Umut Dünyası - Orhan Erinç

Umut Dünyası - Orhan Erinç Cumhuriyet’in manşeti ise “Özgürlük umudu” idi. Üst başlık ise şöyleydi: “Tutuklu vekiller sorunu için üç muhalefet partisi Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) değişikliğinde uzlaştı.

Umut Dünyası - Orhan Erinç
Sevgili Mustafa Balbay’ın dünkü köşesinde “Milli irade 321 gündür tutuklu” yazıyordu.
Cumhuriyet’in manşeti ise “Özgürlük umudu” idi.
Üst başlık ise şöyleydi: “Tutuklu vekiller sorunu için üç muhalefet partisi Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) değişikliğinde uzlaştı. AKP açık kapı bıraktı.”
Peki doğru yolu ya da ulusal iradenin gerçek anlamını benimsemek için neden 321 gün beklendi, derseniz, iktidar partisinin, gerginlik yaratarak politika yapma inadı, bu alanda anca kırılabildiği için.
Kaybedilen süreç ülkeyi kimi özel sorunlara çözüm üreterek yönetirken, siyaseti her gün değişik bir sorun yaratarak gerginlikle sürdürmenin dayanılmaz başarısından yararlanmanın başka yolu henüz bulunamadığından olsa gerek.
Kimi açıklamalara göre anlaşma konusunda Meclis’te grubu bulunan dört siyasi parti görüş birliğine varmış.
Kimi açıklamalara göre ise Başbakan Erdoğan’ın onayı bekleniyormuş.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Çiçek’in girişiminin yaşama geçirilmesinin daha fazla gecikmemesini diliyoruz.
***
Tutuklu milletvekillerinin durumunu değiştirecek yasa önerisi gelişirken, tutuklu gazetecilerle ilgili görece iyileştirmeyi askıda bırakmanın anlaşılması daha da güçleşiyor.
***
Konuya devam etmeden önce bir parantez açalım.
Terörle Mücadele Yasası gerçek amacına uygun olarak yeniden düzenlenmezse, iyileştirmeler “kanserin Aspirin’le tedavisi” tanımına benzer bir nitelikte kalacak.
Terörle Mücadele Yasası’nda sadece Türk Ceza Yasası’nda yer alan 60 madde terör suçu kapsamında.
Ve hepsinin de terörle ilişkilendirilmesi yoruma bağlı durumda.
Sonucunu varın siz düşünün.
***
Üçüncü yargı reformu tasarısı ocak ayından bu yana Adalet Komisyonu Alt Komisyonu’nda bekletiliyor.
Tasarı 87 madde ama, ara sıra çıkan haberlere bakarsak AKP “Acaba tasarıya bazı maddeler daha eklesek mi?” sorusuna kesin bir yanıt bulamamış görünüyor.
Tutuklu milletvekillerinin sorunu çözüm aşamasına gelirken tutuklu gazetecilerin sorunlarının da çözülmesini beklemek sanırım yanlış olmaz.
Tasarının yaklaşık 10 maddesi basın yoluyla işlenen suçların tanımlarında bir yönüyle değişiklik yapıyor, öteki yönü ile de işlendiği iddia edilen suçlar için verilmiş kararları askıya alıyor.
Kimi koşullara bağlı olarak da, verilmiş olan toplatma ve yasaklama kararlarını yok saymayı amaçlıyor. 1952 yılından 2012 Şubat’ına kadar 22 bin 601 toplatma, yasaklama ve yayın durdurma kararı alınmış ve bunlardan sadece 529’unun kaldırılmış olduğunu da anımsarsak, demokratikleşmenin bu açıdan da sorunlu olduğunu göz ardı etmemeliyiz.
Umut fakirin ekmeği ye Memed ye.
***
Özür: 26 Nisan’daki “Laf Ola Beri Gele” başlıklı yazıda, Mustafa Nihat ve Nijat Özön’lerin soyadları “Özen” olarak çıkmış. Düzeltir, özür dilerim.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget