Cem Vakfı Başkanı Prof. Dr.
İzzettin Doğan’ın, AKP’nin belirlediği “akil adamlar”
listesinde yer aldığının açıklanması, açıkçası Alevi yurttaşların
önemli bir bölümü tarafından hoş karşılanmamış olacak ki bu konuda
önemli eleştiriler yapıldı. Bunun yankıları bitmeden, Fethullah
Gülen cemaatinin Ankara-Mamak’ta cami ve cemevinin aynı bahçe
içinde yaptırılmasına Doğan’ın destek vermesi de yine tartışma
konusu oldu.
Prof. Dr. İzzet Doğan’ın AKP ile
yakınlaşmasından sonra bazı söylentiler çıktı. CHP Milletvekili
Mahmut Tanal, kendisine ulaşan özel bilgileri de dikkate alıp Bilgi
Edinme Yasası kapsamında Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanlığı’na
şu soruyu yöneltti:
“İstanbul Küçükçekmece
Kayabaşı’nda inşaat yapmak gayesiyle arsa tahsisi yapmış
bulunmakta mısınız? Satın alınan arazilerin satıcısı konumundaki
şahıslar arasında İzzettin Doğan, Cemal Canpolat, Sedat Doğan
bulunmakta mıdır? Bulunmakta ise bu şahıslardan ne kadar bedel
karşılığı, ne kadar arazi alınmıştır?”
Dudak
uçuklatan rakamlar
Soruya, TOKİ Başkanı
Ahmet Haluk Karabel şu cevabı verdi:
“İstanbul
Küçükçekmece Kayabaşı Mahallesi’nde inşaat yapmak gayesiyle
arsa tahsis işlemi yapılmamıştır. Söz konusu bölgede İdarece
yaptırılan inşaat işleri 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’na göre
gerçekleştirilmektedir. İstanbul ili, Başakşehir ilçesi,
Kayabaşı Mahallesi, Resneli Çiftliği mevkiinde yer alan Eski 1373
parselin bulunduğu 460 hektarlık alanın 18 Haziran 2009 tarihinde
İdare adına kamulaştırma çalışmalarına başlanmıştır.
Kamulaştırma alanında yer alan ve tapu kayıtları üzerinde ‘İnşaat
Yapımı ve Gayrimenkul Satış Sözleşmesi’ şerhi belirtilen
taşınmazlarda bahse konu şerhin ilgilisi ve hak sahibi olmaları
sıfatıyla aralarında İzzettin Doğan, Cemal Canpolat ve Sedat Doğan
isimli şahısların da bulunduğu hak sahiplerinden kamulaştırma
yoluyla 2009 yılında 1.055,616,93 metrekare yüzölçümlü taşınmaz
iktisap edilmiştir.
İzzettin Doğan’a 196
konut
Bu kamulaştırma işlemi ile; İdare
stoklarında bulunan konutlardan İzzettin Doğan’a 31.830.612,58.-TL
değerinde 196 adet konut ve 3 taksit halinde toplam 5.000.000,00.-TL
Bedel, Cemal Canpolat’a ise 3.476.671,94.-TL değerinde 29 adet konut
verilmiştir. Daha sonra adı geçen bölgede intikal yolu ile İzzettin
Doğan adına kalan hisseli 17 adet parselde toplam 2.915,34 metrekare
yüzölçümü teşkil eden taşınmazlar toplam 1.129.585,00.-TL bedel
karşılığında İdare adına kamulaştırma yöntemiyle iktisap
edilmiştir. Bu bilgiler kapsamında özetle; Cemal Canpolat ve Sedat
Doğan isimli şahıslardan İdarece doğrudan yer alınmamış olup,
yukarıda bahsedildiği üzere ‘İnşaat Yapımı ve Gayrimenkul Satış
Sözleşmesi’ şerhi belirtilen, taşınmazlarda bahse konu şerhin
ilgilisi ve hak sahibi olmaları sıfatıyla İşlem yapılmıştır.
İzzettin Doğan isimli şahıstan ise yine detayları yukarıda
belirtildiği üzere doğrudan 2.915,34 metrekare yer alınmıştır.
Emlak Konut GYO AŞ tarafından Kayabaşı bölgesinde adı geçen gerçek
kişilerden satın alınmış herhangi bir taşınmaz
bulunmamaktadır.”
Milletvekili ne diyor?
CHP’li Mahmut Tanal, SÖZCÜ’nün sorusu üzerine,
Cem Vakfı Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan’ın, “akil adam” olarak
görevlendirilmesinden sonra TOKİ ile bir işinin olup olmadığını
öğrenmek amacıyla Bilgi Edinme Kanunu çerçevesinde sorular
yönelttiğini belirtti. Tanal şunları söyledi:
“Alevi Dedesi olarak bildiğimiz Cem Vakfı Başkanı Prof. Dr.
İzzettin Doğan’ın ticari ilişkiler sonucu mu ‘akil adam’ olarak
görevlendirilip görevlendirilmediğini araştırdım. Ortaya çıkan
bilgiler, belgeler ticari ilişkilerinin çok iyi olduğunu ortaya
koydu. Arsa satışıyla ilgili sözleşme tarihi ile diyaloglarının
başlaması aynı tarihlere rast geliyor. Akil adam seçilmesi, cami ve
cemevinin Fethullah Gülen grubu tarafından aynı yerde
yapılmasına Doğan’ın destek vermesi, 600 Alevi dedesinin
yurtdışına gönderilmek istenmesi de rastlantı değil. Çok sayıda
Alevi önderinin itirazlarına rağmen İzzettin Doğan’ın hükümeti
desteklemesinin altında bu sözleşme ve ticari ilişkilerin yatıp
yatmadığı da ilk akla gelen soru oluyor.
Din
ile ticaret karışmış
Burada dinle, ticaretin
birbirine karışmış olduğunu görüyoruz. O çevrede, İzzettin Doğan
dışında arazisi olan kimse yok mu? Benzer koşullarda onlarla
görüşmeler yapılmış mı? Hayır. Ticari ilişkiler sonucu, siyasal
iktidarın projelerine destek olunduğu ortaya çıkıyor. Bu
yakınlığın nedeninin ticari ilişkiler olduğu anlaşılıyor. Eğer,
bu ilişki kurulmamış olsaydı, Doğan, hükümete yine böyle yaklaşır
mıydı?”
TOKİ’nin bu yazısına,
milletvekilinin yorumu için Doğan’ın da bir açıklaması vardır
kuşkusuz. Burada kimseyi suçlamıyoruz. Son dönemde İzzettin
Doğan’ın hükümete yakın görünmesinin nedeni acaba TOKİ ile
yapılan alıveriş mi diye merak edildiğini hatırlatıyoruz.
Yorum Gönder