57 kişinin yaşamını yitirdiği Çorum katliamından bir yıl önceden tahmin eden MİT,Emniyet ve askeri suçladı.
‘polis sağ kesimi tuttu’
Maraş,tan sonra Çorum,da da Alevi ile Sünniler arasında kitlesel bir olay yaşanacağını “tahmin” eden MİT,bunun işareti olarak Çorum,da halkın evlerine erken çekilmesi,sokakların tenhalaşması,gece misafirliklere gidip gelmelerin azalmasını gösterdi.
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), 1980’de 57 kişinin hayatını kaybettiği Çorum katliamından bir yıl önce geçtiği istihbarat notunda, Sivas ve Maraş’tan sonra Çorum’da da Aleviler ile Sünniler arasında kitlesel bir olay yaşanacağını “tahmin” etmiş. Olayların çıkacağına ilişkin “emare” olarak MİT, Çorum’da halkın evlerine erken çekilmesi, sokakların tenhalaşması, gece misafirliklere gidip gelmelerin azalmasını gösterdi. Teşkilat, katliamın yaşanmasına “Polisin yanlı davranarak sağ kesimi tutması” ve “askeri birliklerin olaylara bazı nedenlerle zamanında müdale etmemesi”ni gerekçe gösterdi.
12 Eylül darbesine giden yolun önemli sacayaklarından olan Çorum katliamı, 29 Mayıs-9 Temmuz 1980 tarihleri arasında gerçekleşti. 57 kişinin katledildiği olaylarda, onlarca ev ve işyeri yakıldı, tahrip edildi. Çok sayıda Alevi ve solcu yurttaş, kenti terk etti. Cumhuriyet’in ulaştığı MİT belgeleri, Çorum’daki katliamın göz göre göre geldiğini ortaya koydu. MİT, Çorum’a ilişkin ilk istihbarat notlarını, olaylardan yaklaşık iki yıl önce geçti.
25 Eylül 1978 tarihli MİT belgesinde Sivas Ali Baba Mahallesi’nde Alevilere yönelik saldırı olaylarına değinilerek “Sivas’ta meydana gelen olayların bölgenin etnik yapısı nedeniyle Çorum’daki vatandaşları, özellikle Alevi kesimi psikolojik yönden etkileyerek huzursuz ettiği” belirtildi. Belgede “Sivas olaylarına benzer olayların Çorum’da da çıkabileceğine dair söylentiler bulunduğu” kaydedildi. Bu söylentilerin “maksatlı olarak” yapıldığını ve Çorum’da “büyük çapta olayların olacağının sanılmadığını” iddia eden MİT, yine de yetkililerin uyarıldığını ifade etti. 3 Ocak 1979’da da MİT ısrarla “büyük çapta bir olayın zuhur edeceğine ihtimal verilmediğini” savunarak “Çorum’da mezhep ayrımına dayalı muhtemel olayların çıkacağını gösterir bir emarenin mevcut olmadığı ülkücü kesim tarafından belirtilmektedir” dedi.
MİT, 15 Ocak 1979’da ise Maraş olaylarından sonra Çorum’da tahrikler sonucu kitlesel bir olay meydana geleceğinin tahmin edildiğini bildirdi.
Emareleri sıraladı
MİT, 15 Ocak 1979 tarihli istihbarat notunda, bunun emaresini şöyle sıraladı: “Erken evlere çekilme, sessizlik ve sokakların tenhalaşması. Gece misafirliklerine gidip gelmelerde azalma. Aynı semtte oturan Alevi ve Sünni ailelerin okul çağındaki çocuklarının ayrı ayrı gruplar halinde okula gidip gelmeleri. Belirli çevrelerin özellikle silah temin ederek diğerine saldırıya hazırlandığı yolunda dedikoduların çoğalması. Vatandaşların ve bilhassa gençlerin akşamları evine gruplar halinde gitmeleri.”
İki mezhep mensupları arasında kuşku, korku ve tedirginlik yaşandığım belirten MİT, 15 Ocak 1979 tarihli istihbarat notunda, bunun emaresini şöyle sıraladı:
“Erken evlere çekilme, sessizlik ve sokakların tenhalaşması. Gece misafirliklerine gidip gelmelerde azalma. Aynı semtte oturan Alevi ve Sünni ailelerin okul çağındaki çocuklarının ayrı ayn gruplar halinde okula gidip gelmeleri. Alevi-Sünni vatandaşlar arasında değişik söylentilerin yayılması ve belirli çevrelerin özellikle silah temin ederek digerine saldırıya hazırlandığı yolunda dedikoduların çoğalması. Vatandaşların ve bilhassa gençlerin akşamları evlerine gruplar halinde gitmeleri. Yurdun herhangi bir yerinde cereyan eden Alevi-Sünni çatışması şeklindeki olayların belirli çevreler tarafından tartışılması ve tepkilere yol açması.”
Ve katliam başlar
MİT’in “Konu üzerinde hassasiyetle duruyoruz ve gerekli önlemler alınması sağlanmıştır” demesine karşın, dönemin MHP Genel Başkan Yardımcısı Gün Sazak’ın 27 Mayıs 1980’de öldürülmesi Çorum’daki olayların fitilini ateşledi.
MİT,e ait 30 Mayıs 1980 tarihli belgede, Gün Sazak’ın öldürülmesi nedeniyle ülkücülerin 29 Mayıs 1980 akşamında Çorum merkezinde solcuların işyerlerini tahrip etmeye başladığı belirtilerek “Çorum,da Sağcı kesim, bir terör havası estirmekte olup, dükkânlara, evlere, kişilere saldırmaktadır” denildi.
MİT’in 2 Temmuz’da geçtiği notta da sağ kesimin daha saldırgan olduğu kaydedilerek ,“Cemilbey yolu üzerindeki sağ eğilimli Ovasaray köylülerince yol kesilerek Alevi köylülerine ait 3 minübüs dolusu halk tartaklanarak dövülmüşlerdir” denildi. Çorum’daki Emniyet ve askeri kuvvetlerin olaylar karşısında yetersiz kaldığını aktaran MİT, 7 Temmuz’da “Ölü olarak bulunan şahıslardan 6’sı Sünni, 23’ü Alevidir” denildi.
Çorum,daki Emniyet ve askeri kuvvetlerin olaylar karşısında yetersiz kaldığı ve mutlaka takviye gerektiğini aktaran MİT, 7Temmuz,da “Ölü olarak bulunan şahıslardan 6,sı Sünni,23,ü Alevidir” bilgisini verdi.
MİT, 9 Temmuz 1980,de olaylara ilişkin hazırladığı genel bir istihbarat notunda, Çorum,daki katliamın çıkması ve büyük boyutlara ulaşmasının nedenlerini şöyle açıkladı:
- Eminiyet kadrosunun sağ ve sol olarak ayrılması, ülkücü-sağcı polislerin işbasına gelmesi ve bu kadroyu Emniyet Müdürü Nail Bozkurt'un istemeyerek de olsa himaye ederek ülkücü ve sağ kesimin himaye edildiği izlenimi vermesi. Ülkücü olarak tanınan polislerin Alevilere baskı ve işkence yaptığı iddialarının yaygınlaşması, bu durumdan aşın sol kesimin yararlanması.
- Olaylar sırasında aşırı solcular tarafından 2 polisin öldürülmesi ve evlerinin yağma edilmesinin polis üzerine yaptığı etki ile yöneticilerin Alevi kesimde oturan polislerin ailelerinin evlerini sol kesimden taşımaları ve sağ kesime yerleştirmeleri, cereyan eden olaylarda polisin yanlı davranarak sağ kesimi, tutması.
- Olaylara müdahale eden askeri birlikleri yöneten General Sabahattin Esengün ile vilayet arasında iyi diyalog kurulmaması. Askeri birliklerin cereyan eden olaylara bazı nedenlerle zamanında müdahale etmeyip silahlı grupları enterne (etkisiz hale) edememesi. Askeri birliklerce yapılan arama operasyonlarının sıhhatli olmaması.
Alican Uludağ/Cumhuriyet
KAHRAMANMARAŞ KATLİAMI
Yorum Gönder