Terbiyeli Olmak - Rifat Serdaroğlu

Çocuk bir yaramazlık yaptığında, veya biri başkalarını rahatsız edecek bir hata yaptığında genellikle;  “Terbiyeli ol, annen-baban sana hiç terbiye vermedi mi” deriz…
Topluma örnek olması gereken sanatçılar, bilim insanları, düşünce insanları ve  özellikle siyasetçiler çok terbiyeli-edepli olmak, onları izleyen çocuklarımıza-gençlerimize  iyi-güzel  birer örnek olmak zorundadırlar…
Bugün,  gençlerimize nasıl olmamaları gerektiğini anlatan örnekler vermek istiyorum. Sevgili gençler ancak böyle yapmazlarsa, çevrelerinden sevgi ve saygı göreceklerini bilmelidirler.
*Recep Tayyip Erdoğan;
Biz ne dedik? 6 sıfırı kaldıracağız dedik. Ne dediler? Yapamazsınız. Hatta Taksim Meydanına çıkar eşek gibi anırırım, diyenler oldu. Hatta köşe yazarlarından bu şekilde diyenler oldu. Şu anda utanmadan, sıkılmadan hala bu iktidara saldırıyor. Önce sen çık Taksim Meydanında bir anır bakalım, görelim”  dedi…
*Cemil Çiçek;
Yeni ve sivil bir anayasa için 4 siyasi partinin söz verdiğini belirterek;
“Dönmek yok. Kim dönerse dönektir. Söz verdik, oyunbozanlık yok” dedi…
*Bülent Arınç;
Bursa’da Muhtarlar Birliği Dernekleri Federasyonu üyeleri ile bir araya gelen Arınç, yerel bir gazetenin, hakkında yazdıklarına sinirlenerek;
“Bana çakılmaz arkadaş, ayağını denk al. Çakılacaksa ben adama çakarım” dedi…
İdris Naim Şahin;
Erzurum’da vefat eden Tedaş işçileri için taziyeye giden Bakan, kendisine ‘sizi gördüğüme sevindim’ diyen bir vatandaşa;
Hadi ya. Nereden bileyim sevindiğini. Hadi bir takla at da görelim. Davul yok mu, çal bakalım davulcu” der…
Sevgili gençler, bu konuşmalar herhangi bir kahvehanede arkadaşlar arasında yapılan ve “geyik” denilen konuşmalardan değildir.
Yukarıda yazılı “terbiye dışı” konuşmaları yapanlar;
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin 2 numaralı adamı TBMM Başkanı-
T.C Başbakanı- T.C Başbakan Yardımcısı- T.C İçişleri Bakanı olan kişilerdir.
Söyledikleri, ağızlardan kaçan yanlışlıkla söylenmiş sözler değildir. Daha önce de; “Al ananı da git lan”, “kelle” , “Yap bir kıyak” gibi sözleri de bu kişilerin ağzından duymuştuk…
Elbette ki kem(kötü) söz, sahibine aittir, ama bunlar  ülkemizin kaderini elinde tutan kişilerdir.
Kamuoyu ve televizyonlar önünde böyle terbiye dışı konuşanlar, vatandaşına “alay ederek-dalga geçerek” yaklaşanlar kim bilir özel yaşamlarında çevrelerine  nasıl davranırlar !…
Sözler, düşüncelerimizin ifade edilmesi  ve karşılıklı olarak  insanlarla paylaşılmasıdır. İfade şeklimiz ise bizlerin karakterini, ahlak anlayışını ve terbiye kalitemizi ortaya çıkarır.
Bilmem meramımı anlatabildim mi sevgili gençler. Siz, siz olun ne iş yaparsanız yapın, sakın yukarıdakilere benzemeyin.
Ne güzel atasözlerimiz var;
*Dil yarası, kılıç yarasından daha derindir,
*Tatlı dil, yılanı deliğinden çıkarır,
*Söz ola kestire başı, söz ola bitire savaşı…
Belediye Meclis Üyeliği görevini gereği gibi yapamayacak kişilere ülke teslim edilirse, olacağı budur.  Partici olmak kolay ama, “Devlet Adamı” olmak çok zor.
Allah Türkiye’yi beterlerinden korusun…

Sağlık ve başarı dileklerimle  17 Nisan 2012
Rifat Serdaroğlu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget