İzmir’den Gece Notları - Deniz Kavukçuoğlu

Bu yazıyı dünkü cumartesinin ilk saatlerinde yazıyorum. Biraz önce üç arkadaş (Onur Bilge Kula ve Kenan Kocatürk) on saat sonra kapılarını açacak olan 17. İzmir Kitap Fuarı’nın hazırlıklarına bir göz attıktan sonra otelimize döndük. Sanırım bu fuar benim 20 yıllık TÜYAP yaşamımdaki 52’nci kitap fuarı olacak; her fuar, özellikle hazırlık aşamasında beni sanki ilkiymişçesine heyecanlandırır.
Baktım, her şey yolunda. Bir ikisi dışında katılımcılar hazırlıklarını tamamlamışlar, geriye ortalığın temizlenmesi, fuar sokaklarında halıların döşenmesi kalmış. Çalışma arkadaşlarım, başta kitap fuarlarının “ece”si Sunay Girgin olmak üzere oradalar. Yönetim odasına bakıyorum, tüm basılı malzeme eksiksiz gelmiş, dağıtıma hazır. Enver Ercan’ın bu fuar için hazırladığı 255 sayfalık “Ege’de Zaman Yolcusu Yaşar Aksoy” kitabından bir adet alıp karıştırıyorum. Özenli, güzel bir baskısı var, içeriği de doyurucu. 17 yıldır bu fuara emeği geçen değerli dostum, gazeteci-yazar Yaşar Aksoy’a layık bir kitap olmuş, seviniyorum.
Yaşar Aksoy bu yılki fuarın onur konuğu; açılışta kendisine bir plaket sunulacak.
***
İzmir’deki ilk fuarımı anımsıyorum. O zaman İzmir’de çalışma ofisimiz yoktu; İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin sevgili başkanı İsmail Sivri ağabey bize ofisinin kapılarını açmış, “Burada çalışabilirsiniz” demişti. Vefalı bir dost, özverili, çalışkan, iyi bir insandı. İzmir’de bir kitap fuarı düzenlemeyi düşündüğümüzde gözleri parlamış, bir çocuk gibi sevinmişti.
İzmir, gazetecileri açısından şanslı bir kenttir. Cemiyet başkanları da hep ilkeli, duyarlı gazetecilerden seçilmiştir. Bu onların ilkesel duruşudur, bir gelenektir. Bu geleneği şimdi Atilla Sertel sürdürüyor. Çevresindeki kendisi gibi mesleki sorumluluk sahibi, toplumsal konularda duyarlı, evrensel demokrasi ve hukuk ilkelerinden, düşünce ve düşünceyi ifade etmek özgürlüğünden ödün vermeyen meslektaşlarıyla birlikte fuarda çeşitli Mustafa Balbay etkinlikleri düzenliyorlar. Balbay, mesleki doğumu İzmir’de gerçekleşmiş, bu kentin CHP milletvekili olan önemli bir gazeteci ve yazardır. İzmirli meslektaşları onun kanıtlanmamış bir suçun sanığı olarak 1.040 gündür süren tutukluluğunu içlerine sindiremiyorlar.
Hiçbirimiz sindiremiyoruz.
Mustafa Balbay fuarda olmasa da kitapları burada olacak, CHP’li milletvekili dostları, çeşitli yazarlar onun kitaplarını imzalayacaklar. Hep böyle olmuştur, bir gazeteciyi, bir yazarı demir parmaklıklar ardına kapatıp yıllarca orada tutabilirsiniz, fakat o yazdıklarında haklıysa, doğruyu savunuyorsa düşünceleri mutlaka hedefini bulur, ulaşacağı yere ulaşır.
***
Fuar alanında binlerce kitabın arasında dolaşırken, “İyi ki kitaplı bir evde doğup büyümüşüm” diye düşündüm. Evimizin kitaplığında kitaplar gözlerimin önüne geldi. (Dino Segre) Pitigrilli, A. Joseph Cronin, Falih Rıfkı Atay, Faruk Nafiz Çamlıbel, Ahmet Hamdi Tanpınar kitapları, kapağı mavi bir kâğıtla kaplı Nâzım Hikmet’in “Sesini Kaybeden Şehir”i, Maarif Vekâleti Klasikleri ve şu an anımsayamadığım daha birçok kitap…
Her okuduğum kitap beni bir başkasına yöneltti. Binlerce kitap okudum. Çok geniş bir kitaplığım oldu. Bugün, buraya, bulunmaktan mutlu olduğum bu yere gelmişsem, gelebilmişsem bunu okuduğum kitaplara borçluyum.
Bana bu şansı veren anneme, babama hep şükran duydum, duyuyorum.
***
Uyuyup uyanacak, fuarın açılışına gideceğim. Yorucu, fakat keyifli bir dokuz gün beni bekliyor.
Hep sevgiyle, hep kitapla kalın sevgili dostlarım.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget