Hatırlayalım;
Özel yetkili savcılık, KCK
soruşturmasıyla ilgili olarak MİT’çileri ifadeye çağırmıştı. MİT elemanlarının
eylemlere katıldığı iddiaları ve MİT’çilerin Oslo görüşmeleri ifade konusuydu.
Yargı süreci başlamak üzereydi ki, Oslo
görüşmelerinin talimatını kendisinin verdiğini açıklayan Başbakan, “Alacaksanız
beni alın ”diye ortaya çıkmıştı. Onun için "Sır küpüm, devletin sır
küpü" ifadesini kullanmış, ”İmralı’ya da gönderen benim, Oslo’ya da
gönderen benim. Niye, ortada bir problem var. Terör mücadelesinde başarılı
olmamız lazım. Bunun için bazı bilgi alışverişlerine sahip olmamız lazım. “-“Ben
müsteşarımı yedirmem!” Demiş ve emir vererek 24 saat içinde “Müsteşar
Yedirmem Yasası”nı çıkartıvermişti.
Müsteşarını yedirmedi şimdi de “ben
valimi yedirtmem” diyor.
Al
valini tepe tepe kullan sayın başbakan.
Nasılsa ne milletvekillerini ne
bakanlarını ne de yardımcılarını taktığın var. Bilmem yalan bilmem doğru ama
basından öğrendiğimiz kadarıyla ara sıra da bazılarını dövüyormuşsun.
Helal sana Kasımpaşalı!
Anlayamadığım nokta kocaman adamlar sana
nasıl tahammül ediyorlar? Yahu beş yaşındaki çocuğu bırak dövmeyi biraz
azarlasan küsüyor, bir kenara çekilip konuşmuyor.
Bu nasıl bir biattir vallahi akıl sır ermiyor.
Ne onur kalmış ne de gurur.
****
Basından
şikâyet. Pes derler
buna.Topu,topu üç, dört ulusalcı medya
var, helal olsun ki onlara, diline düşebiliyorlar.
“MİT Müsteşarımızın Başbakanlık’ın iznine
tabi olmasına rağmen bazı gazetelerde çıkan haberler! Sebebiyle şüpheli
sıfatıyla müsteşarın çağrılması üzerine başlayan bir süreç… Olay bazı
gazetelerde çıktığı gibi, ‘yok Oslo’da şu olmuş, bu olmuş’
bunlarsa bir defa benim müsteşarım, yanında giden arkadaşları, kimseye böyle
bir taviz vermek, yazı vermek, böyle bir şey kesinlikle söz konusu değil. Tabii
bu gerçekten kabul edilebilir bir yaklaşım tarzı değildir. Burada yargı tamamıyla her
şeyi bir kenara koyup, hatta yasayı bir kenara koymak suretiyle yürütme alanına
da girme gibi bir adımı atmış oldu.” Demişti Sayın Başbakan.
Bu sözleriyle Ergenekon ve ona bağlanan
diğer davaların ne kadar düzmece olduğu da sanki bir çeşit itiraf gibi olmuştu.
Zira o davalarda modern dünya ülkelerinin hiç birisinde olmayan hukuk ihlali
olmuş keyfi engizisyona dönüştürülen hükümler verilmişti.
Ah be başbakan keşke TSK’ya da böyle
sahip çıkıp, ben ordumu yedirmem diyebilecek bir başbakan olsaydın ve bir
gecede “ordumu yedirtmem” yasası çıkartsaydın.
Neyse şimdi eski defterleri deşmeyelim de
şu valimi yedirtmem sözüne gelelim.
Evvela kimler yiyecek bu vali efendiyi?
Yahu yamyamlar yeseler midelerine oturur
adam.
Saçlar, bıyıklar, kaşlar boyalı, saçlar
desen maşallahı var.(!)Keltoş başını örtmek için bir tarafında uzun bıraktığı
saçları ustaca diğer tarafa tarayarak çıplaklığını örtmüş.
Bu adamı kazanda pişirmeye kalksalar
boyalar dökülüp kafa parıldayınca, yahu
biz yanlış adamı mı pişiriyoruz diye etraflarında aranacaklar.
Sonra affedersin sayın başbakanım ama ÖSO
denilen Esat muhalifi uyduruk ordu var ya, hani esir aldıkları Suriye
askerlerinin canlı canlı kalplerini, ciğerlerini parçalayıp yiyenler. Bu asırda
onlardan başka yamyam kaldı mı bilmiyorum. Bir de bu vahşileri bizlerin
paraları ile besleyip saldın Esat’a. Şimdi çöreklendiler vatanımıza, Allah bizi onlardan koruya.
****
Adana’da 10 Kasım Atatürk’ü anma
törenlerinde, Vali Hüseyin Avni Coş aleyhine sloganlar atılınca Vali'nin yanıtı
"Allah
belanı versin diyen o gavatı al" olmuş.
Kamudan büyük bir tepki görünce Vali
Efendi tornistan yapıp, önce kavas, kalas dediğini sandığını ama daha sonra
görüntüleri izleyince, ''İstemeden ağzımızdan çıkmış bir kelime ama
halka değil o küfürbaz şahsa yöneliktir'' ifadelerini kullanmış.
İşte iktidarın, başbakanın valisi bu
adam. Halkı kölesi kendisini de efendisi sanıyor. Bu vali başbakanın değil de
muhalefetin valisi olsaydı şimdiye çoktan görevden alınmıştı.
Geçtiğimiz şubat ayında telefonlarını
dinlettiği gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı’na hakkında şikâyet mektubu yazan AK
Parti Adana Milletvekili Ali Küçükaydın, “O valiyi peki kim, niçin koruyor”
sorusuna, “Özel bir durum var demek ki. İçişleri Bakanı’na sormak lazım. Ben
birkaç defa sordum, boynunu yana büküyor hep. İdris Naim Şahin’e de şifahi olarak
sormuştum” karşılığını vermiş.
Yine Ak Parti Milletvekili Ali
Küçükaydın, İçişleri Bakanlığı’na yazdığı 2 sayfalık mektubunda özetle şu
ifadeleri kullanmış:
“Son günlerde yaptığı haksız-hukuksuz
işlemleriyle gündemden düşmeyen Adana Valisi Hüseyin Avni Coş tabiri caiz ise
devlet terörü estirmektedir. Bingöl Valiliği’nden başlayarak H.A. isimli
müteahhidi gittiği her ile beraber götürdüğü inkarı mümkün olmayacak şekilde
ortadadır. Zira bu kişinin valinin gittiği; Bingöl, Aksaray, Kırklareli, Aydın
illerinde kamuya ait işler yapmıştır. Hepsi de belgelidir. Aynı müteahhidi
Adana Valisi olur olmaz Adana’ya da taşımış, lüks bir büro açılmış, bazı
bürokratlar akşamları bu binaya çağrılmak suretiyle ihaleler yönlendirilmek
istenmiştir. Buna itiraz etme cesaretini gösteren elemanlar açığa alınarak
görev yerleri değiştirilmiştir.”
Mektup uzayıp gidiyor.
Başbakanın sanırım
bu vali beyin yaptıklarından haberi yok veya seslenmiyor! Ne işse Özel
durumu varmış!
Yazıya
bir GAVAT fıkrası ile son vereyim bugün.
Bir gün Ahmet ile
Mehmet arkadaşlar başka bir şehirden iş için İstanbul’a geliyorlar. İşlerini
hallettikten sonra güzel bir lokantada yemeklerini yiyorlar İki kafadar yahu gelmişken
bir de hovardalık yapalım bari diyorlar. Daha önceleri İstanbul’a gelen
arkadaşlarından aldıkları bir randevu evine gidiyorlar. İkisi birer kadın seçip
odalarına geçiyorlar.
Mehmet işini çabuk
bitiriyor aşağıya inip Ahmet’i beklemeye başlıyor.
Tam o sırada polis
baskın yapıyor. Polis yukarılardaki odalardan kadın ve erkekleri yakalama
çalışması yaparken, Mehmet çıkış
kapısını da polislerin tuttuğunu görüyor.
Bu sırada polisin
kendisi ile ilgilenmediğini fark ediyor. Orada bir
perdenin arkasında olan süpürgeyi fark edince kapıp başlıyor oraları süpürmeye.
İçerdeki polislerden
birisi onu fark ediyor ve soruyor,
---Sen de kimsin be
adam? Seni daha önce buralarda hiç görmedim.
Mehmet----Vallahi
abi, ben teze gavatım...
TC:Tünay Süer
Yorum Gönder