İşbirlikçi hainlerle Truva kısraklarının içten ve dıştan yıkmak için
uğraştığı şu güzelim cumhuriyet olmasaydı, o zat ve yoldaşları nerede
olurdu acaba?..
Hangi tekkede, kimin müridi olarak yaşardı o gafiller?.. Kim bilir
çember sakalı ve çarığıyla bir bezirgân olur ve belki de okumamış birer
cahil...
Oysa cumhuriyet, milyonlara olduğu gibi ona da çağdaş eğitimin
olanaklarını sunmuş... Bağnaz düşüncelerini ne kadar yendi bilemiyoruz
ama göründüğü ve geldiği konuma bakarsanız, okumuş yazmış biri!.. Ve de
bu halk onu ne yazık ki milletvekili yapmış...
Üstelik birkaç kez vekilliğe başlarken "demokratik ve laik
Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma" diyerek
"namusu ve şerefi üzerine ant" içmiş!..
Ama o, "Kız ve erkek öğrencilerin birlikte eğitim yaptırılmasını
büyük bir yanlışlık olarak değerlendiriyorum" şeklindeki açıklamasıyla
içindeki öfkesi kustu...
Peki, okullarda harem-selamlık peşindeki bu pervasız zat kimdir?.. Ne
yazık ki, TBMM Başkanvekili koltuğunda oturan Sadık Yakut adlı AKP
milletvekili...
TBMM'de, Atatürk'ün koltuğunda oturan bu zatın, medrese özleminin
nereye dayandığı belli de, onu laik eğitimin temeline dinamit konulan
bugünlerde, Tevhid-i Tedrisat'a son darbeyi vurmakla kim görevlendirdi
acaba?..
Merak ediyorum, "solcu"lukta mangalda kül bırakmayan BDP'liler zaten
cumhuriyet düşmanı Said Nursi'nin peşinde de; şu CHP ile MHP, bu zatın
yakasına yapışıp "sen ne yapmaya çalışıyorsun bre gafil" diyecekler mi
acaba?..
Meclis muhalefetindeki gidişat, yapılanlar ve derin suskunluk da
kanıtlıyor ki hiç sanmıyorum!.. Siz; seçim uğruna, cumhuriyet ve Atatürk
karşıtı cemaatlerden bile medet uman zihniyetten bir muhalefet
bekleyebilir misiniz ki?.. Maalesef hayır!..
Göreceksiniz, kızlı erkekli karma eğitime son vermeye kalkışılsa bile
muhalefet "aman tarikatçılar kızmasın" diye üç yıldır olduğu gibi yıkım
ihanetine ortak olmaktan çekinmeyecek!.. Bir kez daha yazıklar olsun!..
CHP'li vekilin çığlığı!..
"AKP iktidarınca Anayasa'nın laiklik ilkesi fiilen yok edilmiştir.
Bunun arkası da gelecektir; çünkü laiklik ilkesi bir kere delindi mi,
yani din kuralları devlete egemen hale getirildikten sonra bunun
arkasından cuma günlerinin resmi tatil olması, resmi nikâhın imamlar
tarafından yapılması, çarşaf ve peçenin giderek zorunlu hale gelmesi
gelir. İlkokullarda başı kapalı öğretmenlerin 7 yaşındaki çocuklara
örnek oluşturması, bir süre sonra çağdaş kıyafetli insanların
ayıplanacağı, hatta horlanacağı bir ortamı yaratacaktır. Bunun çıkmaz
bir sokak olduğunu burada söylemek istiyorum."
Yukarıdaki konuşmayı CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar, TBMM Genel
Kurulu'nda yaptı... Sadık Yakut gibi zavallıların son çıkışına da
bakarsanız, Acar ne kadar da haklı değil mi?..
Allahtan ana muhalefette; hem AKP'li Sadık Yakut'lara hem de parti
içinde, Nurculuk müritliğine özenen Faik Tunay gibi zavallılara dur
diyecek "gerçek CHP"li vekiller var da tehlikeyi görebiliyorlar...
Sarıgül, PKK çevreleriyle ittifak mı yapıyor?..
İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey, geçen hafta, iki
gün üst üste; önce CHP'nin içine sızdırılan medya balonu Mustafa
Sarıgül'e, sonra da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na şu soruları
sormuştu:
"Yerel seçimlerde, özellikle İstanbul'da bölücülükle, yani PKK
(BDP/HDP) ile işbirliği yapacak mısınız?.. BDP/HDP'ye, İstanbul'da 4
belediye başkanlığı teklif ettiniz mi?.. Sarıgül'ün PKK (BDP/HDP) ile
ittifak görüşmeleri ve anlaşmalar yaptığı doğru mu?.. Sayın
Kılıçdaroğlu, bu soruların yanıtını İstanbul halkına vermek zorundadır."
Sarıgül de Kılıçdaroğlu da ne yazık ki günlerdir susuyor!.. Ancak bu
soruların yanıtı dünkü Vatan gazetesine yansımıştı. Haber şöyle
verilmişti:
"Sırrı Süreyya Önder'in İstanbul adaylığı için isminin geçmesinden bu
yana başlayan HDP-CHP ittifakı tartışmalarında yeni gelişmeler yaşandı.
HDP, İstanbul Belediyesi'nde 'yetkili başkan yardımcılığı' ile Esenler,
Sultangazi, Maltepe ve Kartal ilçe belediye başkanlığı seçimlerinde
CHP'nin HDP adaylarına oy vermesini istedi. HDP adaylarının CHP
listesinden seçime girmesi yöntemi bile konuşuldu."
AKP'nin, Kürtleri seçim rantı için oyalama uğruna başlattığı "açılım"
oyunu iktidarı yıpratırken, gericiliğe ve bölücülüğe karşı duran
milyonlar her fırsatta meydanlara çıkarken, CHP'nin PKK çevreleriyle
tabandan gizli bir ittifak çalışmasına girmesi infial yaratıyor...
"ABD oluyor da, Türkiye birleşik devletleri olmaz mı" zihniyetindeki
Sarıgül'ün istediği bu ittifakın, CHP'yi 1991'deki SHP/HEP/PKK seçim
ittifakında olduğu gibi yeniden hezimete sürüklemesinden endişe
ediliyor...
Bakalım CHP yönetimi Sarıgül'ün bu gafleti karşısında daha ne kadar
susacak ve seçmenini bu gizli ittifak konusunda daha ne kadar
oyalayacak?..
4.5 milyon tokat!..
İşbirlikçi zavallı siyasetçiler, gericilikle-bölücülükle ittifak
yapmakla uğraşırken, ülkenin geleceği konusunda yaşanan tehlikelerle
ilgili yurttaşlar çok daha duyarlı...
Biliyorsunuz, 10 Kasım'da, tüm zamanların rekoru kırılarak,
Anıtkabir'i, 1 milyon 89 bin 615 kişi ziyaret etmişti... Atatürk
düşmanları halen bu mahşeri kalabalığın yarattığı şaşkınlığı yaşıyor...
Genelkurmay Başkanlığı, Anıtkabir ziyaretçi sayılarını aylık olarak
açıklamaya başladı... Verilere göre bu yılın ilk on ayında Anıtkabir'i, 4
milyon 350 bin 44 kişi ziyaret etmiş...
Ata'nın kabrini 2011 yılında 3 milyon 902 bin 194 kişi, 2012 yılında ise 3 milyon 351 bin 604 kişi ziyaret etmişti...
Tüm bu rakamları sıralamamızın tek nedeni var... Gaflet içindekilerin
yanıtlaması gereken birçok soruyu da barındırıyor bu gerekçemiz:
Söyler misiniz; 10 ay içinde bu ülkenin yaklaşık 4.5 milyon evladı
Anıtkabir'e hangi ruh haliyle, hangi beklenti ve özlemle, hangi inanç ve
iradeyle gitti acaba?.. Söyler misiniz; dünyanın hangi ülkesinde, 4.5
milyon insan bir yıl boyunca kurucusunun kabrine kendiliğinden akın eder
ki?..
Bu soruları kim yanıtlamalı biliyor musunuz; Atatürk'ü, ülkeyi ayakta
tutan her gerekçenin içinden çıkartmak için çırpınan iktidar, onun
dümen suyunda giden zavallı muhalefet ve gericiliğe-bölücülüğe yağ
çekerken uşaklaşan işbirlikçi dönek liboşlar...
Yorum Gönder