Peygamberimiz; 571 yılında Mekke'de doğduğunda; bu şehir bazı Arap derebeylerinin elinde inlemekteydi. Yoksulluk, zorbalık; fuhuş, kölelerin ezilmesi,yetimin ve öksüzün çiğnenmesi olağan görülüyordu. Güçlü kabileler zayıfları yağmalıyordu. Bu ilkel sistem gibi ilkel bir inanç anlayışı vardı.
Hazret-i Muhammed; işte bu geri, sömürücü zalim düzeni değiştirmek için ortaya çıktı.
Yani; O; bugünkü Müslümanların zannettiği gibi, sadece 'savm, salat, Hacc ü zekat'ı (oruç-namaz-Hacc- Zekat) getirmek için mücadeleye başlamadı.
O; yeni bir düzen getirerek Mekke insanını sömürüden, baskıdan ilkel inanıştan kurtarmak için ortaya çıktı. Oruç, namaz, Hacc-zekat; işte bu yeni dünyayı kurmak için kullanılan araçlar olarak devreye sokuldu.
Yani; İslam dini; içinde çağa uygun bir inanışın bulunduğu daha adil ve daha eşitlikçi yeni bir dünya düzeni kurmak için düşünüldü; uygulandı.
Bugün Kutlu Doğum Haftası'nda, bunların hiçbirisi söylenmiyor, konuşulmuyor; iş Kuran okuyarak ilahi söyleyerek geçiştiriliyor.
VEHHABİLİK İLE
Hazret-i Muhammed; benim inancıma göre 'alemlere rahmet olarak gelmiştir.' Bugün 2 milyara yakın insan ona bağlı ise bu, o rahmetin gerçekleştiğini de gösterir.
Ama bu Müslümanların büyük bölümü; Hazret-i Peygamber'in bu manevi kimliğini bilmiyorlar; kabul de etmiyorlar. Kimse onun adil, hoşgörülü, dayanışmacı, eşitlikçi, yoksulu koruyan tutumunu örnek almıyor. Moda şimdi Suud Vehhabiliği... Peygamberin felsefesini ve yaşam tarzını bırak; 'savm-salat-zekat (Zekat vermeyi de çiğnediler ya!) -Hac ile uğraş, sonra her türlü sırtlanlığı yap.
Halbuki İslam; dünya kardeşliğini de anlatır. Namazda niyazda olan futbolcu Emre; bir Zenci futbolcuya derisi üzerinden hakarete kalkışıyor ise; İslam anlayışının çarpık biçiminin onu şekillendirdiği söylenibilir.(Fenerbahçe yönetimini uyarıyorum: Bu kişi; o kulübe yakışmıyor.)
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Kutlu Doğum toplantısındaki yaptığı konuşma; Hz. Muhammet'i gerçek anlamda tanımak isteyenler için bir kılavuz olabilir.
EMANETİNE İHANET
Hz. Muhammed'in dünya görüşünü, felsefesini çiğneyip gizledikleri gibi onun emanetini de çiğnediler.
Yüce Peygamber'imiz; bütün kaynaklarda yer aldığı üzere; 'aba'sının altına aldığı kızı Fatıma, damadı Ali ve torunları Hasan ile Hüseyin' için 'Allah'ım bunlar benim Ehl-i Beytim'dir (Ailem). Bunları sev.' demiştir. Yine Veda Haccı'ndan döner iken Gadir-i Humm'da kendisinden sonra Müslümanlara 'veli' olarak Hz. Ali'yi bıraktığını söylemiştir. Bu anlamda da 'Ben ilim şehriyim; Ali ise o şehrin kapısıdır. İlmi isteyen kapıya gelsin.' buyurmuştur. Ve bütün Müslümanlara; 'Kuran ile Ehl-i Beyt'i miras bırakmıştır.'
Bugün ise; Peygamberimizin bu temel mirası tamamen unutturulmuş; Ehl-i Beyt'e kıyanlar; büyük Müslümanlar olarak gösterilmiştir.
Bütün Müslamanların salavat getirirken selam verdikleri Ehl-i Beyt (ål-i Muhammed) anılmadan ve hakkı teslim edilmeden Kutlu Doğum Haftası kutlanır mı?
KIZINI DÖVEREKPeygamberimizden kalan tek çocuk; Fatıma anamız Hz. Ali ile evli idi. Hz. Fatıma; babasının vasiyeti çiğnenince bu haksızlığa karşı çıktı. Bunun üzerine aralarında Hz. Ömer ile Halit bin Velit ve Kunfuz'un bulunduğu kabadıyılar onun evini bastılar; kendisini dövüp kaburgasını kırdılar ve bu saldırıdan sonra o fazla yaşayamadı. 40 sene içinde Peygamberimizin azılı düşmanları iktidara gelip Peygamber soyunu kılıçtan geçirdiler.
Kutlu Doğum Haftası'da bu haksızlığın; bu zulmün sözü edildi mi hiç?
Edilmez... Çünkü gerçek Muhammed yerine onun siyasallaştırılmış gölgesi millete satıldı. Kuran'da reddedilen 'atalar dini' ileri İslam'ın yerine geçirildi.
Şimdi soruyorum şu Diyanet İşleri Başkanı'na: Siz hangi Peygamberi tanıtacaksınız okullarda?
ålemlere rahmet olan; emekçi ve ilerici peygamberi mi yoksa Danimarka'daki karikatürlerde çizileni mi?
Yorum Gönder