Sözde “Kürdistan”ın başkanı Mesut Barzani ile yeğeni Başbakan Neçirvan Barzani Ankara’da.
İktidarımız
ve medyamız havalarda uçuyor; Barzanilerle petrol ve doğal gaz
anlaşmaları imzalayacakmışız... Ucuz petrole boğulacakmışız... Bölgenin
parlayan yıldızı oluyormuşuz... Ne tesadüf, aynı plan eş zamanlı
Kıbrıs’ta da yürütülüyor. Türkiye’nin Rum kesimini tanımasıyla
sonuçlanacak şekilde!..
Devr-i iktidarlarında ne projeler
gördük, kaç kez bölgenin yıldızı ilân edildik!.. Türkiye’yi uçuracak,
cebimize para dolduracak Nabucco, Kuzey-Güney akım projelerine ne oldu?
Başbakan Erdoğan’a 2005’te Diyarbakır’a gittiğinde, “Kürt sorunu vardır ve benim sorunumdur” dedirtip, “devlet adına özür diletenler”, şöyle konuşuyordu:
“En iyi ittifak Türkiye-Barzani ittifakıdır. Bu soruna Sevr ve Lozan görüşmelerindeki perspektiften bakamayız...”
İşte Türkiye ve Türk Milleti üzerinde yürütülen psikolojik harp yöntemleri sayesinde 8 yıl sonra bu noktaya gelindi.
10 gün önce Barzani’yi Diyarbakır’da ağırladığında, “Kürdistan” diyerek bir anlamda “imam” nikâhı kıyan Başbakan Erdoğan, bugün yarın imzalayacağı sözleşmelerle de “resmi” nikâh işlemini başlatacak.
Olan, üç-beş kuruşa Sevr’i satın almadır...
“Türk-Kürt ittifakı” adı altında, Türkiye’nin Barzani’ye ram edilmesidir...
Kerkük’ün Barzani’ye sunulması ve Irak’ın resmen bölünmesinin fitilinin ateşlenmesidir...
Daha ötesi de var.
7 ay önceydi, “Şansöyle Petrol Sahasında” manşetleri atıldı. Adana’ya giden “Şansölye”,
Erdoğan’ın yakın dostu, Almanya eski Başbakanı Gerhard Schröder’di. PKK
açılımına destek verip, hükümeti barış sürecini başlattığı için takdir
eden Şansöyle, Adana için “Ortadoğu’nun enerji koridoru” dedi.
Erdoğan’ın
yakın dostu Şansöyle, Irak’ın kuzeyindeki petrol ve doğalgaz
yataklarıyla da yakından ilgileniyordu. Çünkü burada faaliyet gösteren
en büyük petrol üreticisi Genel Enerji Şirketi’nin ortaklarından
Rothschild Ailesinin danışmanlığını yapıyordu. “Dünya Yahudi İmparatorluğu” nun öncüsü Rothschild'lerin.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız dün, “Sözleşmeler Genel Enerji’yle mi imzalanacak?” şeklindeki bir soru üzerine şunu söyledi:
“Bu
şirket, saydığım 39 şirketten bir tanesi ve Kuzey Irak’la sözleşmeler
imzalamışlardır. Türkiye’nin Genel Enerji’yle muhatap olduğu bir oluşum
söz konusu değildir, direkt alıp vereceği herhangi bir şey söz konusu
değildir. Onun muhatabı Kuzey Irak’taki yönetimdir.”
Bu Genel Enerji hassasiyeti(!) ve alçak tonlu, kaçamak cevap niye acaba?
Arz-ı Mevud adım adım yaklaşırken, sanal dershaneler savaşını seyretmek...
Derin uykular Türkiye!..
Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyer’e kucak dolusu sevgiler
Müyesser YILDIZ
27 Kasım 2013
Yorum Gönder