CHP ile AKP'yi karşılaştırdığınızda aralarında derin bir uçurum görüyorsunuz. Hem yönetim tarzları farklı hem siyaset anlayışları. Elbette ki bu farklılığın altında derin ideolojik aykırılık bulunuyor.
AKP; Osmanlı Devleti'nin son yıllarında kurulmuş olan Hürriyet ve İtilaf Partisi'nin 21. Yüzyıl'daki bir biçimi gibi. Hürriyet ve İtilaf; Balkan Savaşları'nda Osmanlı Devleti perişan duruma düşünce etkisizleşmiş ama cumhuriyetten hemen sonra (17 Kasım 1924'te) Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ( Partisi) adı altında yeniden ortaya çıkmıştır.
1925'te patlayan ünlü Şeyh Sait isyanı ile Terakkiperver Parti arasında sıkı bağlar bulununca parti kapatılmıştır. Bu muhafazakar kanat; toplum içinde kuvvetle yaşamış; nihayet Demokrat Parti içinde ortaya çıkmıştır.
'Dine saygılı parti' görüntüsü veren muhafazakar partilerde lider egemenliği esas alınmıştır. Parti örgütü de bunu benimser; iç çatışmalar hemen bastırılır; iktidar olmak ve iktidarın nimetlerinden faydalanmak temel hedeftir. Halka yakın durmak; onların gelenek ve inançlarının koruyucusu gibi gözükmek; karşı tarafı din düşmanlığı ile suçlamak; genel tutumlarıdır. Etkili yabancı güçlerle işbirliği yapmak da bu kanadın geleneksel politikasıdır.
YA CHP?
CHP; yeni bir devlet kuran ve bu devleti de Avrupa'daki ulusal devletler gibi kuran bir partidir. Dine dayalı millet yerine daha çok akıl temelli bir millet yaratmak peşindedir. Milli yapısıyla İttihat ve Terakki'ye benzer ama Osmanlıcı değil Anadolucudur.
Atatürk sonrasına bakarsak; CHP'yi halkı buluşma konusunda başarılı sayamayız. Bugün CHP; işte bu açmazdan kurtulmak istiyor. Lakin; parti yönetiminin işi zor gözüküyor. Çünkü:
*Türk seçmeni; 600 yıllık padişahlık sisteminin de etkisiyle; yöneticisini padişah gibi görmek ister. Liderin otoriter kimliği, Türk milleti için, liderin demokratik kimliğinden daha önde gelir. AKP Lideri Erdoğan'ın popüleritesinin bir sebebi de budur.
*CHP Lideri Kılıçdaroğlu ise otoriter gözükmek yerine demokrat olmayı tercih ediyor. Zaten lidere bağlılık duygusunun zayıf olduğu CHP'de bu tutum; işleri daha da zorlaştırıyor. Liderin demokratik tavrını bir zaaf gibi gören bazı partililer; buradan dalış yaparak prim toplamaya uğraşıyorlar. Antalya'nın CHP'li Belediye Başkanı Mustafa Akaydın'ın çıkışı bunun en son örneği sayılabilir. Daha önce de kendi kafasına göre takılan; lidere açıkça meydan okuyan CHP milletvekilerini hatta genel merkez yöneticilerini gördük.
*Güçlü lider ve disiplinli örgüt arayan halk; bu manzarayı görünce ilkelerini beğendiği CHP'ye yanaşmayı erken buluyor. Bu yüzden de daha yukarılarda olması beklenen CHP oyları yüzde 25 dolaylarında geziniyor.
*CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun yoğun çabası, halka yakın gelen tavrı; partinin başına bela olan disiplinsizlik hastalığını kapatmaya yetmiyor.
*Eğer CHP iktidara oynayacak ise CHP Lideri; bu işin parti içindeki derebeylerini hoşgörerek başarılamayacağını bilmesi gerekir. Liderine bağlı; örgüt disiplinini kişisel çıkarından veya düşüncelerinden üstün tutan bir kadro yaratamadan CHP; AKP'den iktidarı devralamaz.
ATATÜRKÖLÇER Mİ VAR ELİNİZDE?
CHP yönetiminin geliştirdiği yeni politikaları; Atatürkçülüğe aykırı göstermeye çalışan bir kesim var. Bunlara soruyorum: Sizin elinizde Atatürkölçer diye bir alet mi var? CHP'yi tırmalayarak nereye varacağınızı sanıyorsunuz? Buyurun; kendi partinizde bu çok Atatürkçü projelerinizi uygulayın; iktidara gelin; Türkiye'yi kurtarın.
Ama biliniz ki eğer bugün Atatürk'e karşı saldırılar artmış ise; onun ilkeleri böyle hoyratça çiğnenebiliyorsa; bunda sizler gibi sözde Atatürkçülerin tutumu da çok etkili oldu.
Atatürk yaşadığı yüzyılın en büyük demokratı idi. Halka rağmen Atatürkçülük yapanlar; bırakın şu poster Atatürkçülüğünü...
Yorum Gönder