Başbakan Erdoğan; cuma günü Bayburtlulara bir nutuk attı.
Onların gözünün içine baka baka; onlarla dalga geçti.
Güya kendilerinden önceki iktidarlar Bayburt'tan alıp götürmüş.
AKP zamanında ise Bayburt ihya edilmiş.
- - -
9 yıllık AKP iktidarında Türkiye'de en fazla kan kaybeden il Bayburt oldu.
2 milletvekili var idi...
Bayburt'ta nüfus hızla azaldı...
AKP politikaları yüzünden.
O yüzden de 2 milletvekilinden 1'i düştü.
Kimin zamanında?
AKP iktidarı zamanında...
Peki Başbakan Erdoğan suçu kime yüklüyor?
CHP'ye...
Yetmiyor...
Halkı kandırmak için yağ kuyruklarından, gazyağı kuyruklarından söz ediyor.
Geçmişi kötüleyip kendisini aklamaya uğraşıyor.
- - -
Bayburtlular bu kadar aptal mı ki bu yalana inansın...
Ama birileri alkışlıyor...
Çığlık atıyor...
Bayburt kan kaybetmiş; 2 vekilinden birisi elden gitmiş...
Başbakan; kendi zamanlarında olan bu çöküşün suçunu bile muhalefete yıkıyor.
Bayburtlular da alkışlıyor.
Alkışlayın, alkışlayın...
Siz demekki AKP'nin yaptıklarını hak etmişsiniz...
Verin oylarınızı...
Boşalsın Bayburt...
Arkasından da ağıt yakın...
'Şen ol Bayburt şen ol sende nem kaldı?'
12 EYLÜL'Ü BİLE KÜRTLEŞTİRDİLER
Böyle rezalet olmaz.
Televizyonların hepsinde Kürtçüler...
Kanallar, onların propaganda üssü gibi...
Bölücülüğü, mağduriyet ve mazlumluk olarak kakalıyorlar.
Ne yazık ki haber kanallarındaki programlarda 12 Eylül bile bölücü grupların tekeline verildi.
Diyarbakır Cezaevi üzerinden.
Evet; Mamak Cezaevi'nde olduğu gibi...
Evet, üzerine ozan Ali Asker tarafından ağıt yakılan Metris Cezaevi'nde olduğu gibi...
Diyarbakır Cezaevi'nde de insanlara ağır işkenceler yapıldı.
Amma!
12 Eylül darbecileri 1 Kürt'e işkence yaptıysa en az da 5 Türk'e işkence yaptı.
Bu ne cehalet, bu ne haksızlıktır ki o darbede sadece Kürtçüler işkence görmüş gibi sunum yapılıyor.
Az çok bizim de acısını çektiğimiz o darbede can verenlerin; işkence görenlerin çetelesini çıkartın da görün...
Kenan Evran; Kürtçülerle değil solcularla ve milliyetçilerle uğraştı.
Abdullah Öcalan'a darbenin olacağı haberi sızdırılıp onun dışarı kaçması bile sağlandı.
Gerçek bu kadar açık iken...
12 Eylül darbesinde sadece Diyarbakır Cezaevinde işkence yapılmış gibi havalara girmek, ayıptır.
O dönemde bütün Türkiye bir işkencehane idi...
Devrimci Sol, Devrimci Yol, Halkın Kurtuluşu, Acilciler vb. gibi devrimci gruplardan gençler, hapishanelerde Kürt kökenli Türk kökenli diye ayrılıp da sadece Kürt olanlara mı işkence yapıldı?
Kızıldere'de 1972'de katledilen gençlere Türk oldukları için acıdılar mı?
Bunu; NTV'nin; CNN Türk'ün, Haber Türk'ün programcılarına bir kez daha hatırlatıyorum.
NE YÜKSEK SEÇİM KURULU İMİŞ AMA!
BDP kökenli bağımsızları, Yüksek Seçim Kurulu önce seçimin dışına attı.
Onlara; yasaya uygun değilsiniz, dedi.
Amaç neydi?
Güneydoğu'da BDP'liler olmazsa; oyları AKP alacak; böylece iktidar avantaj kazanacaktı.
Ama bu iktidar eliyle beslediği bölücü gücü hafife almıştı.
Döküldüler sokağa, yakıp yıktılar.
Hükümetin gıkı çıkamadı.
Polis onlara dokunamadı.
Savcılar harekete geçemedi.
Ve YSK geri adım attı.
-Meğer sizin durumunuz kanunlara uygunmuş, biz yanılmışız, dediler.
Hasip Kaplan; 'Direndik, kazandık!' dedi.
Böylece bölücülük karşısında eğildi hükümet, eğildi YSK.
YSK'ya dilekçem şudur:
Bundan sonra ey YSK...
Aynı esnekliği, 'devlete karşı suç işlemiş olan Türk kökenli insanlar' için de göstermenizi bekliyoruz.
Yorum Gönder