görecektir” dedi.
Ekranlarda “laf ola beri gele” türü konuşan her türden uzman, Başbakanın bu sözlerini bir türlü açıklayamadı. Ben anlatayım, ekranlardaki boş tenekelerin şişirdiği kafalar dinlensin.
Başbakan Erdoğan, “Suriye’den sınırlarımıza yaklaşan her askeri unsur, bir tehdit olarak değerlendirilecek ve askeri hedef olarak muamele görecektir” sözüyle, yumuşak adıyla “İnsani Koridorlar” daha açık adıylaysa “Güvenlikli Bölgelerin” hayata geçirileceğini ilan etmiştir.
ABD ve AB, başından beri İnsani Koridorlar diye tutturmuştu. Bizimkiler de bunu destekliyordu. “İnsani Koridor” demek “Güvelikli Bölge” demektir. “Güvenlikli Bölge” de yabancı güçlerin denetimindeki alan ve daha açık bir deyimle bölünmüş Suriye’ye giden sürecin başlangıcı demektir.
Şimdi soralım, Başbakan, “Suriye’den sınırlarımıza yaklaşan her askeri unsur, bir tehdit olarak değerlendirilecek ve askeri hedef olarak muamele görecektir” derken mesafe vermiş, şu kadar metre ya da kilometre demiş midir?
Fazla ayrıntı vermeye, laf kalabalığına gerek yok. Az ve öz söylemeye özen gösterdim. Bundan sonra olacaklara bakın. Bana bir kez daha hak vereceksiniz.
Gürbüz Evren / Siyaset Bilimci
Yorum Gönder