Geçen yıl 3 Temmuz'da başlatılan şike operasyonunda tek hedefin Fenerbahçe olduğunu, hemen ertesi günü yazdım ve bu yazım da 5 Temmuz'da çıktı.
O sıralarda televizyonlarda bangır bangır bağırarak Fenerbahçe'ye iftira atanların yalan söyledikleri yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Hedef; 'laik, demokratik, çağdaş hayat tarzı'na sahip çıkan 'Atatürk'ün Kulübü' Fenerbahçe'nin çökertilmesi idi. Ama savcı biliyordu ki bu şike iddiaları tamamen boştur; oradan bir ceza çıkartılamaz; o yüzden tuttu bir adım daha attı. Sayın Yıldırım ve bazı FB yöneticilerini 'çete' yapıverdi.
Böylece; onu 'özel yetkili ağır ceza mahkemesi'nde yargılayabilecekti. Böylece onu istediği kadar içeride tutacaktı.
Bakın Ergenekon davasına... Bakın Balyoz'a, Andıç dedikleri uydurma davaya, bu özel yetkili yargının niteliğini anlayın.
Özel savcı, olmayan bir suçu varmış gibi göstererek; kanıt bulamayınca hikaye yazar gibi hayali bağlantılar kurarak iddianame düzenleyecek; mahkeme bunu kabul edecek; başkanı kulüpten kopartacaklar... Onlar sandılar ki başkanı olmayan; çetecilikle suçlanan bir takım ayakta duramaz; çöker; öbürleri de gelip onu geçerler.
Ama bilmedikleri bir şey vardı: Geride kalan Fenerbahçe yönetimi ve taraftarı; 'sürü' değildi. Sayın Ali Koç, Nihat Özdemir, Abdullah Kiğılı, Cihan Kamer, Vedat Olcay, Murat Özaydınlı ve öbür saygın Fenerbahçe yöneticilerini, çete ile birlikte çalışan ve olaylardan habersiz kişiler gibi gösteren bu iddianame sahiplerine hem yönetim hem taraftar çok yiğit bir cevap verdi. Fenerbahçeliler; yandaş medyanın yalanlarına kanıp da takımını ve başkanını yalnız bırakmak vefasızlığını göstermedi; göstermeyecektir de...
KİM BÜYÜK?
Şimdi size bir tablo sunuyorum. Bu tablo 2001-2002'den bugüne kadar üç önemli spor dalında 4 büyük takımın kazandığı madalyaları gösteriyor.
Lütfen dikkatli bakın ve hangi takımın açık ara önde olduğunu görün.
İşte Fenerbahçe'nin rakamlara yansıyan bu yüksek başarısı; başta Galatasaray olmak üzere diğer takımları rahatsız etti. Fenerbahçe'yi kurumsallaştıran Aziz Yıldırım'ın oradan kopartılması diğer kulüpler için büyük avantaj sağlayacaktı.
Bu yüzden şike dediler; yetmedi çete dediler...
Peki bu çete ne yapmış?
Fenerbahçe'yi bu tabloda görüldüğü gibi açık ara öne geçirmiş... Suçu bu.
Bu tabloya bakınca, Fenerbahçe toplumunun Aziz Yıldırım'a vefa borcu olduğunu görüyorsunuz.
İKTİDAR KİME VERDİ?
Fenerbahçe'nin bu başarısında siyasi iktidarın beş kuruş bir katkısı oldu mu?
-Olmadı...
Ama bu iktidar Galatasaray'a 500 milyon dolarlık bir stad hediye etti.
Trabzon'a el altından milyonlarca dolar aktardı.
Fenerbahçe'ye ise özel yetkili savcı ve mahkeme hediye etti. Yetmedi; Fenerbahçe'nin geçen yıl kazandığı kupayı haksız biçimde elinden almak için ince ayarlı gizli çalışmalar bile yürüttü.
YALANCI BASINA ÖNEM VERMEYİNBana yazan Fenerbahçeliler; 'Bu medya yine FB'ye saldırıya geçti!' diye yakınıyorlar.
Üzülmeyin; dostlar! Bu alçaklar; gazetecilik değil tetikçilik yapıyorlar. Bunların görevi; Fenerbahçe'ye saldırmak; böylece iktidarın gözüne girmek ve bu yolla da patronlarına itibar kazandırmaktır.
Görüyorsunuz; geçen sene 'Şu olacak; bu olacak!' diye atıp tutanların bütün sözleri boş çıktı. Bu utanmaz adamlar yine de ortalıkta yüzleri kızarmadan dolaşıyorlar, konuşuyorlar; yazıyorlar. Onları okumayın; mallarını almayın...
Aziz Yıldırım da er geç bu zulüm kıskacından kurtulacak; çıkacaktır. Yeter ki Fenerbahçeliler; kulübe karşı şike olan bu davaya karşı böyle dirensinler.
Yorum Gönder