Beklediğimiz oldu, Türkiye Bilimler Akademisi’nin yasasını geçen yıl değiştiren hükümet, YÖK’e ve TÜBİTAK’a üye atama yetkisi vermişti. Bu yetkilerini kullandılar... Dün de akademi genel kurulu yapıldı. TÜBA’ya yeni başkan adayı olarak 3 aday belirlendi.
Hükümete yakın İstanbul Üniversitesi Rektör Yunus Söylet’in rektör yardımcısı olan Ahmet Cevat Acar açık ara en çok oyu aldı. Acar’ı Yunus Söylet aday gösterdi! İkinci aday ise Hüseyin Yıldırım oldu. (Yalova Üniversitesi, kimyacı.) Üçüncü başkan adayı ise ilahiyatçı Hüseyin Sarıoğlu. (5 oy- İstanbul Üniversitesi.)
TÜBA’ya başkanlık için aday seçilen üç isim arasından birisini Başbakan seçerek atayacak. İlahiyatçı adayı da seçebilir. Bence yakışır ve amaca da uygun olur. Başbakan üç adayı da beğenmezse, TÜBA üyelerinden herhangi birini de atama yetkisine sahip! Erdoğan başkan atamada mutlak isim. Zaten kendisine başka türlüsü de yakışmaz.
Genel kuruldaki başkan adayları seçiminde 28 kişi boş oy kullandı. Bu kişilerin, “önceki TÜBA” üyeleri olduğu kesin. “Önceki TÜBA”dan 138 üyeden yarısına yakını istifa etmişti. Kalan üyelerden demek ki yarıya yakını da boş oy kullandı. 40’a yakın eski TÜBA üyesinin Başbakan ve hükümetin TÜBA’sını benimseyerek üyeliğini sürdüreceği anlaşıldı!
Boş oy kullananların bir kısmı istifa edebilir. Zaten TÜBA’ya yapılan hükümet atamalarından sonra 7 TÜBA üyesi istifa etmişti. Bunlar arasında Çiğdem Kâğıtçıbaşı, Zeynep Aycan, Oğuz Gülseren, Cezmi Akdiş de bulunuyor. Tarık Çelik emekliliğini isteyerek başkan yardımcılığından da ayrıldı. Yücel Kanpolat yeni başkan atanınca görevi teslim edip istifa edecek.
Hükümetin kurumlarınca yeni üyeliğe atananlardan İsmail Çakmak, Zekai Şen ve Amerika’da bir bilimci görevi kabul etmedi.
Eski YÖK Başkanı Ziya Özcan da YÖK listesinden TÜBA’ya üye olarak atananlar arasında! O şimdi üstelik Polonya büyükelçisi!
Özcan’ı geri dönemediği eski okulu ODTÜ mü önerdi diye araştırdım. Çünkü hem YÖK hem TÜBİTAK üniversitelere yazı yazmış ve TÜBA adaylarını bildirmeleri istenmişti.
Hayır, ODTÜ önermemiş. YÖK doğrudan doğruya kendisi seçmiş Özcan’ı TÜBA üyeliğine.
Bu durum karşısında, YÖK ve TÜBİTAK’ın oluşturdukları üye listesindeki isimlerden kaçının üniversitelerce bildirildiği, kaçının kendileri tarafından doğrudan seçilerek üye atandığı ise merak konusu.
Yeni “atanmış” üyeler arasında tanınmış bazı isimler de var. Bunların hangi saiklerle Erdoğan TÜBA’sına üye atanmayı kabul ettikleri de merak konusu.
TÜBİTAK’ın da YÖK’ün listesinde de ilahiyatçı atanmışlar var.
YÖK, TÜBA’ya 43 asıl üye, 7 de genç üye (asosye) atadı.
TÜBİTAK ise 40 asıl, 43 de asosye üye atadı.
Her iki kurum da yasal olarak 100’er üye atama kontenjanlarını tam kullanmadı. YÖK yarısını kullandı.
Herhalde ilk atamalardan sonra “ben niye yokum” diye ortaya çıkacakların gönüllerini yapmak için, “boş kontenjan” bıraktılar.
***
Halen TÜBA Başkanı olan Yücel Kanpolat, “Yoruldum ve sıkıldım. Ben akademinin sivil ve özerk olmasını isterim hep. Sanıyorlar ki TÜBA diye yağlı bir post bulduk ve bu postu sürekli kullanmak istiyoruz. Üyelerimiz çıkar amaçlı hizmet vermedi. Birbirimizden öğrenerek bilim insanı kimliğimizi güçlendirmeye, genç bilimcilere destek olmaya çalıştık, orası bizim için bir okuldu, bu şans elimizden alındı, yazık oldu. Gençler de huzursuz” dedi.
Türkiye Bilimler Akademisi’nin ses getiren projeleri vardı. Bunlar arasında, genç akademisyen yetiştirme ve destekleme projesi (GEBİP), Türkiye kültür envanterinin çıkarılması, açık ders malzemeleri, bilim terimleri sözlüğü, bilim eğitim ve portalı ile onlarca projesi sayılabilir.
TÜBA’ya başkan olmak için adaylıklarını açıklayanlar atandıklarında süren projeleri ne yapacakları veya nasıl bir TÜBA istedikleri veya TÜBA’ya neden başkan seçilmek istedikleri konusunda hiçbir fikir beyan etmedi!..
Bunu da normal buldum! Siyasi atanmışların bu konularda fikri olmasa da olur!
Nasıl olsa ne yapacakları, nasıl davranmaları gerektiği konularında kendilerine gerekli siyasi talimatlar verilecektir.
Bu arada bilindiği gibi, TÜBA’dan ilk istifa edenler sivil bir akademi kurarak (Bilim Akademisi Derneği, kısaca Bilim Akademisi) faaliyetlerine başladı. (http://bilimakademisi.org/)
Türkiye bilimcileri özgürlüklerini yitirerek ağır bir yara aldılar.
Yorum Gönder