SEVGİLİ okuyucularım, ülkemizde din ticareti ve din sömürüsü olağanüstü boyutlara ulaştı. Bu yapılanların dinimizle, Müslümanlıkla falan uzaktan yakından ilgisi yok.
Ulusal kavramlar tek tek yol ediliyor.
Ülkemizin kurtarıcısı ve devletimizin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk’ün ismi her yerden,bilinçli olarak siliniyor.Ulusal bayram törenleri birer birer iptal ediliyor.
Geçen Yıl Cumhuriyet Bayramı törenleri iptal edilirken,Genelkurmay bu skandala sessiz kalmayı başardı! Bu yıldan başlayarak 19 Mayıs törenleri iptal edildi.
23 Nisan Bayramı’nın başına ise farklı bir şey geldi! Çocuklara ve Ulusal Egemenliğe adanan bu bayram haftasına peygamberimizin Kutlu Doğum Haftasını denk getirdiler!..Ve sabitlediler!
Valiliklerin,kaymakamlıkların,AKP’li belediyelerin resmi internet sitelerinden Atatürk logosu kaldırıldı.
Artık milliği kalmayan Eğitim Bakanlığı,ders programlarından Atatürk ilke ve devrimlerini çıkardı.
Son olarak devletin Anadolu Ajansı,logosundan şu ifadeyi kaldırdı:
“Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk.1920.”
O ajans,yedi düvele karşı savaş verdiğimiz en sıkıntılı günlerde kurulmuş ve Anadolu’da Milli Mücadelenin sesi olmuştu.O sesi duyuracak ikinci bir yayın organı yoktu.
Bu yapılanların amacı,Türkiye’de tüm ulusal kavramları unutturmak,kendi kafalarına göre dindar ve kindar nesiller yaratmak.
Biz inançlı,gerçek Müslümanlara saygılı insanlarız.Karşı çıktığımız,dinimizi siyasete alet edip bu yolla siyasi ve ekonomik rant elde edenlerdir.
***
Bütün dinsel kavramların Hicri takvime göre düzenlenmiş olduğunu hepiniz bilirsiniz.Bu nedenle ramazan,kurban ve şeker bayramları ve öteki kutsal günler,her yıl belli gün sayısı kadar kayma gösterir.Örneğin Ramazan ayı bu yıl ağustos ayında başlarsa,20 yıl sonra belki kışa denk gelir.Bayramlar da öyledir.
Oysa sadece Kutlu Doğum Haftası,ne hikmetse,Miladi takvime göre ayarlanıp sabitlenmiş durumda.Tam da nisan ayına denk getirildi ve 23 Nisan Bayramı’nı gölgelemek,ikinci planda bırakmak amacıyla bu ay seçildi.
Şimdi adına Diyanet denilen kuruluşa soruyorum:
“Bunun nedeni nedir? Hangi mantıkla açıklarsınız?..”
Bu soruya hiçbir zaman yanıt veremeyeceklerini biliniz.
***
Burada size üç olay daha açıklıyorum.Belge,İzmit’teki duvar afişlerinden biri.Kutlu Doğum Haftası nedeniyle 40 kişiyi Mekke’ye,umre yapmaya gönderiyorlar.Tek koşul,40 hadis ezberlemek.
İkincisi,Konya’da gerçekleşiyor.Konya’da bazı dernekler valiliğe başvurup ilköğretim öğrencileri için kitap okuma yarışması (!) düzenliyor.Haberin bir bölümünü dünkü Sözcü’de okudunuz ama işin başka boyutları var.Bu dernekler yarışma için valilikten izin istiyor.Valilik bu izni birkaç gün sonra,2 Nisan 2012 günü veriyor.
Peki bu öğrenciler hangi kitabı okuyacak? Okuma yarışmasına neleri okuyarak girecekler?
Bir tek kitap var:
Fethullah’ın “sonsuz nur” isimli kitabı!
İkinci bir kitap yok!
Yarışmaya Konya ilindeki tüm ilköğretim öğrencileri katılabilecek.Derece alan çocuklara ise inanılmaz armağanlar verilir.
60 çocuğa umre gezisi,bilgisayar,bisiklet,dijital fotoğraf makinesi,kol saati,cep telefonu,eşofman takımıiMP4 çalar…
Bu olayda Konya valiliği işin ne olduğunu bilmiyor mu?..Elbette biliyor.Örneğin ikinci bir kitap,ya da başka kitaplar önermek valiliğin aklına gelmiyor mu? Nasıl “ Okuma yarışması!” bu?
Ne fark eder,amaç Fethullah’ın Nur kitabını o küçücük çocuklara,belli armağanlar ve geziler vaat ederek okutup,onları şimdiden devşirmek.
***
Dün İzmir’den bir okuyucum aradı.Söylediklerini aynen yazıyorum:
“Çocuğum İzmir’deki Mustafa Kemal Anadolu Lisesi öğrencisi.Birkaç gün önce son iki ders saatinde okulun spor salonuna alındılar ve Müftülük tarafından gönderilen bir CD’nin slaytları eşliğinde Kutlu Doğum Haftası’nı kutlamak zorunda kaldılar.Öğrenciler ve veliler büyük tepki gösterdi.Sonra öğrendik ki,aynı uygulama başka okullarda da yapılıyormuş.
Okul yönetimini arayıp bu işin nedenini sordum.Aldığım yanıt aynen şöyleydi:
‘Bu yapılan Bakanlık talimatıdır.Ayrıca sen Müslüman değil misin?’
Hiç tanımadığım şahıs bana ‘Sen’ diye hitap ediyordu.Kendimi aciz ve çıplak hissettim.Size CD’yi de gönderiyorum.”
İşte sevgili okuyucularım,Türkiye’nin bu iktidar eliyle nerelere getirildiğini,nerelere sürüklendiğini,gençlerin ve küçücük çocukların beyinlerin kimlere,hangi kafalara emanet edildiğini iyi görün.
Para kaynakları onlarda.Din ticareti,din sömürüsü,her şey onların elinde.Ulusal kavramlarımızı yok etmeye yeltenenler şimdi 23 Nisan’ı perdelemek için Fethullah’a,Kutlu Doğum Haftası’na sarılmış durumdalar.
Ne güzel söylemiş şair:
“Hasandağı arpalıktır,eğer saban yürürse/Her dereye bir değirmen,eğer suyu gelirse/Her kümesten bir tavuk,eğer köylü verirse/Güzel gidiş bu gidiş,eğer sonu gelirse!”
Yorum Gönder