CHP’li Onur Öymen, eğitimci İbrahim Betil’in çeşitli uluslararası kaynaklardan derlediği sayıları ve yüzdeleri gönderdi. Eğitim alanında Türkiye’yi başka ülkelerle kıyaslayan rakamları aşağıda sunuyorum.
***
*171 ülke içinde ulusal gelir bakımından eğitim harcamalarına ayrılan paya göre sıralama: Danimarka (13), Tunus (17), İran (76), Uganda (129), Türkiye (132).
*Yetişkin okur-yazarlık oranı (Türkiye’ye göre ekonomik olarak daha az gelişmiş 194 ülkeyle karşılaştırma): Kazakistan (38), Uruguay (58), Türkiye (95).
*Toplam nüfus içinde ortaokullaşma oranı: 19 ülke içinde: Türkiye (113). Toplam nüfus içinde okullaşma oranlarında sıralamada 183 ülke arasında Türkiye (107). sırada.
*Toplam nüfus içinde lise diploması olanlar (yüzde): Çek Cumhuriyeti (91), ABD (88), Kanada (87), İsrail (80), Kore (78), İzlanda (65), Şili (50), Meksika (33), Türkiye (29).
*Türkiye’de ortalama okullaşma süresi 6.5 yıl. Bu, Türkiye’yi dünya sıralamasında 92. sıraya yerleştirmekte.
*173 ülkede okula gitme yılına göre sıralama: Malta (47), Namibya (97), İran (103), Kenya (108), Türkiye (115).
*Dünyanın eğitim alanında gelişmiş ülkelerinde, yıl olarak, zorunlu eğitim süreleri: Finlandiya (9), İsveç (9), Çin (9), Almanya (11-12), Avustralya (11-12), Yeni Zelanda (9-10).
*İlköğretimde kız-erkek oranı (Türkiye’ye göre ekonomik olarak daha az gelişmiş 185 ülkeyle sıralama karşılaştırması): Gambiya (4), Ürdün (22), Katar (69), Tunus (105), Türkiye (107).
*185 ülke arasında orta öğretimde kız-erkek oranı sıralaması: Türkiye (139), Sudan (140).
*Türkiye’de orta öğrenim diploması olan: Erkek (%46), kadın (%27).
*15-24 yaş grubu nüfusun okur yazarlığı (2003-2007)dünya sıralamasında, Türkiye: Kızlarda 89, erkeklerde 60.sırada.
*Kadın nüfusunun okur yazarlığı %79.6 ile Türkiye 140.sırada
*150 ülke içinde eğitimde eşitsizlik sıralaması: Türkiye (94.sırada), Namibya (95), Mozambik (96).
*2003-2008 yıllarında, 6-14 yaş arası kızların yüzde (%) olarak okula devam oranı (Türkiye’ye göre ekonomik olrak daha az gelişmiş ülkelerle karşılaştırma): Özbekistan (100), Ürdün (99), Ermenistan (98), Lübnan (97), Meksika (97), Suriye (96), Mısır (94), Tunus (93), Filipinler (89), Türkiye (87).
*Dünyada, 2003-2008 yılları, yüzde (&) olarak, kızların orta öğretimde okula devam oranı: Kazakistan (97), Bosna Hersek (89), Azerbaycan (80), Cezayir (65), Ortadoğu ve Kuzey Afrika (50), Türkiye (43), dünya ortalaması (47).
*152 ülke içinde, lise öğrenimi yapan nüfus içinde kadınların erkeklere oranı bakımından sıralama şöyle: Tanzanya (123), Zambia (124), Türkiye (125).
Türkiye’nin dincileri ve sağcıları nimetlerinden hamhumşarolop yararlandıkları Cumhuriyet’in gerçekleştirdiği devrimleri içlerine sindirememiştir. Cumhuriyetin kurduğu Öğretmen Okulları ve Eğitim Enstitüleri yapı ve ideal bakımından geliştirilerek korunsaydı, Köy Enstitüleri kapatılmasaydı yukarıdaki utanç verici tablo bugün olmazdı.
Dinciler ve sağcılar, ABD’nin kılavuzluğunda, 1950′den itibaren ülkemizin eğitim öğretim düzeniyle neredeyse her yıl oyun oynamıştır. Kimse bana, Köy Enstitülerinin kapatılmasına CHP döneminde (1946-1947) adım atıldığını, Yüksek Köy Enstitüleri’nin 1947-1948 ders yılında kapatılmış olduğunu söylemesin. Biliyorum! Bu cinayet CHP’nin içindeki ve dışındaki dinciler, sağcılar, mütegallibe ve feodaller tarafından işlenmiştir. Cesedi, 1954 yılında Demokrat Parti iktidarı tarafından gömülmüştür.
Oynanan oyunu Van’lı aşiret reisi ve Adalet Partisi Milletvekili Kinyas Kartal (1900-1986) çok iyi özetler. Van yöresinde 258 adet köyün sahibi olan Brukan aşireti reisi Kinyas Kartal, birçok kaynağa göre şöyle konuşur:
“Köy Enstitüleri kesinlikle komünist uygulama değildi. Doğuda en yüksek eğitim gören (SSCB Bakü Harp Okulu mezunu. Öİ) benim. Köy Enstitüleri bizim devlet üzerimizdeki gücümüzü yok etmeyi amaçlıyordu Köylü halk devletten çok bana bağlıdır. Ben ne dersem onu yaparlar. Ama köylere öğretmen gelince, benim gücümden başka güçler olduğunu anladılar. Demokrat Parti ile pazarlığa girdik, kapattırdık.”
***
1950′den bu yana iktidara gelen sağ hükümetler ile askeri darbe hükümetleri Türkiye’nin ilk ve orta eğitimini dinamitleme yarışına girdi. Bu hükümetler, eğitim-öğretim planlaması yapmayı imam-hatipleri yasa dışı yollarla kayırmak olarak görmüşlerdir.
Amaç din adamı yetiştirmek olmadığı için, bu okullar imam ve hatip eğitim ve öğretiminde başarılı olamamıştır. Ama, bu okullardan birinin sıradan mezunu olan günümüz Başbakanı, “İHL’ler bu ülkenin gözbebeği olacak” derken, bu sözlerin Türkiye toplumunu ikiye böleceğini anlayacak düzeyden uzak görünmektedir.
O anlamayabilir ama biz kendisine yaptığı işin ne anlama geldiğini inat ve sabırla anlatacağız.
Yorum Gönder