Fransız senatörler ve miletvekillerinin, soykırım iddialarının reddinin cezalandırılmasını öngören Fransız senatosunun çıkardığı yasayı Fransa Anayasa Konseyi’ne götürmesi, hem Türk Dışişleri hem de ilişkilerin bozulmasını istemeyen Türk ve Fransız siyaset, ekonomi ve kültür adamlarının hanesine yazılması gereken önemli bir başarıdır.
Senatörlerle ‘sessizlik mutabakatı’
Kulislerden edindiğimiz kadarıyla başvuru için yeterli sayı olan 60 rakamına aslında cuma günü ulaşıldı. Ancak Fransa Cumhurbaşkanı Nikolas Sarkozy ve Ermeni lobisinin hafta sonu parlamenterler üzerinde baskı kurarak imzalarını çekmelerini önlemek için, başvuru dün teslim edilene kadar Paris ve Ankara’dan en ufak bir açıklama dahi yapılmadı. İmzacı senatörlerden gelen bu “sessizlik” ricasına, başta Başbakan ve Dışişleri Bakanı olmak üzere Ankara’daki tüm birimler büyük titizlikle uydu.
Ermeniler de iptal bekliyor
Süreci Ankara’da yakından takip eden isimlerden, Türk-Fransız ilişkilerinin tarihi üzerine çalışmalarıyla tanınan Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) uzmanı Maxime Gauin Anayasa Konseyi’nin yasayı iptal edeceğine kesin gözüyle bakıyor. Gauin, “Yasa hem ifade özgürlüğüne aykırı olduğu hem de hukuki altyapısı eksik olduğu için iptal edilecek. Zaten daha önce Senato Kanunlar Komitesi de aynı yönde karar almış ama genel kurulda bu karar siyasi nedenlerle dikkate alınmamıştı. Anayasa Konseyi günlük siyasetten uzak olduğu için aynı kararı verecektir” değerlendirmesini yapıyor.
Bu süreçte Fransız basınını yakından takip eden Gauin, Ermenilerin de aslında Anayasa Konseyi’nden ne karar çıkacağını bildiklerini ve bu yüzden son dakika manevraları için çabaladıklarını vurguluyor:
“Yasayı savunanların başında gelen Phillippe Krikorian cuma günü Sarkozy’ye bir mektup göndererek imzalar toplanmadan yasayı onaylamasını istedi. Mektubunda yasanın onaylanmaması ve Anayasa Konseyi’ne götürülmesi durumunda, iptal kararının kesin olduğunu açıkça yazdı.”
Mahkemeden sürpriz çıkabilir
Krikorian’ın Türk basınında çok dikkat çekmeyen bu mektubunda, Anayasa Konseyi’ne yapılan başvuruya ilişkin çok önemli bir ayrıntı daha var. Gauin, Ermeniler için asıl kaygı nedeni olduğunu belirttiği bu ayrıntıyı şöyle aktardı:
“Senatonun kabul ettiği yasa, 2001 tarihinde kabul edilen ‘1915 olaylarının soykırım olduğunu’ tanıyan yasayı reddedenlerin cezalandırılmasını öngörüyor. Anayasa Konseyi bunu incelemeye başladığında doğal olarak 2001 kararını da inceleyecek. 1915 olaylarını ’soykırım’ olarak tanımlayan o kararın da hukuki meşruiyeti yok. Çünkü bu yönde ne Fransız ne de uluslararası mahkemelerde verilmiş karar yok. Ayrıca olaylar 1948 Uluslararası Soykırım Sözleşmesi’nin kapsama alanına da girmiyor. O nedenle 2001 kararı çok büyük ihtimalle iptal edilecek.”
Nitekim Sarkozy’yi yasayı bir an önce onaylamasına ikna için mektup yazan Krikorian da bu yorumu doğruluyor ve “Anayasa Konseyi’nin, Fransa’nın 2001’de aldığı ‘soykırımı tanıma’ kararını da iptal edeceğinden kaygı duyduğunu” yazıyor.
Ellerindeki de gidecek
Fransız tarihçi Gauin’in verdiği bilgilerden çıkan sonuç şu:
1. Soykırım iddiasını reddedenlerin cezalandırılmasını öngören yasa kesin iptal yolunda.
2. Anayasa Konseyi iptal ettiği yasaya zemin teşkil eden 2001 tarihli “1915 olaylarını soykırım olarak tanıyan” yasayı da çok büyük olasılıkla iptal edebilir.
Öyle görünüyor ki Fransız parlamenterlerin dün yaptığı başvuru, Fransa’daki Ermeni lobisini, Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakacak .
Utku Çakırözer/Cumhuriyet
Yorum Gönder