Çocuğun elinde naylondan bir pilli kuş vardı…
Ben hiç bu kadar çirkin kuş görmemiştim…
Rengi mor metalik, gözleri kedi gözü, gagası akbaba, kuyruğu martı, kafası leylek, ayakları iki küçük tekerlek…
Uçacakmış gibi yapıyor…
Annesi çocuğa “Yere ko da gidiversin guşgun” diye seslendi… Çocuk kuşu yere koyup bekledi, kuşun kanatları kıpırdamadı…
Çocuk havaya kaldırıp kendisi koştu, ki kuş uçmuş olsun…
Pili bitmişti çünkü…
*
Cennet gibi bir manzara…
İlerde çam ormanı ile zeytin bahçeleri birleşiyor…
Karşı dağların üzerinde hâlâ kar var… Karlı zirvelerden inen derelerin iki yanında sevdalı söğütler sıraya girmiş, su içer gibi…
Köylerin çevresindeki tarlalar yemyeşil, kimisi kahverengi belli ki nadasta…
Arada akıl almaz güzellikte göller…
Uzakta Ege Denizi…
Cennet buralar…
*
Ama bu toprakların altında birçok maden var…
Maden avcısı şirketler buraların peşindeler, çoğunu parsellemişler… Aslında çevreyi koruması gereken Çevre Bakanlığı ruhsat vermiş, tarumar ediyorlar doğayı…
Misal; nikel çıkartılacak…
Nikel, pil üretimi için…
*
Madenleri işlemek ve ayrıştırmak için yılda yüz binlerce ton asit kullanılacak…
Asit ve diğer kimyasalların derelere karışması, göllerde toplanması, toprağı zehirlemesi kaçınılmaz…
Kazılan çukurlardan milyonlarca ton toprak, kaya, kil, çakıl çıkartılıp çevreye yığılacak…
Ve 400 bin ağaç kesilecek…
*
Kaz Dağları’ndan başlayıp, tüm Ege kıyılarındaki bu akıl dışı yıkımdan dolayı zaten göllerde ve ırmaklarda balık kalmadı sayılır…
13 kuş türü bölgeyi terk etti…
Kalanların ölülerini buluyor köylüler…
*
Kuşları öldüre öldüre yapılan pillerin takıldığı çirkin pilli kuşun kanatları kıpırdamıyor çocuğun elinde…
Pili bitti…
Yeni pil için doğadaki martıların, çullukların, flamingoların, balıkçılların, ördeklerin, kuğuların ölmesi gerek…
Ki çirkin pilli kuş uçacakmış gibi yapsın…
Yorum Gönder