Battalgazi, Tandoğan, Hasan Özbay, Dumlupınar (Etimesgut), 12 Eylül, Kazan, 19 Mayıs, Derbent, Dumlupınar (Nallıhan), Pursaklar, 100. Yıl, Malazgirt, Ali Rıza Bey, Demetevler İlköğretim Okulu, Atatürk İlköğretim Okulu, Ali Rıza Bey İ.Ö. ve bir rehberlik merkezi...
Bu yıl öğrenciler 5’inci sınıftan sonra ikiye ayrılıyor. Düz okullara gidenler, imam hatibe gidenler. Batı’da din adamları düz liseyi bitirdikten sonra mesleğe adım atıyor. Bizde imam hatip mesleğine girsin girmesin yüz binlerce çocuk 9 yaşında imam hatip okulunun yolunu tutacak. Bu okullarda kız erkek ayrı okuyacak...
Meçhul CD’ler...
Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı emekli General Hurşit Tolon hakkında çifte müebbet istedi. Tolon’un avukatının açıklaması dikkatimizi çekti:
“Müvekkilim, oğluna ait evde, kapısının kilidi kırılarak, yokluğunda yapılan yasadışı arama sırasında bulunduğu ileri sürülen ancak arama tutanaklarında yer almayan ve müteaddit taleplerimize rağmen dosyaya 4 yıldan beri imajları dahi konulmayan varlığı meçhul ELBA marka 2 adet düzmece CD’ye dayalı olarak tutuklanmıştır...”
Zirve cinayetiyle ilgili daha önce İstanbul Savcılığı takipsizlik kararı vermiş. Avukat Sezer konuşuyor:
- Malatya Savcılığı yeni delil elde etmiş ise müvekkilimizin ek ifadesine başvurulması gerekirdi... Böyle bir başvuru olmadı.
Tutuklamaya dayanak olan ELBA marka 2 CD 4 yıldır nerede? Neden dosyaya imajı bile konulmadı. Merak etmez misiniz?
CHP, Tayyip Erdoğan’ı Abdullah Gül’e şikâyet edecekmiş.
İyi de bu kafadaki CHP’yi biz kime şikâyet edelim!
Fahrettin Fidan
Yaşasın opera...
Mezzo soprano Dilara Baştar’ın sesi İstanbul’daki Alman Konsolosluğu’nun pencerelerinden Boğaz’ın sessiz güzelliğine doğru taşıyor. Bu yıl 14.’sü yapılan Siemens’in opera yarışmasında ilk 4 dereceyi alan gençler, harikulade sesleriyle Verdi, Çaykovski, Straus bestelerini seslendiriyor. Bizler hayranlıkla dinliyoruz. Dilara Baştar bu yarışmanın birincisi... Önümüzdeki yıl Karlsruhe operasında izleyeceğiz onu. Kağan Köse, Ayşe Şener, Serkan Sevinç diğer kazananlar... Yarışmanın jüri üyeliğini Karlsruhe, Münih ve Luzern operalarının genel sanat yönetmenleri yapmış. Alman müzikçiler bizim gençleri övüyor.
İstanbul’da opera küçücük Süreyya sinemasına sıkıştı. AKM’nin ne zaman onarıma alınacağı meçhûl... Ama gençler yılmadan çalışıyor. Simens Türkiye Genel Müdürü Hüseyin Geliş, Atatürk’ün:
“Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir...”
Sözünü anımsatıyor. Gençler her şeye rağmen, güzel ve güçlü sesleriyle o damarı yaşatıyor. Emeği geçen herkesi kutluyoruz...
Kültür fıkdanı
İstanbul Ataşehir’de gökdelenlerin arasına Edirne’deki Mimar Sinan eseri Selimiye Camii’nin bir kopyası konduruldu. Sinan’dan 500 yıl sonra çağı simgeleyen bir mimari eser ortaya koyamamanın ayıbı bir yana... Diğer ayıpları Prof. Ahmet Vefik Alp’in Başbakan’a yazdığı mektupta görelim:
“... Yapılar çevreleri ile değer kazanır veya kaybederler. Anıtsal, büyük bir cami etrafı boş veya alçak yapılanmış olan bir alana inşa edilmelidir. Kubbenin azametini, minarelerin zarafetini bozan kendinden daha yüksek daha azametli binaların yanına yapılmamalıdır. Aksi takdirde çok ciddi bir yanlış yapılmış olur ve kulun apartmanı Allah’ın evini ezer geçer.
Kudüs’teki kutsal varlıklarımız Mescid-i Aksa’ ya, Kubbet-ül Sahra’ya bakınız... Çevrelerinde onları değil ezip geçmek, boylarına yaklaşan, onların egemenliği ile yarışan bir yapı var mıdır?
Bunun içindir ki imar planları, Kültür Varlıkları Koruma Kurulları bir mahalle camii çevresinde dahi kubbenin alt çizgisini aşan binalara izin vermemektedir.
Sayın Başbakan’ım, zat-ı alinizin yapımını bizzat takip ettiği bu cami inşaatı için koca Ataşehir’de etrafı açık bir arsa bulunamamış mıdır? Mimarlarınız(!), danışmanlarınız(!) ve dostlarınız bu Selimiye replikasının komşu konut binası tarafından ezildiğini, yok edildiğini, bitirildiğini size söylememişler midir?
Mekke-i Mükerreme’de büyük bir bölümünü ecdadımızın inşa ettiği Kutsal Kabe’nin yanına gökdelenler diken Suudilere en sert tepkileri bizler vermemiş miyizdir?
Ataşehir’de Büyük Usta Mimar Sinan’ın ruhu muazzep olmamış mıdır?”
(Fıkdan: yokluk, eksiklik...)
Kimi yandaş yazarların uyanıklığına bakın; yeni CHP’nin mesela miktarı belli somut “Aile Sigortası” projesiyle dalga geçiyorlardı, ne idüğü belirsiz soyut “Teröre çözüm” projesini ayakta alkışlıyorlar...
Haldun Ertem
Parasız eğitim talebi için 8 yıl verilmeyeceğine göre
ceza pankartta yazılanlar için değil,
pankart “lider”in yüzüne karşı açıldığı için verildi...
Gülhan Elmas
Yorum Gönder