Siyasette mizah, nükte… - Hasan Pulur


 Siyasette mizah, nükte…
Siyaset erbabı yine meydanlarda, caddelerde, sokaklarda; bir nükte, bir espri var mı?
Elbette siyasette mizah vardır, hiciv vardır, nükte vardır, sataşma vardır, hepsinden önemlisi Frenklerin “humor” dedikleri vardır.
Nedir humor?
“Kendi kendini eleştirmek”, argo deyimle “kendisiyle dalga geçmek.”
* * *
Bakın bir iki örnek verelim.
Eski Yunan’ın büyük hatiplerinden Demostes, General Phocia’ya kızar:
“Bir gün gelecek Atinalılar gazaba gelip seni öldürecekler.”
Generalin cevabı şudur:
“Ve akılları başlarına geldiği zaman da seni!”
* * *
1950’li yıllarda Faik Ahmet Barutçu, ikinci Menderes hükümetinin programını ana muhalefet partisi adına eleştirmektedir. Bir ara Demokrat Parti milletvekillerinden biri aşağıdan laf atar:
“Maşallah imana gelmişsiniz!”
Barutçu konuşmasını keser, aşağıya döner:
“Biz imana geldik, şimdi sizi imana getirmeye çalışıyoruz!”
* * *
Siyasi mizah, nükte, hiciv bunlardır işte!..
Yoksa bugünkü laflar değil!..
Bakın size nefis bir “humor” örneği…
ABD yüksek mahkemesi hâkimlerinden John Marshall, emekli olduktan sonra bir gün kitaplığında çalışırken, bir kitabı arar. Kitap üst raflardan birindedir. Yaşlı adam kitaplığın merdivenine çıkar ve kitabı çeker. Çekmesiyle birlikte bütün kitaplar üstüne gelir, merdiven devrilir ve düşer…
Gürültüye uşak koşar gelir, bir de ne görsün, hâkim kitapların altında kalmış ve katıla katıla gülmekte…
“Aman efendim, geçmiş olsun, ne oldu size böyle?” der.
Emekli hâkim hâlâ gülmektedir:
“Bunun böyle olacağı belliydi. Ben yıllarca kanunları çiğnedim, şimdi kanunlar benden öç aldı!”
* * *
Churchill ile Bevan hiç geçinemezlermiş…
Biri muhafazakâr, biri de işçi…
Her fırsatta birbirlerini iğnelerlermiş…
Kızıl Çin’in tanınmasını savunan Churchill şöyle demiş:
“Bir şeyi tanımakla, bir şeyi sevmek ayrı şeylerdir. Mesela hepimiz bay Bevan’ı çok iyi tanırız.”
* * *
Diyeceğimiz şu…
Her şeyde bir seviye olduğu gibi, siyasette de bir seviye vardır.
Siyasetçiler bu seviyeyi tutmak zorundadırlar.
Ama görünen odur ki, kimse seviyeyi yukarıda tutmaya değil, aşağıya çekmeye uğraşıyor.
Şair ne demiş:
“Nadan ile sohbet etmek güçtür bilene,
Çünkü nadan ne gelirse söyler diline”
Acaba şair bunu, bizim siyasetçiler için mi söylemiş…

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget