Kapsama Alanı - Yakup Kepenek

AKP, kendi siyasal İslam anlayışını toplumsal yaşamın her alanına kalıcı bir biçimde yerleştiriyor; kapsama alanını hızla genişletiyor.
Şimdiye dek, tümüyle siyaset; sermayenin el değiştirmesiyle önemli ölçüde ekonomi; kamu kurumlarının ya da devlet kadrolarının neredeyse tamamı; bilim kurumları üniversite ve eğitim; büyük ölçüde basın yayın, AKP anlayışına göre biçimlendirildi.
Çok kararlı bir biçimde sürdürülen kapsama alanını genişletme süreci şimdi de genel olarak kültür ve sanata, özel olarak da İstanbul Şehir Tiyatroları bağlamında en son noktalardan birine, sahneye uzanıyor.
***
Aslında AKP’nin bilim, sanat ve kültüre bakışının sakatlığı devamlı olarak vardı. Daha işbaşına geldiği günlerde TÜBİTAK yönetimini ele geçirmek amacıyla verdiği savaşım; YÖK’ü kullanarak üniversite yönetimlerini mutlak egemenliği altına alması; eğitimde yapılan ve kısaca 4+4+4 diye bilinen yeni düzenlemeyle tamamlanan süreç, bilime bakışın köklü ve bir biçimde AKP anlayışıyla biçimlendirildiğini gösterir.
Özgür düşünmeyi, olgulara gerektiğinde eleştirel bakmayı içselleştiremeyen ve özümseyemeyen bu anlayışın çok sayıda örneği arasında birini bir gösterge olarak belirtmek yeterlidir: TÜBİTAK, Türlerin Kökeni yazarı ve evrimci düşüncenin en önemli temsilcisi ve büyük bilim insanı Charles Darwin’i, doğumunun 200. yılında, 2009’da, sansür etmiştir.
Şimdilerde sıra bilgilerimizin kaynağını deneylerde, nesnel koşullarda ve olgularda arayan pozitivizme gelmiştir. Önemli ve etkili bir düşünce okulu olan pozitivizm, bilimsel bilginin toplumsal sorunların açıklanmasında ve çözümündeki önemini vurgular; bu anlayışa dayanır.
Son zamanlarda AKP yanlısı yazar ve yorumcular, sıradan günlük yazılarında pozitivist düşünceyi yerden yere vurmayı iş edinmiş bulunuyor.
Elbette her düşünce akımı gibi, evrim kuramı da pozitivizm de eleştirilebilir. Ancak AKP’nin kapsam alanını durmadan genişlettiği, muhafazakâr, siyasi İslam anlayışında, gerek evrim kuramına gerekse pozitivizme karşıtlık, eleştiri boyutlarının çok ötesindedir; düşmancadır. Düşünce düşmanlığı ortamında ise, yalnızca yıkım olur; ne insan hak ve özgürlüklerinden söz edilebilir ne de bilimsel bilgiden!
Bu bağlamda bir noktaya daha dikkat çekmek gerekir. Bilindiği gibi hayatta gerçek yol gösterici bilimdir, fendir sözleri Mustafa Kemal Atatürk’e aittir ve Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nin ön yüzünde yer alır.
Pozitivizme düşmanlık, aslında, Cumhuriyet’in kuruluş düşüncesinin temellerinden birinin daha reddedilmesinden başka bir şey değildir.
Bilimsel bilgiye bakış tek gözlü olunca sanat ve kültürün de bundan payını alması kaçınılmazdı. Örnekleri çok. Ankara’nın AKP’li belediye başkanının “böyle sanatın içine…” diye başlayan sözleri; pek çok karikatür sanatçısını mahkemeye veren Başbakan’ın İnsanlık Anıtı’nı “ucube” olarak görmesi ve bunun sonucu olarak heykelin yerinden kaldırılması; dünyaca ünlü müzik insanımız Fazıl Say’a karşı yürütülen sistemli saldırılar; Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri’nin, geçen günlerde “muhafazakâr sanat normlarının oluşturulması” gerektiğine vurgu yapmış olması, bu anlayışın kültür ve sanatı da kapsayan açık yansımalarıdır.
Bugünlerde tiyatro sahnesi de kapsama alınıyor!
***
Yıllardır, her türlü baskı ve yıldırmayı göze alarak, onurlu bir tutumla, AKP’nin bilime, sanata, kültüre bakışına karşı çıkışlar, yıllardır, ne yazık ki çoğu kez bireysel düzlemde kalıyor; siyasetin ve ülkenin gündemine bütüncül ve etkili bir biçimde getirilemiyor.
Bireysel karşı çıkışlar, doğal olarak, çok sınırlı ve yetersiz kalıyor.
AKP, muhafazakâr, siyasal İslam ağırlıklı bir siyasal harekettir. Karşısına siyaseten adeta onun gibi olmaya çalışarak; onun düşünce kaynaklarını kullanarak karşı çıkmaya çalışmak ya da yarışa girmek tamamıyla boş ve yanlış bir çabadır.
Toplumun geleceği açısından asıl yıkım da siyasetin bütünüyle AKP kapsamına alınması ve siyasetin onun içinde biçimlenmesidir.
AKP’ye karşı, bütüncül bir yaklaşımla özgürlüğü, eşitliği, çağdaş bilimsel anlayışı ve sanatsal yaratıcılığı, öne çıkaran bir siyaset izlenmesi gerekiyor.
Bu yapılmazsa geriye AKP’nin demokrasi tiyatrosunda, artık tamamını kapsam içine almakta olduğu; kurguladığı ve sahnelediği bir oyunda vereceği bir rolü, onun verdiği kadarıyla, oynamak kalır.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget