Ulusal İstenç (Milli İrade) - Gündüz Akgül

Anayasanın 2. Maddesinde belirtildiği gibi “Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.”
Anayasanın 8. Maddesine göre egemenlik kayıtsız ve koşulsuz ulusundur.
Yine ayni maddeye göre ulus (millet) bu egemenliğini yetkili organlar eliyle kullanır.
Anayasanın 7, 8 ve 9.maddelerinde bu organların sırasıyla Yasama, Yürütme ve Yargı olduğu belirtilmiştir.
Yapılan genel seçimler sonucunda iktidar olacak çoğunluğu (276) kazanan siyasi parti hükümeti kurmakla görevlendirilir.
12 Haziran 2011 tarihinde yapılan genel seçimlerde, şu anda iktidarda olan AKP %49,9 oy oranı ile 327 milletvekili çıkararak önceki iki genel seçimde (2002, 2007) olduğu gibi tek başına iktidara gelme başarısını göstermiştir.
Seçim yasasındaki antidemokratik %10 barajı sayesinde AKP, %49,9 oy oranına karşın, 550 milletvekilinin 327’ sini alarak orantısız bir yüzde ile milletvekillerinin %59,4 ‘ünü elde ettiği görülmektedir.
Sevgili okurlar, bilinen bu gerçekleri neden yazıyorsun dediğinizi duyar gibi oluyorum.
Amacım, Başbakan ve AKP’nin tüm milletvekillerinin, yandaşlarının dilinde düşürmedikleri “Ulusal İstenç (Milli irade) bize yetki verdi, ulusal istencin istediklerini yapıyoruz” söylemi konusunda itirazlarımı dile getirmektir.
Bu söylemi ile %49,9’ü ulusal istenç kabul eden iktidar’ın, %50,1’i es geçtiği anlaşılmaktadır.
İktidar partisi tarafından ulusal istenç olarak kabul edilen %49,9’a, seçim öncesi oy sağlamak amacıyla dar gelirlilere dağıtılan kömür, nohut, pirinç, çeyrek altın, kışın dağıtılan buzdolapları gibi yardımlar ve kullanılan devlet olanaklarıyla nasıl ulaşıldığını, %50,1’i oluşturan yurttaşlar tarafından çok iyi bilinmektedir.
2839 Sayılı Milletvekili Seçim Yasasının 2. Maddesine göre, milletvekili seçiminde nispi seçim sistemi uygulanmaktadır. Bu sistemde artık oylar nazara alınmamaktadır. Tek bir oyun dahi boşa gitmeyeceği milli bakiye sistemi uygulanmış olsaydı, bu yüzde ile AKP, 550 milletvekilinin ancak 274,45 yani 274 milletvekili, diğer partiler ve bağımsızlar ise 275,55 yani 276 milletvekili çıkaracaklardı.
1965 Genel seçimlerinde uygulanan milli bakiye sistemi sonucunda Türkiye İşçi Partisinin (TİP) 15 Milletvekili ile parlamentoya girmesi bunun en çarpıcı örneğidir.
Seçim yasasındaki bu aksaklık ve yukarıda gösterilen diğer koşullar sonucunda AKP, %49,9 oranla 327 milletvekili çıkararak iktidar olmuştur. Bu oranın da ulusal istenci tam ve nesnel (objektif) olarak temsil etmediği görülmektedir.
Parlamenter hukuk devletlerinde ulus, egemenlik hakkını koşullu olarak yetkili organlara devretmektedir.
Ulusun olmazsa olmaz koşulları şunlardır:
Demokrasinin bütün kurum ve kuralları ile uygulanması,
Hukukun üstünlüğü,
Tarafsız ve güvenilir yargı bağımsızlığı,
Herkesin yasalar önünde eşit olması,
Fertlerin vazgeçilmez hak ve özgürlüklerine dokunulmaması,
Üniversitelerin özerk olması,
Peki, “Ulusal istenç” sözcüğünü dilinden düşürmeyen iktidar, uygulamalarında bu koşullara uyuyor mu?
Uyduğu konusunda, kendisine oy verenlerin bir bölümü ile %50,1 oranındaki karşıtların bu konuda itirazları vardır.
Hayır uymuyor.
İktidar partisi adına bütün yetkileri kendinde toplayan Sayın Başbakana sormak gerekir.
Ulus, egemenlik hakkının kullanılmasını devrederken;
-Cumhuriyetin temel niteliklerini oluşturan köşe taşlarını değiştir mi dedi?
-Eğitim Birliği yasasını, imam okulları ve kuran kursları hatırına del mi dedi?
-Korku imparatorluğu yarat, kimse sana itiraz etmesin mi dedi?
-Yargılanan sanıkların siyasi düşüncelerine göre ayırım yapılsın mı dedi?
-Tüm devlet kurumlarını kendi siyasi düşüncene göre yapılandır mı dedi?
-Medya patronlarına baskı yaparak aleyhine yazı yazanları işten kovdur mu dedi?
-Kurtuluş savaşının önemli köşe taşlarını oluşturan günlere (23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos ve 29 Ekim), birer altın madalya olarak armağan edilen ulusal bayramlarımızın yaraşır şekilde kutlamalarını iptal et mi dedi?
-Dahası, emperyalistlerin işgalinden kurtuluşumuz ve var oluşumuzun simgesi olan laik cumhuriyet döneminin şanlı geçmişini kötüle mi dedi?
Bu “dedi” leri çoğaltma olanağı varken, yazdıklarımla yetiniyorum.
Ulusun %50,1’in itirazları yanında, eminim ki %49,9’un en az %10’unun da yapılan bu uygulamalara itirazı vardır.
Yaptıklarınızın çoğuna itirazı olan Ulus, devrettiği istencinin laik Cumhuriyetin temel taşlarının yerinden oynatılması için kullanılmamasını istiyor.
Anladınız mı? 19.04.2012

Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
gunduzakgul@hotmail.com

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget