Bu da yeni bir iletişim stratejisi oldu: “Hata yaptım. Bir daha yapmayacağım!”
Bu lafı en son, tacını muhafaza etmek için bir özür taklası atmak zorunda kalan İspanya Kralı Juan Carlos’tan duymuştuk…
Fransa’da cumhurbaşkanlığı seçimleri kampanya koşusunun son ayağında aynı iletişim “taklasını” Sarkozy de attı. Ve kamuoyu yoklamalarındaki baş aşağı yuvarlanışı durdurmak adına, Juan Carlos’un sözlerini aynı sıralamayla telaffuz etti: “Bir hata yaptım. Bir daha olmayacak!”
Fransa’da efsane katındaki “cumhurbaşkanlığı mevkiinin ağırlığını” Sarkozy meğerse Élysée Sarayı’nda yaşadığı acı-tatlı tecrübelerle öğrenmiş: Şimdi “Hatam bu oldu!” diyor: “Başta, cumhurbaşkanlığının sembolik rolünün boyutuna vakıf olamadım. Bu nedenle gerektiği ölçüde ağırbaşlı davranmadım. Ama sizi temin ederim bir daha aynı hatayı yapmam…”
Devlet başkanları, vatandaş/seçmenin gönlünü hoş tutmak için, böyle artık “tövbe üstüne tövbe!” taklaları atmaktan çekinmiyor. Sarkozy’nin “takla numarasının” nedenleri de “cumhurbaşkanlığındaki irtifa kayıpları” oldu.
Fouquet.. Crillon lüks tutkusu
Fransız gazeteci Edwy Planel, bu durumun Sarkozy’nin doğal seçmenleri konumundaki “Fransız burjuvazisini.. özellikle rahatsız ettiğini” söylüyor.
Boşanmalar, skandallar, aldatmalar; yelken açılan aşklar, şipşak yapılan evlilikler, seçim arifesi dünyaya getirilen bebeklerle.. dedikodu dergilerine bol bol malzeme sağlayan Sarkozy’nin magazinleşen yaşamına tahammül göstermekte zorluk çeken seçmen sayısı, Fransa’da meğerse bir hayli kabarıkmış...
Pahalı saatler, seyahatler, pahalı restoranlara ilgisi yüzünden Élysée Sarayı’na çıktığı ilk günden beri “Sonradan görme/Bling Bling Başkan” lakabını alan Fransa Cumhurbaşkanı’nın.. şimdi “taklalar” atıp .. özür dilediği şeyler bunlar ama artık çok geç. Sarkozy inandırıcı olamıyor.
2007 Cumhurbaşkanlığı seçim zaferi için Paris’in en pahalı restoranlarından “Fouquet”de çok eleştirilen bir kutlama yapan Sarko; bu kampanyanın son yemeği için bu kez de başkentin en lüks otellerinden “Crillon”un restoranını seçti. Can çıkar huy çıkmaz misali.. burada milyarder sponsorlarıyla gene kapalı devre bir yemek yedi.
Sokaktaki Fransız.. ekonomik krizle cebelleşirken “Crillon”da sefa süren Sarkozy’nin kibrini eleştiren sosyalist rakip François Hollande’ın eline böylece son anda bulunmaz bir koz geçti:
“Sarkozy’nin ünlü bir restoranda başlayan cumhurbaşkanlığı, ünlü bir otelde sona eriyor!” dedi Hollande…
Bu sözler süratle Sarkozy’nin yolun sonuna geldiğini ifade eden bir slogan oldu…
Dönüm noktası ‘3 A’nın kaybı
Sarkozy’nin hataları yalnız lüks merakından ibaret değil.
Sosyal çözülme, ekonomik kriz, derinleşen gelir farkları, orta direğin güç yitirmesi, satın alma gücündeki düşüş, küreselleşmenin gerektirdiği yeni rekabet şartları gibi temel sorunlara çözüm üretememesi Élysée’deki beş yılını boşa harcayan cumhurbaşkanının en önemli eksileri oldu.
Enerjisini bu konulara yönlendireceği yerde “Fransa’nın büyüklüğü” üzerine attığı nutuklar ve böbürlenmelerle sorunları halı altına saklamaya çalışan, çözüm bulamadığı sorunlar karşısında “dış tehdit” bağlamında Türkiye’ye; “iç tehdit” bağlamında “göçmenlere” yüklenen Sarkozy, “şamar oğlanı” stratejileri ile günü kurtarmaya çalıştı.
Ancak bugünü kurtarma politikaları elinde patladı ve Fransa ekonomisi “3 A”yı yitirdi. Seçim kampanyası sırasında gelen bu darbenin büyüklüğünün farkında olan Sarkozy, yakın çevresine bizzat “3 A’yı kaybetmek benim siyasi ölümüm olur!” demişti…
Dünya basınında derviş kıvamında bir “zen” aday olarak tarif edilen sosyalist rakip François Hollande’ın sanılandan dişli çıkması ve istikrarlı kampanya koşusu süresince “sıfır hata” yapması, Sarkozy’nin umutlarını büsbütün zora soktu.
Sürekli halkın “korkuları” ve “güvensizlik duygusuna” oynayarak seçmenleri “öcülerle” teslim almak isteyen Sarkozy karşısında, Hollande, bugün Fransa’da “güven telkin eden” “sakin güç” rolüne soyunuyor.
Bugün ilk turu yapılacak seçimlerde Fransızlar biraz da bu iki duygu -korku ve güven- arasında tercih yapacak.
Élysée’nin iç çevresi bile kolayına Sarkozy’nin toparlayabileceğine inanmıyor.
Başbakan François Fillon sandıkların açılmasına saatler kala, “Avrupa’daki tüm devlet/hükümet başkanlarını götüren kriz bizi de götürecek. Zarlar artık atılmıştır” diyor.
Dışişleri Bakanı Alain Juppe’nin beklentilerinin olumsuz olduğu eski başbakanlardan Raffarin’in “Sarkozy’nin şansı olmadığını” söylediği biliniyor. Sarkozy kabinesinde yer alan pek çok eski bakan açıkça bu defa “oylarını Hollande’a vereceklerini” söylüyorlar. Sarkozy’yi yetiştiren eski Cumhurbaşkanı Jacques Chirac bile Hollande’ı destekliyor.
Sarkozy için son umut bu durumda seçmenlerin dörtte birine ulaşan “kararsızlar”. Sonuçları “önden belli” gözüyle bakılan sandığı bakalım kararsızlar ne kadar etkileyecek?
Yorum Gönder