Yine bir 23 Nisan… Ne yazık ki neşeyle dolamıyor insan… Ellerinde bayraklarla alanları dolduran, yüzleri aydınlık, pırıl pırıl çocuklarımızı görünce ümidim, heyecanım artsa da, eğitimde yaşanan belirsizlikleri, değişiklikleri gördükçe bu ümidim yerini karamsarlığa bırakıyor.
Eğitim yazılarında gayri ihtiyarı, sıklıkla kullandığım bir kelime “belirsizlik.” Korkunun, endişenin kardeşi, yarın ne olacağını bilememe kısacası. Bu duygu niçin bu kadar yer alıyor bu satırlarda sebebini yazıyı okudukça anlayacaksınız…
Çocuklarımız her şeyden bihaberler doğal olarak; gel gelelim öğretmenlerimizin, okul müdürlerimizin ve ailelerimizin bir sonraki eğitim yılını kestiremeyeceği kadar karıştı eğitim sistemi. Her kademede bir belirsizlik, yaşanan her gelişmede umutsuzluk hüküm sürmekte…
Tıpkı bulmaca misali;
Yukardan aşağıya; KPSS, YGS, SBS derken eğitimde belirsizlik ilköğretim 1. kademeye kadar düştü.
Soldan Sağa; tüm parti ve görüşler, eğitimi nalıncı keseri misali kendilerine yontma gayretindeler.
Bu karışıklıklarla meşgul olurken “güler misin ağlar mısın” denecek türden bir açıklama geldi:
“4+4+4 beni çok yordu”
Müsteşarı, onlarca danışmanı, yüzlerce müdürü olan Milli Eğitim Bakanı Dinçer’e ait bu cümle. 3. Liderlik Forumunda “Değişim ve Liderlik” konusunda ki bir konferansta dile getirmiş. “Değişim” hadi neyse de “Liderlik” alanında da orda bulunması ilgi çekici tabi… Evet, sayın bakanımız onca danışmanına rağmen işin içinden çıkamıyorsa, 4+4+4’ün kendisini yorduğunu ifade ediyorsa siz ailelere, çocuk yetiştiren dostlarımıza ve öğrencilerimize Allah yardım etsin demekten başka bir şey gelmiyor elimden.
Kimse bilmiyor bizleri neyin beklediğini, görüştüğümüz eğitimciler dahi yeni sistem neler getirip, neler götürecek farkında değil. Herkes olaya kendi tarafından bakıyor. Tıpkı benim yaptığım gibi.
Çocuklar ilgi ve yetenekleri dâhilinde eğitim göremiyor, çoğu okulda olması gerekirken çalışmak zorunda, bir sınavdan çıkıp diğerine giriyorlar, küçük yaşta evliliklerin sayısı inanılmaz artmış. Bilinçsiz veliler ilkokuldan sonra kız çocuklarını okutmaya pek yanaşmıyor, artık çocuklarımız için eğitim eziyet, işkence halini almış… Böylesi bir ortamda yapılan değişiklikler eğitimi temelinden sarsacak nitelikte…
Buradan uzun uzun yazsam dahi yine herkes kendi ideolojisine göre yorumlayacak, kimisi hak verecek kimisi suçlayacak. O yüzden detaylarına inmeye gerek yok. Türkiye’de her yaşanan gelişmede olduğu gibi bekleyip görelim demekten başka da çıkış yolu yok sanırım.
Fikriniz, savunduğunuz düşünce, “tuttuğunuz parti” ne olursa olsun en başta belirttiğim gibi yaşanan belirsizliği bir kenara atamazsınız. Eğer ideolojiniz “her şey açık ve net hiçbir sıkıntı yok” diyorsa o zaman bu karamsar ve bilgisiz dostunuzu aydınlatmanız tek dileğim…
Ömer YILDIZ
Yazıları Facebook’tan takip etmek için : http://www.facebook.com/mryldz46
Sayfa: http://www.facebook.com/omeryildizyazilari
Yorum Gönder