Başbakan Erdoğan'ın Ahmet Kaya'yı Diyarbakır'da
anması bazı kesimlerce tepkiye neden olunca, partisinin grup toplantısında
yaptığı konuşmada "Ahmet Kaya'ya yıllar önce saldıran,
çatal bıçak fırlatanlar bize Gezi'de saldıranlardır. Şimdi açıklama yapıyorlar,
ben Ahmet Kaya'ya saldırı olurken tuvaletteydim diyorlar. Ulan hepiniz
oradaydınız be" diyerek olay anında orada bulunan sanatçılara fırçayı
bastı.
Başbakanın sanatçılara bu bakış açısına, birçok
sanatçı tepki gösterdiler.
Muhalefet parti sözcüleri ise hem üsluba hem de
sanatçılara bakış açısına tepki göstererek karşı çıktılar.
Bence de, Başbakanın sanatçılara sesleniş üslubu şık
olmadığı gibi bakış açısı da doğru değildir.
Halen güncelliğini yitirmeyen ve tartışma konusu olan
bu söylemden sonra bir anıyı anımsadım.
Anı şöyle;
Muhsin Ertuğrul başkanlığında ki Şehir Tiyatrolar
Topluluğu Ankara’ya gelir Atatürk 12.Nisan 1930 akşamı sanatkârlara Marmara
köşkünde bir akşam yemeği verir.
Dr. Reşit Galip sanatkârların yarın Eskişehir’e
gideceklerini ve izin istediklerini Atatürk’e söyler. Ayrıca İzin verirseniz
elinizi öpmek isterler der.
Atatürk “Hayır
el öpemezler” der ve sanatçı olmayanlara dönerek “Efendiler siz hayatınızda mebus olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz,
hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz. Fakat hiçbir zaman sanatkâr olamazınız.
Böyle olunca da sanatçı el öpmez, sanatçının eli öpülür” der.
Dr. Reşit Galip hiç duraksamaksızın “Evet paşam, hepimiz milletvekili, Bakan
oluruz, hatta Cumhurbaşkanı olabiliriz. Fakat hiç birimiz, bu dünya da hiç
kimse Mustafa Kemal Olamaz. Onun için izin verinde elinizi öpsünler” Muhsin
Ertuğrul ve diğer sanatçılar Marmara köşkünden Atatürk’ün elini öperek
ayrılırlar.
Lider dediğin,
- Her kim olursa olsun
insanlara değer vermelidir.
- Mütevazı olmalıdır.
Lider,
Oldu mu VATAN,
Öldü mü EFSANE olmalıdır. 20.11.2013
Gündüz AKGÜL
Yorum Gönder