Kılıçdaroğlu : 'Her sorunun çözüm adresi CHP'dir'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Türkiye'nin hangi sorunu varsa o soruna proje üreten tek parti CHP'dir. Her sorunun adresi AKP, her sorunun çözüm adresi CHP'dir'' dedi.
23. Uluslararası Bandırma Kuş Cenneti Kültür ve Turizm Festivali'ne katılmak üzere Bandırma'ya gelen Kemal Kılıçdaroğlu, CHP İlçe Teşkilatı binasının açılışını yaptı. Burada bir süre partililerle sohbet eden Kılıçdaroğlu, İlçe Başkanı Metin Ok'a kaç üyeleri olduğunu sordu. Kılıçdaroğlu, ''bin 700'' cevabı üzerine bu üyelerden kaçının cep telefonuyla aidat ödediği sorusunu yöneltti. Yanıt alamayan Kılıçdaroğlu, partililerden 1-5 lira arasında değişen aidatı ödemeleri konusunda duyarlılık göstermelerini isteyerek, bu paraların yüzde 85'inin ödeme yapılan il veya ilçe teşkilatına gönderildiğini kaydetti. Daha sonra partiye yeni katılan iki kişiye rozetlerini takan Kılıçdaroğlu, bir partilinin, Susurluk Şeker Fabrikası'nın kapatılmasıyla ilgili görüşlerini sorması üzerine, ''Bunun nedeni Bursa'daki Cargill'' dedi.
Sadece Susurluk'ta değil Van Erciş'teki fabrikanın da kapandığını, Uşak Fabrikası'nın ise kapanma tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu savunan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Kapatacaksanız köylüye bir alternatif sunmak zorundasınız. Ne ekmeli, ne biçmeli, nereden nasıl gelir elde etmeli. 'Ben kapattım; ekonomiye katkısı oldu' diye düşünülüyorsa bu doğru değil. Bir fabrikayı kapatmak doğru değil. Çalıştırmak asıl olandır. Bir fabrikanın çalışmasından orada çalışan işçiler, ürün getiren köylüler, tohumcular, bir zincir gibi birçok kişi buradan yararlanıyor. Onun için dikkat etmek gerekiyor. Maalesef şeker fabrikalarının birçoğu kapandı. Bazıları özelleştirildi, özelleştirildikten sonra arsaları rant alanı olarak kullanılarak değerlendirilemedi. Önümüzdeki en ciddi sorun bu. Tarımda fabrika bağlamında özelleştirme çiftçinin hayat damarlarını koparıyor.''
Sakarya, Erciş ve Uşak'ta da bu sorunun yaşandığını ifade eden Kılıçdaroğlu, tarım konusunda Konya'dan küçük Hollanda'nın yıllık tarım ürünü ihracatının 80 milyar dolar, Türkiye'nin ise 12 milyar dolar olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, ''Demek ki tarımı tümüyle boşvermişiz'' diyerek, şunları aktardı: ''Tarımı desteklemiyoruz, gerekli özeni göstermiyoruz, çiftçiyi kendi kaderiyle baş başa bırakmışız. Tarım bizim arzu ettiğimiz oranda üretim yapmıyor. Çiftçi ürettiğini satamıyor. Niğde'ye gidin bakın; 300 bin ton patates çürüyor, 10 kuruşa alıcı bulunamıyor. Ne olacak bu çiftçinin hali? Sosyal devlet çiftçiyi, üreticiyi destekler. Üretim sürekli olacak ki toprak işlenebilsin, istihdam artabilsin. Siz sürekli olarak tarımı cezalandırıyorsunuz. En pahalı mazotu, suyu, ilacı, gübreyi verirseniz bir süre sonra dışarıdan getirmek daha ucuz oluyor.''
Konuşmasının ardından Bandırma Belediye Başkanı Sedat Pekel'e, Kuş Cenneti'nin son durumunu soran Kılıçdaroğlu, ''Buraya dikilen 40 bin söğüdün barınmaya elverişli hale gelmesiyle sıkıntı ortadan kalktı. 266 türden 3 milyon kuş yeniden barındırılıyor'' cevabını alması üzerine, ''Manyas Kuş Cenneti öteden beri bilinen ama yok mu ediliyor diye endişe edilen bir yerdi. O endişenin ortadan kalkması sevindirici'' dedi. Kılıçdaroğlu, Kuş Cenneti ile ilgili bir belgesel çekilmesini de önerdi. Daha sonra yol güzergahındaki Susurluk ilçesine de uğrayan ve partililerle sohbet eden Kılıçdaroğlu, ayran ile çay içtikten sonra partisinin Manisa İl Kongresi'ne katılmak üzere ilçeden ayrıldı.

'Bu ülkede yaşayan herkesin barış içinde yaşamasını istiyoruz'

CHP Manisa İl Başkanlığı'nın Atatürk Spor Salonu'nda yapılan kongresine katılan Kılıçdaroğlu, salona gelişinde Yaren ekibi tarafından karşılandı ve seslendirilen Ege türkülerini dinledi. CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin'in de katıldığı ve divan başkanlığını CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap'ın üstlendiği kongrede partililere hitap eden Kılıçdaroğlu, siyasete kendisi için değil, halk için girdiğini söyledi. Türkiye'nin barış içinde yaşaması içtin siyaset yaptığını, kendisini topluma adadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: ''Biz kim olursa olsun, kimliği, inancı ne olursa olsun bu ülkede yaşayan herkesin barış içinde yaşamasını istiyoruz. Bunu sağlamak için yola çıktık. Siyasetçi toplumda ayrışmayı değil, beraber olmayı sağlamak içindir. Siyasetçi toplumu bölen değil, kaynaştıran kişidir. Onun için toplumu bölenlere karşı çıkacak, herkesi kucaklayacağız. Bu ülkede hepimiz dostluk, barış içinde yaşayacağız, bağımsız Türkiye için çalışacağız. Bizim ülkemiz, kin ve nefreti değil, barışı savunan bir ülkedir. Komşuları ile huzur içinde yaşayan, kimseyle kavga etmeyen, dünyada saygınlığı olan ülke olmalıyız. Yeni Cumhuriyet Halk Partisi dostluğu, barışı, kardeşliği savunan, hiç kimse ile kavga etmeyen, herkesi kucaklayan, ülkenin sorunlarına çözüm üreten partidir. Yeni Cumhuriyet Halk Partisi demokrasiyi, özgürlüğü savunan partidir, mazlumların yanında, ezilenlerin yanında olan partidir. Yeni Cumhuriyet Halk Partisi ülkede düzeni değiştirmek için yola çıkan partidir.''
Kılıçdaroğlu, çiftçinin, üretenin, esnafın, sanayicinin mağdur olmadığı düzen yaratacaklarını, toplumun her kesimini savunan parti olacaklarını dile getirerek, şöyle devam etti: ''Tarlada çalışacağız, fabrikada çalışacağız, her yerde, herkesle çalışacağız. Dünyaya meydan okuyacağız. Yeni CHP bu yolda, her şey değişir bir şey değişmez, o da Kuvayi Milliye ruhudur. Çünkü CHP devrimci, yenilikçi partidir. CHP'nin genlerinde Kuvayi Milliye vardır, emperyalizme karşı durmak vardır. Emperyalizme karşıyız, sömürüye karşıyız. İnsan haklarından yanayız, adaletten, özgürlükten, kadın erkek eşitliğinden, hukukun üstünlüğünden yanayız. Yeni CHP, demokrasiyi içselleştirmiş partidir. Yeni CHP, Türkiye'ye demokrasi ve özgürlüğü getirecek partidir.''
CHP'nin, aynı zamanda yargının bağımsızlığını savunan, yürütme organlarının yasama üzerinde tahakkümünü kabul etmediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Yeni CHP, postmodern diktatörlüğü kabul etmez. Yeni CHP yasama organının dik duracağı bir Türkiye'yi inşa edecektir. Heyecanı, umudu kaybetmeyeceğiz'' diye konuştu. Kılıçdaroğlu, ülkenin en temel iki sorununun işsizlik ve terör olduğununu, iktidarın bu iki sorunu da çözemediğini ileri sürdü. Türkiye'nin tüm sorunlarına karşı çözüm projeleri olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Türkiye'nin hangi sorunu varsa o soruna proje üreten tek parti CHP'dir. Her sorunun adresi AKP, her sorunun çözüm adresi CHP'dir'' dedi.


'Bu ülkede umudu yeniden yeşerteceğiz'

Kılıçdaroğlu, partisinin iktidarında terörün biteceğini, bunun için yol haritalarının da hazır olduğunu ve halkın bu yöndeki beklentisi nedeniyle bunu TBMM Başkanı'na sunduğunu, Başbakan Erdoğan'a da vereceğini dile getirerek, ''(Analar ağlamasın, terörü bitirin) dediler. Bu halk, senden bunu istiyor. Söz verdim, çözümün yol haritasını verdim Meclis Başkanı'na, Başbakan'a da vereceğim. Terörün bitmesi için gel beraber yapalım, bu ülkede artık analar ağlamasın diyorum. Barışı, huzuru, bereketi sağlayacağız, bu ülkede umudu yeniden yeşerteceğiz'' diye konuştu.


Sağ parti seçmenlerine çağrı

AKP iktidarına karşı yüreğinde insan sevgisi, Atatürk sevgisi olan, Türkiye'ye inanan herkesi CHP saflarında güçlerini birleştirmeye davet eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Eski Demokrat Partililere, eski Doğru Yol Partililere sesleniyorum yüreğinizde insan, Atatürk sevgisi var, laik Türkiye'ye inanıyorsunuz biliyoruz. Sizinle aynıyız gayrımız kalmadı, onu da biliyoruz, gelin CHP saflarına. Böyle yönetim olmaz. Herkesle kavgalı, yurt içinde, yurt dışında herkesle kavgalı Türkiye var. Suriye ile niye savaşıyoruz, demokrasi yokmuş, senin ülkende demokrasi var mı, yok. Niye Suriye diyorsun? Çünkü Batı güçleri Recep Tayyip Erdoğan'dan bunu istediler.''

CHP kongreleri

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, zaman zaman partilerinin kongrelerinde yaşanan atmosferin eleştirildiğini ancak asıl eleştirilmesi gerekenin AKP kongreleri olduğunu savundu. AKP kongrelerinin, birilerine önceden görevin verildiği ''sözde kongreler'' olduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: ''Biz bu ülkeye demokrasi getiriyoruz. CHP tarihi Türkiye Cumhuriyeti'nin görkemli tarihidir, bunu asla unutturmayacağız. CHP üç büyük devrimi imza attı. Cumhuriyeti getirdi, çok partili demokrasiyi getirdi, sosyal demokrasiyi getirdi. Şimdi dördüncü büyük devrime hazırlanıyoruz, Türkiye'ye özgürlüğü de getireceğiz. Türkiye'nin demokrasiye ve özgürlüğe ihtiyacı var. Demokrasinin olmadığı ülke saygın bir ülke değildir. Yargısı bağımsız olmayan, medyası sağlıklı olmayan ülke saygın ülke olmaz.''
Memur zamlarını da eleştiren Kılıçdaroğlu, ''Bu zamla memur zor geçiniyor. Çiftçi, emekli, işçi öyle... Sonra üç çocuk istiyor. Önce işsizliğe çözüm getirsin, sonra üç değil, beş çocuk da yaparız'' dedi.