Bilmeyenler için baştan söyleyeyim. İntihalci; ifade, buluş, düşünce,
cümle, görüş, fikir hırsızı demek. Başkasının kitabından cümleleri,
görüşleri, buluşları, ifadeleri kaynak göstermeden alıp, kendi ifadesi,
cümlesi, görüşü diye sunana intihalci (bilim hırsızı) denir.
Suçtur.
Çok ayıptır.
Bir ünlü intihalcimiz vardı.
Adı Ömer Dinçer’di.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın seçkin kadrosundandı. Başbakanlık Baş
müşavirliği ve müsteşarlığı yaptı. Başbakan onu çok tuttuğu için Milli
Eğitim Bakanı görevine de getirdi. Ömer Dinçer, yazdığı bir kitapta
başka bir yazarın kitabından bolca intihal yaptığı için “üniversite
öğretim mesleğinden çıkarma cezası” almıştı. YÖK’ün verdiği bu cezayı;
Ankara 1. İdare Mahkemesi de “evet intihal gerçektir” diye karara
bağladı.
* * *
Bir intihalcimiz daha oldu.
Ne yaman denk gelmedir.
Bir
intihalcimiz daha yine Başbakan’ın seçkin kadrosu içinden çıktı. Türk
Tarih Kurumu Başkanlığı’na getirilen Prof. Dr. Metin Hülagü, Padişah
II. Abdülhamit, Sultan Vahdettin ve Halife Abdülmecit araştırmacısı ve
onlara kişisel sevgi yüklü birisi olarak da biliniyor.
Konferanslar veriyor.
Avrupa kentlerine gidiyor.
II. Abdülhamit’i anlatıyor.
Anlatıyor ama kendi buluş, ifade ve cümleleriyle değil.
Hırsızlama cümlelerle…
Tarih
araştırmaları yapan Sadık Müfit Bilge (Osmanlı Çağında Kafkasya-
Osmanlı’nın Macaristan’ı adlı 2 kitabı var) Metin Hülagü’nün II.
Abdülhamit dönemini anlatan “Devr-i Hamid” isimli 5 cilt, lüks baskılı
makaleler kitabında yer verilen “Sultan II. Abdülhamit’in Eşleri ve
Çocukları” adlı makalesinde yüzlerce intihal (hırsızlık) cümlesi buldu.
Bana gönderdi.
Çalıntı merhum tarihçi Yılmaz Öztüna‘nın “II. Abdülhamit Zamanı ve Şahsiyeti” adlı kitabından satır satır yapılmıştı.
* * *
Hırsızlıktan birkaç örnek:
Nâzik-edâ:
“..esmer, siyah saçlı ve gözlü, uzun boylu, piyanist (Öztuna, 220),”
“..esmer, siyah saçlı ve gözlü, uzun boylu biridir, piyanistti (Hülagü, 275)
* * *
Sâfşi-nâz:
“..diğer kadınefendilerle geçinemedi, padişahtan
kendisini boşamasını istedi, arzusu yerine getirildi ve hayat boyu ayda
50 altın maaş bağlandı bir de döşenmiş konak hediye edildi.. (Öztuna,
220-221)
“ ..diğer kadınefendilerle geçinemedi, padişahtan kendisini
boşamasını istedi, arzusu yerine getirildi ve hayat boyu ayda 50 altın
maaş bağlandı bir de döşenmiş konak hediye edildi.. (Hülagü, 275)”
* * *
Bidar:
“..Uzun boylu,yeşil ela gözlü, kumral, narin yapılı idi.. (Öztuna, 221),
“..Uzun boylu,yeşil ela gözlü, kumral, narin yapılı idi.. (Hülagü, 275).
* * *
Ayşe Desti Zer:
“.. 1924’ten ölümüne kadar çok nadiren dışarı
çıkarak II. Abdülhamid’in Gazi Osman Paşa’ya ihsan ettiği Serencebey
Yokuşundaki Şehzade Selim Efendi sarayı karşısındaki konakta oturdu…
(Öztuna, 222).
“.. 1924’ten ölümüne kadar çok nadiren dışarı çıkarak
II. Abdülhamid’in Gazi Osman Paşa’ya bağışladığı Serencebey
Yokuşundaki Şehzade Selim Efendi sarayı karşısındaki konakta oturdu..
(Hülagü, 278).
* * *
Şadiye Sultan:
“ ..1953’te İstanbul’a döndü, 4 ay için Beyrut’a
gidip döndü, Cihangir’de Muhittin Hacıbekir’in kendisine tahsis ettiği
apartman dairesinde yaşayıp öldü.. (Öztuna, 225).
“..1953’te
İstanbul’a döndü, 4 ay için Beyrut’a gidip İstanbul’a döndü,
Cihangir’de Muhittin Hacıbekir’in kendisine tahsis ettiği apartman
dairesinde yaşadı.. (Hülagü, 281).
* * *
Nokta virgülüne kadar aynı.
Dip not ve tırnak yok.
Böyle yüzlerce aşırma var.
Türk
Tarih Kurumu’nun kurucusu Mustafa Kemal Atatürk “Tarih yazmak, tarih
yapmak kadar mühimdir” demişti. Şimdi bu kurumun başına getirilen;
aşırma becerili tarih yazıyor.
Yorum Gönder